ERCAN DOLAPÇI

İlkbaharda Ağrı’dan Diyarbakır’a yürüyüş yapacaklarını açıklayan Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, muhalefet partilerinin liderlerine de çağrıda bulunarak, “Gelin birlikte yürüyelim. Türkiye’yi birleştiren ve birliğin vicdanı olan Diyarbakır annelerine hep birlikte destek verelim ve teröre ‘dur’ diyelim” dedi. Ağrı’dan iki bin gençle yürüyüş amaçladıklarını belirten Sayan, muhalefet liderlerine de çağrıda bulundu: “İsteriz ki her taraftan bu birlik yürüyüşüne katılan olsun. Türkiye hepimizin. Kılıçdaroğlu ve Akşener’i de bekliyoruz. Onları saygıyla ve sevgiyle karşılamaya hazırız.

“Topluca ayağa kalkmalıyız. Yedi bölge ayaklanmalı. 13 insanımızın kafasına kurşun sıkılıyor. Bunları hazmedersek yatacak yer yoktur.”

‘DİYARBAKIR ANNELERİ İÇİN YÜRÜYÜŞE GEÇİYORUZ’

PKK terörünün en çok Kürt halkını ezdiğini, 40 yıldır ocakları söndürdüğünü belirten Savcı Sayan Aydınlık’a şunları söyledi: “Kar kış etkili olmayacaksa yürüyüşümüzü yapacağız. Buna büyük istek var. Çağrımız heyecan yarattı. Ramazandan sonra, bayramdan sonra yapacağız. Ağrı’dan yürüyerek Diyarbakır’a gidecek ve annelerle buluşacağız. İki bin kişi ile sınırlandırdık. İki bin rakamı özel düşünülmüş bir rakam değil. Yürüyerek yola çıkmayı düşünüyoruz. Araçlarla değil yani… Bizim orada asıl amacımız Türkiye’ye birlik beraberlik mesajı vermektir. Onlar bir ateş yaktı bunu her tarafa duyurmaktır. Bu rakam yürümeye başlayınca 20 bin olur, 500 bin olur. Tabi bu işin güvenliği de var. Sıkıntı yaratmadan yürümek ve bir mesaj vermek istiyoruz.”

‘TERÖRÜ KÜRTLER BİTİRİR’

“Tabi ki terör güvenlik tedbirleriyle bitirilir. Ama buna halkın da topyekûn destek vermesi gerekir. Kökü belki tamamen kazınmaz ama önemli ölçüde mesafe alınır. Bu manada duyarlılık yaratmak istiyoruz. Artık yeter diyoruz. Bölge halkı 40 yıldır bu terörden çok acı çekti. Terör en çok Kürt vatandaşlarımızı mağdur etti. Ayrıca düşünceyi de değiştirmek lazım. Terörü Kürtler bitirir. Kiralık taşeron örgütü bunlar. Sahipleri adına bölgeyi yakıp yıkmada, devletleri parçalamada kullanılıyor. Irak ve Suriye’nin hali ortada... Bizi de onlar gibi yapmak istiyorlar. Kürtlerin ismiyle hareket ediyorlar. Ancak zarar verdikleri en çok Kürtler ve mazlum ülkeler…

“Bunların arkasında Amerika ve Batılı ülkeler başta olmak üzere bu topraklarda kardeşliği bozmak isteyenler var. Ortadoğu gibi Türkiye’yi de yerle bir etmek için uğraşıyorlar. Silahları kim veriyor. Yardım ve yataklığı kim yapıyor? En son 13 masum sivili katlettiler. Tepki verdiler mi? Hayır.

“Gariban Anadolu çocuğunun kanını akıtanlar, PKK bu işi yaptı demekten imtina edenler, 13 şehit olayına sessiz. Teröristin namlusunu referans kabul edenden ne çıkar. Boğazlarına kadar batmışlar. Hepsi birlikte Türkiye’ye saldırıyorlar. Erdoğan Türkiye’yi temsil ettiği için hedef alıyorlar. Onu bahane ederek Türkiye’yi bölmek istiyorlar. Bunlar bütün yurtseverlere düşmandırlar. Bugün AK Parti, yarın başkası da olur. Bunlar onlara da düşmanlık yapar. Anadolu’yu üçe bölmek, olmadı dörde bölmek isterler. Ayrıca Suriye ve İran ile yüz yıl savaştırmak isterler.

