Yıldıray Çiçek
01 Aralık 2021
Türkgün Gazetesi
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğinden istifa ettiği günden sonra karabatak gibi bir görünüp, bir kaybolmaya başlayan Bülent Arınç, cesaret hapını içip yine piyasaya çıktı. Biliyorsunuz istifa etme sürecini hızlandıran ise PKK’lılara, FETÖ’cülere ve etki ajanlarına sahip çıkmasının birikmesi ve bu durumun AK Parti içinde artık dayanılmaz noktaya gelmiş olmasıydı. Yaptığı ihanet kokan açıklamalarıyla öncelikle AK Parti tabanını çıldırttı, daha sonra da Cumhur İttifakı birleşenlerini…
Bülent Arınç 2019 yılında hem Kılıçdaroğlu’nu hem Meral Akşener’i parti genel merkezlerinde ziyaret etmişti. Terörist Demirtaş’a ve etki ajanı Osman Kavala’ya sahip çıkan açıklamaları bu ziyaretlerden sonra yapması hep manidar olma özelliğini korudu. Bülent Arınç, Türkiye’de birçok ihanetin eylem ve söyleminde bulunmuş bir kişidir. Şimdi Zillet İttifakının göz bebeği durumundadır.
Karabatak Arınç, geçtiğimiz günlerde yine BBC Türkçe’ye bir röportaj vererek ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Kardeş diyebildiğim insan bana sahip çıkmazsa gücenirim. Bunun helallik olarak bana dönmesini isterim” açıklamasını yapmış, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli için de “Bahçeli geçmişten beri bizim dışımızda bir insan. O ne söylerse onunla başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde” yorumunda bulunmuş…
Nasıl hesaplaşacaksın ağlak? “Başka türlü” derken neyin mesajını veriyorsun?
Zaman ve zeminden kastın nedir?
Sürekli sahip çıktığın PKK’lılara mı yoksa FETÖ’cülere mi güveniyorsun?
Bülent Arınç’ın Hükümet Sözcüsü iken ABD’de “Artık Sayın Öcalan demek suç olmaktan çıktı. PKK’nın kendine ait bayrağını elinde taşımak, Öcalan posterini elinde taşımak suç olmaktan çıktı. Hatta ‘Türkiye’nin sistemi böyle olmalıdır, eyaletler, demokratik özerklik...’ demek, bunların hiçbiri artık suç değil. Geçmişte bu suçlamalarla cezaevinde yatanların hepsi çıktı. Düşüncelerini açıklamaktan dolayı ceza alan kim varsa cezalarını erteledik. Artık bundan dolayı da dava açılmayacak” şeklinde şakımasını hatırlıyorsunuz değil mi?
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra kurulan Cumhur İttifakı sürecinde Bülent Arınç’ın bu bahsettiği ihanetlerin zerresi kaldı mı?
Son 6 yılda 18 bin 600 terörist öldürülmüş, PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’li belediyelere kayyum atanmış, başta terörist Demirtaş olmak üzere PKK’ya hizmet eden HDP’li sözde siyasetçiler tutuklanmış, PKK’nın televizyonları, gazeteleri kapatılmış…
Bülent Arınç geçmişi özlediği için terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını istiyor ve onun cezaevinde yazıp PKK’lı teröristleri anlattığı kitaplarını okumayı vatandaşa tavsiye ediyor.
Bülent Arınç bu ihanet kokan arzularının önünde engel gördüğü için MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik büyük kin ve öfke duymaktadır.
“Başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde” ifadeleri tehdittir. Biz Cem Yılmaz’a filminden “Sana Kasımpaşa’dan Apaçi Selim’in selamı var desek?” repliğini hatırlatarak “Seni o bile kurtaramaz” dedik. Bizi Cem Yılmaz’ı ölümle tehdit ettiğimize dair haberleştirenler, bu cümleleri biz Bülent Arınç’a demiş olsaydık inanın “Bülent Arınç’ı ölümle tehdit etti” içeriğiyle haberleştirirlerdi.
Ama bu cümleleri kimse görmedi, göstermedi…
Bülent Arınç, teröristbaşı Fethullah Gülen’e yakınlığını “Biz, bu süreç içerisinde kendisini yakinen tanıdık. O da bizi sevdi. Öyle düşünüyorum. Hatta o zaman bekârdım, annemle birlikte kalıyordum. Annem rahmetli kendi elleriyle yemek hazırlar, cuma günleri vaazdan sonra kendisini alır evimize davet ederdik. Bir küçük dost grubuyla birlikte yemekler de yerdik” sözleriyle anlatmış birisidir.
FETÖ’ye ve PKK’ya yakın Bülent Arınç profilinin içinde depreşen duygu ve düşünceleri çok rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Bunların sebebi FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmamasından kaynaklanan rahatlıklardır. Bülent Arınç da işte bu rahatlıkla küstahlıklarına devam etmektedir. Hain söylemlerini bu yüzden pervasızca sürdürmektedir.
Ama ağlak Bülent Arınç’a tavsiyemiz, hangi rahatlıkta olursa olsun MHP ve Ülkücü Hareket’e bulaşmaması yönündedir. Ülkücünün sözü kurşun gibi ağır olur, oturduğun yerden kalkamazsın Ağlak Adam…