CHP’li Veli Ağbaba’nın skandal sorusunu, PKK’nın elindeki gençlerin aileleri yanıtladı. Polis Vedat’ın annesi Emine Kaya, ‘Oğlum devletin polisiydi,seni koruyordu’ dedi.HDP aracılığıyla, 14 yaşındayken dağa kaçırılan Tuncay’ın babası Şeyhmus Bingöl, ‘Ağbaba HDP’nin sağ koludur’ suçlamasında bulundu.

FÜSUN İKİKARDEŞ

Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde 3 aydır oturma eylemi yapan acılı aileler, dün oldukça öfkeliydi. Üç aydır yanlarına uğramayan CHP’ye kırgındılar, ama son olarak Veli Ağbaba’nın “Dağdaki oğlun sana hakkını helal ediyor mu” şeklindeki skandal sözleri sitemlerini öfkeye çevirdi. Aydınlık, ailelere mikrofon uzattı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bugüne kadar hiç yanımızda görmedik. Hakkımı helal etmiyorum” diye sitem eden Mardinli Emine Kaya’nın 28 yaşındaki oğlu Vedat, polis memuruydu. Anne Kaya, Veli Ağbaba’ya “Oğlum polisti, seni koruyordu! Oğlum sivil değil, Türk polisiydi. Hiç yakışmıyor Veli Ağbaba’ya. Teröristler yolu kesti, devletin polisini aldılar. Sen nasıl ve hangi hakla bu insanı vicdana davet ediyorsun” diye sordu. Emine Kaya, o günü hatırlattı:

“Vedat, 2015 yılında kardeşinin düğününe katılmak için 3 gün izin alarak memlekete geldi. Gelini aldık, Muş’ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketlerine dönerken, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde PKK’lılar yolumuzu kesti. Ağabeyinin yanında, gelin getirirken, yanında yengesi var, düğünü var. Yeni gelinin yanında da iki bayan öğretmen var. Vedat’a, ağabeyinin ve bu üçünün yanında, ‘Bizimle gelmezsen seni öldürürüz, bu bayanları dağa kaldıracağız’ diyor. Çocuğum kendini feda ediyor. Hangi kitapta kadına el uzatmak var? Veli Ağbaba şimdi çıkmış bunları savunuyor. Veli Ağbaba’yı vicdana davet ediyoruz. Kimseye çamur atmasın...”

‘NE CHP’YE NE DE HDP’YE HAKKIMIZI HELAL EDİYORUZ’

İstanbul’da yaşayan ŞevketFatma Bingöl çifti, 2014’te Arnavutköy’de ‘Bana iş buldular, işe gidiyorum’ diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül’de oturma eylemi başlattı. Şevket Bingöl, ailelerin tepkisini Aydınlık’a anlattı: “Asıl biz onlara, CHP’ye de HDP grubuna da hakkımızı helal etmiyoruz. Veli Ağbaba’nın bir vicdanı varsa ondan sonra gelsin konuşsun. O evlat acısının ne olduğunu bilmiyor, gelsin buraya da biz anlatalım. Veli Ağbaba’nın çocuğu gitmemiş, bizimki götürülmüş. Buradaki hiçbir ailenin çocuğu isteyerek dağa gitmedi. Hiç utanması da yok. Diyor ki, ‘Bunları Ak Parti götürmüş. Benim adım Şevket Bingöl! Veli Ağbaba’ya diyorum ki, eğer sen bunu kanıtlayıp önüme koymazsan namertsin. Ben bunu senin yanına bırakırsam ben namertim! Dava açacağım. Ne demek ya? Ben çocuğumu parayla mı satmışım? Diyarbakır’dan İstanbul’a kadar ne kadar yer varsa bana tapu edin, çocuğumun tırnağına değişmem!”

‘CHP BATIYOR HDP’NİN OYUNU İSTİYOR’

Şevket Bingöl, CHP’li vekilin böyle konuşmasını şu sözlerle açıklıyor: “Veli Ağbaba kimdir biliyor musun? HDP’nin sağ koludur. Bir oy için HDP yi savunuyor. HDP oylarıyla oraya gelmiştir. Ben de Kürdüm, içlerindeyim, biliyorum. CHP bugün batıyor. Gelsin buraya da, kendi ağzıyla konuşsun, kendi kulağıyla dinlesin. Buraya şimdiye kadar bir tek CHP’li geldi, o da nezaketen gelmiş. PKK’lıları ziyaret etmiş sonra bize gelmiş. ‘Madem ki nezaketen geldin, burada ne işin var’ dedim.”

‘OĞLUMU HDP İLÇESİNDEN KAÇIRDILAR’

Şevket Bingöl, oğlunun beş yıl öncekaçırılış hikayesini adım adım öğrenmiş ve doğrudan HDP’yi suçluyor: “Oğlum Tuncay, 2014’te HDP tarafından kaçırıldı. İstanbul Arnavutköy HDP teşkilatı tarafından kandırılarak gönderildi. Çayına ilaç atarak HDP il binasına götürüyorlar. Çocuklar gözlerini açıyor, İstanbul İl binasındalar. Tekrar orada uyutarak Diyarbakır’a getiriyorlar. Burada gözlerini açıyorlar, ‘evimize geri gitmek istiyoruz’ diye ağlıyorlar. ‘Siz çayınızı için biz otobüs biletini alıp götüreceğiz’ diyorlar, tekrar ilaçlı çayla uyutuyorlar. Bir daha uyandıklarında Kandil’deler... Yanlarında bir çocuk daha vardı, para falan verdiler herhalde, çocuğu geri gönderdiler. Ondan her şeyi dinledim.”

DAĞDAKİ ÇOCUKLARIN KANI HDP’Lİ VEKİLLERİN ELİNDE

Şevket Bingöl, daha o günün akşamı HDP’ye gitmiş, Emniyet’e başvurmuş, hatta dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüşmüş: “Davutoğlu ‘bakacağız, getireceğiz, öğreneceğiz’ dedi. Öyle durdu. HDP’ye gidince de ‘Barış sürecindeyiz, barış sürecine zarar vermeyin’ diyorlardı. Dağdaki çocukların kanı, HDP’li bütün milletvekillerinin elindedir. Onların haberi olmadan dağa sinek gitmez. Çocukların kaydını ha bu Diyarbakır İl Başkanlığında yapıyorlardı. Bizim şimdi eylem yaptığımız binanın önünde! Senin ciğerin yanmamış Veli Ağbaba! İnşallah senin çocuğunu da götürürler de o zaman görürsün. HDP bittiği zaman sen de biteceksin. Çünkü sen artık kazanamazsın. HDP oylarıyla şimdiye kadar geldiniz ancak.. İstanbul seçimini HDP oylarıyla kazandılar, hepimiz biliyoruz.”


Aydınlık