“Amaçları her geçen gün daha da netleşiyor ki Türkiye’yi bölmek! Türkler ile Kürtler bahane. Bugün böyle bölmeye çalışır, yarın başka türlü… Kimse kendine bir parça koparırım diye sevinmesin.

‘KÜRTLER PKK’YA İSYAN ETMEDEN HUZUR OLMAZ’

“Kendi çocuklarının geleceği için bizim çocuklarımız üzerinden, kanından kazandıkları paralarla refah kurmaya çalışıyorlar. Hepsinin çocuğu Dubai’de tatil yapıyor. Onlar diyor ki petrol kazanı kaynasın. Altındaki odunun menşei önemli değil. Kürt yanmış, Türk yanmış, Arap yanmış, umurlarında mı? Onlara sadece odun lazım! Bizi, kazanın altındaki odun olarak görüyorlar. Bundan dolayı biz Kürtler bunlara isyan etmeliyiz. Kürtler PKK’ya isyan etmeden huzur olmaz.”

‘BURADA HALK NE PKK’LI NE DE HDP’LİDİR’

“Diyarbakır annelerinin eylemi, Ağrı’da büyük yankı buldu. Hep beraber yürüyeceğiz. Kılıçdaroğlu yaz sıcağında Ankara’dan İstanbul’a Berberoğlu için 500 kilometre yürüdüyse biz de Türkiye’nin birliği için yürürüz. Yürüyelim arkadaşlar. Gideceğiz isyan edeceğiz. Çekin artık elinizi çocuklarımızın üzerinden, diyeceğiz. Çocuklar beyaz kefen giyip ölmek değil, beyaz önlük giyip doktor olmak istiyor. 40 yıl ne verdiniz? Bunlar paralı askerlerdir. Misyonerdir. Kürtleri öldürmek için tutulmuşlardır.

“Herkes ‘ben de katılacağım’ diyor. İnanın burada halk ne PKK’lı ne de HDP’lidir. Tamamen algı operasyonu yaparak insanlar yönlendiriliyor. Onlara iyi yaklaşırsanız sizi desteklerler. 2007 yılında burada AK Parti, milletvekilliği seçimini 50 kazanmıştı. 2015 seçimlerinde HDP 40 aldı. Demek farklı tercihlerde bulunabiliyorlarmış. Ben belediye başkanlığı seçiminde yarışa geriden başladım, yüzde 20 fark yaptım. Demek ki oluyormuş… İnanın algı yapıyorlar. Halk algıya kurban gidiyor. Gerçekleri anlatır ve iyi çalışırsanız onları yeneriz. Terörü Kürtler yenecek.”

‘DİYARBAKIR ANNELERİNDEN CESARET ALDIK’

“Diyarbakır annelerinin kararlılığına bakarak cesaret alıyoruz. Onlar kadar cesur olsak, Türkiye’de çözülmeyecek sorun kalmaz. Keşke herkes onlar kadar cesur olsa. Keşke Millet İttifakı onlar kadar cesur olabilse. O zaman neler olabileceğini görürdünüz. Diyarbakır anneleri Kurtuluş Savaşının Nene Hatun’ları ve Kara Fatma’larıdır. Yürekleri acı tatmayanlar, acı bilmeyenler bunu anlayamaz.

“Diyarbakır annelerinin yüreğindeki acıları hissetmeyenler tarih karşısında yargılanacaklar ve gün gelecek o acıların aynısını yaşayacaklardır. Terörün dini imanı vicdanı yoktur. Nereden vuracağı da belli değildir. Kimse terörü kullanarak bir yere geleceğini düşünmesin. Terör herkesi yarı yolda bırakır. Arkadan vurur. Kalleştir. Kalleşle yola çıkılır mı? Dünya tarihine baktığımızda buna ilişkin çok örnek vardır. Onunla iş yapan, yanılmış ve ona kurban gitmiştir.

