Olası bir kriz durumunda Adalar Denizi (Ege)'nde üstünlük kurmak ve Türk Donanması'nı engellemeyi amaçlayan Yunanistan'ın planı, Ta Nea gazetesinin manşetinde yer aldı.

Yüksek tirajlı Ta Nea gazetesi, birinci sayfadan heyecanla duyurduğu manşet haberinde, Yunan savaş gemilerini “yüzen duvar” olarak tanımladı. Adalar Denizi'nde Yunan Donanması'nın en kuzeyden en güneye kadar uzanmasını öngören plan, Yunanistan'ın eski Genelkurmay Başkanı'nın bir açıklamasına dayanıyor.

FLOROS SÖYLEMİŞTİ

Eski Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, “Türklerle Meis Adası yakınında bir kriz patlarsa, sadece o bölge ile sınırlı kalmaz, bütün Ege'de her yere yayılacak.” ifadelerini kullanmıştı. Yunanistan'ın bu planı da tüm Adalar Denizi'ni kapsıyor. Yunanistan, mevcut platformlar ile sipariş edilmiş ve teslimatı beklenen yüzer platformlar olmak üzere, 12 savaş gemisiyle bu duvarı örmeyi hedefliyor.

YUNANİSTAN'IN HEDEFİ 2030

Ta Nea'daki habere göre; gemilerin bir kriz durumunda planlamaya göre yayılarak, kendi bölgesini kontrol altına alması ve bölgeyi kilitlemesi hedefleniyor. Nihai hedef ise 12 değil 18 geminin sıralanmasını öngörüyor. Bu hedef için tarih ise 2030 olarak belirlenmiş. Duruma göre bu tarihin biraz daha sarkmasının beklenebileceğini yazan gazete, Adalar Denizi'nde kontrolün sağlanacağı gibi iddialı ifadelere yer verilmiş.

Ancak Yunan Deniz Kuvvetlerinde şu anda 9 tane 40 yıllık 'S' tipi ve 4 adet 30 yıllık 'Meko' tipi fırkateyn var. Bunun yanı sıra Yunanistan'ın 3 ya da 4 tane korvet tipi savaş gemisi siparişi için Fransa, İngiltere ve İtalya'dan yapılan teklifleri incelediği de bilinenler arasında. Fransa'dan ise aldığı 3 milyar avroluk 3 tane 'Belharra' tipi fırkateynleri 2026'da teslim alacak.

'KUZEY EGE'DE BOŞLUK' İDDİASI

“Yüzen duvar örülüyor, Türkiye ile dengeler değişiyor” ifadeleri kullanılan haberde, Yunan savaş gemilerinin Trakya'nın hemen güneyinden başlayan Adalar Denizi'nden Meis ve Girit'e kadar sıralanacağı vurgulanmış.

Haberdeki bir diğer ayrıntıya göre, 2020 yılında Türkiye ile Yunanistan arasındaki kriz sırasında Kuzey Ege'de bir “güvenlik boşluğu olduğu” tespit edilmiş. Bunun üzerinden yeniden şekillendirilen plana göre kuzeyde de çok önemli donanma birliklerinin yer alabileceği ifade ediliyor.