ADD Genel Merkez Yönetimi İstanbul sözleşmesine destek veren bir basın bildirisi yayınladı.
İşte o açıklama:
“Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye
İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, yürürlüğe girişinden altı yıl
sonra; üstelik kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin hızla arttığı bir dönemde, “kaldırılsın,
feshedilsin, aile kurumunu yıkıyor” gibi söylemlerle çok yönlü saldırı altındadır.
Biz bu saldırının ne anlama geldiğini, saldırganların özellikle son dönemdeki eylem,
uygulama ve söylemleriyle ne demek istediğini çok iyi biliyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar siyasi olarak diyorlar ki;
Biz, Atatürk Devrimi’ne, Cumhuriyet rejimine, laikliğe, demokrasiye ve
çağdaşlığa karşıyız!
İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlar hukuki olarak diyorlar ki:
Biz, ilk imzalayan ve onaylayan devlet olsak da, yürürlüğe soksak da,
uluslararası hukuka karşıyız!
Biz, kadın erkek eşitliğine karşıyız!
Biz, kadının birey olarak görülmesine karşıyız!
Biz, sözleşmedeki fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddet her tür şiddetle
mücadeleye, bu konudaki “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek
Politikaları”na karşıyız!
Biz, sözleşmedeki şiddetle mücadeledeki bağımsız izleme mekanizmasına,
bunun yaptırım gücüne ve bağlayıcılığına karşıyız!
Biz, devletin kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek ve bununla mücadele
etmek için devlet çapında etkili, kapsamlı ve birbiriyle uyumlu politikalar
uygulama yükümlülüğü altına girmesine karşıyız!
Biz, çağdaş dünya ve hukukla bağların kopartılmasından yanayız.
Biz, şeriat hükümlerinin hiç tartışılmadan uygulanmasından yanayız.
Biz kadınlara şiddetten, insan haklarını ihlalden yanayız. Elimizi, kolumuzu
bağlamayın!
Biz diyoruz ki:
Kadınerkek eşitliği için büyük işlere imza atan Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden
gidenler olarak, kadını birey olarak görmeyen zihniyetin söylemlerinden kaygılıyız.
Kadına yönelik şiddet açıktartışmasız bir insan hakları ihlalidir. Çağdışıdır.
Bu insan hakları ihlalinin önlenmesi açısından İstanbul Sözleşmesi büyük bir önem
taşımaktadır. Demokrasiye ve kadınların kazanılmış haklarına sahip çıkmaya, geri adım
atmamaya ve hukuki eşitliğin yaşama geçmesini sağlamak için mücadeleyi sürdürmeye
kararlıyız.
Siyasal İslamcı, gerici kadronun ağıza alınmayacak ifade ve iddialarla saldırdığı
İstanbul Sözleşmesi’nin, “ama”sız, “fakat”sız yani eksiksiz uygulanmasını istiyoruz.
Konunun tarafı ve takipçisiyiz.

İlgili haberler: