Erdoğan emperyalistlere Atatürk'ün sözleriyle meydan okudu: "Ya istiklâl ya ölüm!"

Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD himayesinde 40 bin kilometrekarelik alanı işgal eden PKK terör örgütünün eski sözcüsü Telâl Silo, Kandil’e gönderilen ABD silahları ile ilgili bilgiler verdi.

Silo, "Amerikalı yetkililer havadan ve karadan verilen silah ve cephaneyi SDG yöneticisi olarak gözüken 4 kişiye teslim ediyorlardı. Bu isimlerden birisi bendim. Diğer sözde resmi muhataplar ise Himeydi Carba, Gabriel Kino, Muhammed Keferzeyta ve Ahmed el Musa’dan oluşuyordu. Biz sadece kağıtların imzalanmasından sorumluyduk. Silah ve cephaneleri hiçbirimiz görmezdik. Sonraki aşamada kontrol Kandil’den gelen yöneticilere aitti. Benim örgüt içerisinde kaldığım süre ve sonrasında devam eden Kandil’e silah sevkıyatı kapsamında gönderilen TIR sayısı 3 bini aştı. ABD’nin verdiği araçgereç ve diğer donanımlar Suriye’de kalıyordu. Ancak ABD yapımı keskin nişancı tüfekleri ile gelişmiş uçaksavar, tanksavar, roketatarlar ve Doçka, BKS gibi orta düzey silahların önemli bir kısmı geldiği kapıdan farklı araç ve yollarla yeniden Sincar’a oradan da Kandil’e gönderiliyor" dedi.

SEVKIYAT SORUMLULARI KANDİL’DEN GÖNDERİLDİ

Telâl Silo, "ABD tarafından verilen silah ve cephanenin taşınması için Kandil üç isim gönderdi. Bunlar Türk vatandaşı Heval Safkan ve Heval Silo, Heval Hiymen kod adlı militanlardı. Çok özel yetkiye sahiptiler ve Şahin Cilo dahil hiçbir makama hesap vermezlerdi. ABD’nin en büyük silah depolarının bulunduğu Çelebiyye, Derik, Tel Baydar, Kamışlı, Tabka üsleri bu şahıslara her daim açık tutuluyordu. Bu kişiler zaman zaman bu üslerden de silah çıkarıp Kandil’e götürme yetkisine sahiptiler" ifadesini kullandı.

BRETT MCGURK 'BÖYLE OLMASI GEREKİYOR' DEDİ

Silo, "Görev yaptığım dönem zarfında ABD tarafından bölgeye gönderilen Brett McGurk ile bir çok görüşmem oldu. Silahların Kandil’e gönderilmesi ile ilgili kendisine 'Neden direk nakletmek yerine bu yolu kullanıyorsunuz' diye sordum. Bana cevap olarak, ‘Çünkü biz bölgede görevli sivil ve askerden oluşan bir ekip olarak bu riski üstleniyoruz. İleride farklı gelişmeler yaşanabilir ve bu silahların hangi adrese, nasıl teslim edildiği sorulabilir. Böyle bir durumda silah ve mühimmatları ABD’nin kendi resmi terör listesinde yer alan PKK’ya yaptık diyemeyiz" diye konuştu.

Kaynak: yenisafak.com