Bundan tam 33 sene önce. 1 Ekim’i 2 Ekim’e bağlayan gece. Yıl 1992.
NATO Kararlılık Gösterisi92 Tatbikatı Ege Denizi'nde icra ediliyor.
Gece saat 23.00 suları.
Tatbikatın ‘off’ durumu.
ABD uçak gemisi USS Saratoga’dan iki adet Sea Sparrow füzesi ateşleniyor.
Füzelerden biri Türk muhribi TCG Muavenet’in Köprüüstü’ne, diğeri Savaş Harekât Merkezi’ne isabet ediyor.
Gemi Komutanımız dâhil beş denizcimizi o saldırıda şehit verdik.
Ruhları şad olsun.
Amerikalılar olayın “kaza” olduğunu söylediler. Ancak Türk Milleti buna hiçbir zaman inanmadı.
Söz konusu füzelerin ateşlenmesi için 6 farklı emrin verilmesi lazımdı. Sea Sparrow’lar hava savunma füzesiydi. “Fire and Forget” tipi değildi. Satıhtan satıha atılması için ayar edilmeliydi. Eğitim modu kapatılmış, hedef aydınlatılmış, kilitleme yapılmış, alarm verilmiş, füzeler ateşlenmişti… Her yönüyle iyi planlanmış, tam teşekküllü bir saldırıydı bu.
Açıkça Türkiye’yi hizaya çekmek için yapılmıştı. Çekiç Güç’e itiraz edilmeyecek, PKK operasyonlarına son verilecek, Kuzey Irak’a girilmeyecekti... Türkiye, ABD’nin yeni dünya düzenine boyun eğecekti...
Saldırının bir de bonusu vardı… ABD, bir süredir Türkiye’ye eskimiş fırkateynlerini satmak istiyor, Türk Deniz Kuvvetleri ise bu gemileri almaya yanaşmıyordu. Kendi gemimizi yapma fikri ilk kez dile getirilmişti. Tabi Muavenet vurulunca gündeme tazminat konusu geldi. ABD de özür mahiyetinde 8 adet Knox sınıfı fırkateyni Türkiye’ye vermeyi teklif etti. Kimi hibe edildi, kimi ucuza gönderildi. Böylece Türkiye’nin milli gemisini yapması ustaca engellendi. MİLGEM projesi rafa kalktı, 10 sene daha beklemek zorunda kaldı. Taa ki Özden Örnek o planları tozlu raflardan indirene kadar…
Türkiye, TCG Muavenet derslerini asla unutmamalı. Suyun bulandığı, gecenin günaha karıştığı o an, ABD “müttefikimiz” olmadığını kanıtlamıştır!
Aydınlık






