“Herkes gelsin, birlikte yürüyelim. Sayın Kılıçdaroğlu da gelsin, Akşener de gelsin, Ağrı’dan birlikte yürüyelim. İsterlerse biz Ağrı’dan yürüyelim, onlar da Ankara’dan yürüsün gelsin. Diyarbakır’da buluşalım. Diğer parti liderlerini de bu yürüyüşe davet ediyorum. Herkes gelsin. Cesaret versinler. Parti ayrımı yapmayalım. Biz burada yapmayacağız.”

ÖĞRETMEN, ÜRETİCİ, POLİTİKACI

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, 24 çocuklu ailenin 12. çocuğu olarak 1971 yılında Ağrı'da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğreniminin ardından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre öğretmenlik de yapan Sayan, ulusal kanallarda yorumculuk, bölgedeki töre cinayetleri üzerine yazdığı makaleler çeşitli gazetelerde yayınlandı. Sayan, ayrıca gençlik üzerine kitaplar yazdı. Tarım ve inşaat sektörüyle de uğraşan Sayan, 19962015 tarihleri arasında CHP’den siyaset yaptı. Tutak Belediye başkan adayı oldu. 2015 yılından sonra Ak Partiye geçerek vekil adayı oldu. 2019 yılında ise Ağrı Belediye Başkanı seçildi.

‘BU BİR KARDEŞLİK GİRİŞİMİDİR’

Savcı Sayan’a Atatürk’ü hatırlatıyorsunuz. O da Amasya’dan 18 Haziran 1919’da Edirne’de bulunan Cafer Tayyar Paşa’ya gönderdiği telgrafta, “Kürtler Türklerle birleşti” müjdesini vermişti, diye söylüyorum. Şöyle diyor: “Biz Çanakkale’de bir tas hoşafla İngiliz donanmasına kafa atanların torunlarıyız... 

“Topluca ayağa kalkmalıyız. Yedi bölge ayaklanmalı. 13 insanımızın kafasına kurşun sıkılıyor. Bunları hazmedersek yatacak yer yoktur. Dört ağaç için İstanbul’un her yerini yaktılar, yıktılar. 13 can, mercan, filinta gibi delikanlının kafasına kurşun sıkılıyor. Bunları görmeyenlere, vicdanları sızlamayanlara ve birlik olmayanlara yazıklar olsun!

“40 yıldır Kürtler üzerine terör estiren HDP, ayırmaya çalıştığı Kürt annelerinin yüreğini, Yozgatlı asker annesinden ayıramayacağını gördü. Bundan büyük bir kardeşlik olur mu? Aynı apartmanda oturan Kürt ve Türk bacılar var. Bunu gördükleri için başka türlü oyunlar peşindeler.

“Diyarbakır annelerinin yüreğindeki acı, ateş, terörü de yakacaktır; uzantıları olan siyasileri de yakacaktır. İşbirlikçilerini de yakacaktır.

‘HALKIMIZ TEHLİKEYİ GÖRDÜ’

“Biz bu kardeşlik girişimini yapmak zorundayız. Yapmazsak, Suriyeli anneler kırmızı ışıkta dileniyor, bizim annelerimiz belki onlar kadar şanslı olmayacak. Onlar en azından Müslüman bir ülkeye sığındı. Ya bizim anneler nereye sığınacak? Bulgaristan’a mı, Yunanistan’a mı? Onun için aklımıza başımıza alalım ve bu ülkeye, insanlarımıza, birliğimize sahip çıkalım.

“Ben bu konuda umutluyum. Halkımız tehlikeyi gördü ve her yerde birlik mesajları vermeye başladı. Bu anlamda Diyarbakır anneleri tarihi vazife yapıyor.”


Aydınlık