Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugünkü yazısında kendisinin AFAD toplantısına çağırılmadığını ve 'devlet terbiyesi gereği' sustuğunu söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu eleştirdi.

"Bırak devlet terbiyesini, hiçbir terbiye, haksızlık karşısında susmayı öğütlemez, öğütleyemez" diyen Hakan'ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

"Çağrıldı/Çağrılmadı" tartışmaları artık geride kalmışken...

Ekrem İmamoğlu, nihayet doğru dürüst bir cevap verebildi.

Dedi ki:

'Çağrılmadım'.

İyi ama neden bu zamana kadar susmuş?

Onun da cevabını verdi İmamoğlu:

'Aldığım devlet terbiyesi nedeniyle sustum'.

Toplantıya çağrılmamışsın ama çağrıldığına dair iddialar var.

Ve sen susuyorsun.

Daha doğrusu susmuyorsun da lastikli laflarla vaziyeti geçiştirmeye çalışıyorsun.

Neden?

Devlet terbiyesi gereği...

Devlet terbiyesinden pek nasip almadığımdan olacak...

'Çağrıldım' ya da 'Çağrılmadım' demenin, neden 'devlet terbiyesizliği' olduğunu anlamadım, anlayamadım.

Devletin en tepesindeki kişiler, 'Çağırdık kardeşim çağırdık' derlerken... Devlet terbiyesizliği yapmış olmuyorlar da...

Sen 'Çağrılmadım kardeşim çağrılmadım' deyince mi devlet terbiyesizliği yapmış olacaksın?

Bırak devlet terbiyesini, hiçbir terbiye, haksızlık karşısında susmayı öğütlemez, öğütleyemez!

Eğer bir terbiye...

Sana karşı yapılan apaçık bir haksızlık karşısında sana susmayı öğütlüyorsa... Senin haksızlığa karşı haykırmana, açıklama yapmana, ifşa etmene engel oluyorsa...

Adı batsın böyle terbiyenin!

Ayrıca...

Böyle sersem sepelek bir terbiyenin terbiyelisi olmaktansa terbiyesizi olmak, süper onurlu bir tutumdur.