ABD’nin İran’ hedef alan ikinci dalga yaptırımları başladı. Yaptırımların İran ekonomisine ve petrol satışlarına olası etkilerini Ekonomist Meysem Mehrpur ile konuştuk.



Yakup ASLAN/ Tahran

Mehrpur, İran petrol satışının asla sıfıra indirilemeyeceğini ve İran ekonomisinin yaptırımların üstesinden gelecek kabiliyete sahip olduğu görüşünde

Başkent Tahran’da bir araya geldiğimiz İranlı ekonomist Meysem Mehrpur, Tahran yönetiminin yaptırımların üstesinden geleceği konusunda kendinden emin söylemlerinin ülkesinin geçmişindeki yaptırım tecrübesine dayandığı görüşünde. Mehrpur, yaptırım kararının siyasi anlamda Amerikan yönetimini izole ettiği söylüyor: “Bu yaptırım ilk kez yaşadığımız ticari bir engel değil. Hatta daha önceki yıllarda maruz kaldığımız yaptırımlar daha etkili ve kapsamlıydı. Elbette ABD yaptırımlarına bugün bazı ülkeler destek vermemekte ancak büyük fotoğrafa baktığımızda Amerika, İran İslam Cumhuriyeti karşısında aldığı bu mafyatik kararla yalnızlaşmış durumda.”

YAPTIRIMLARIN BAŞARI ŞANSI YOK

Mehrpur, İran toplumunuda etkiliyecek olan ABD yaptırımlarının sürdürülebilir olmadığını şu başlıklarda temellendiriyor: “Yaptırımlar toplumu ve ekonomiyi etkileyecek ancak hiçbir şekilde İran petrolünün satışını sıfıra indiremeyecekler. Ben bu yaptırımların geçici olduğuna inanıyorum. Bunun iki nedeni var; birincisi küresel petrol piyasasında boşalan İran petrolünnün yeri başka bir ülkenin üretimi ile dolduramaz Bunu savunuyor olmak eldeki verilere bakıldığında bilimsel gerçekliğe aykırıdır. İkincisi İran ham petrol üreten ve satan bir ülke ve her ülkenin petrol piyasasında bir rolü ve görevi var. İran’ın rolü ise ham petrol hem üretmek ve hemde pazarlamak. İran’ın bu rolü düşünüldüğünde yaptırımların başarılı olmayacağını söyleyebiliriz.”

BAŞARISIZLIĞIN İTİRAFI

Amerikan yönetiminin sekiz ülkeye verdiğini ilan ettiği muafiyet kararını değerlendiren Mehrpur, bu kararının başarısızlığın baştan itirafı olduğu görüşünde: “Donald Trump’ın bu açıklaması aynı zamanda bir itiraftır. İran petrolü olmadan fiyatların yukarı çıkacağını biliyorlar, bu da ABD yönetimininin korkusu. Amerika yaptırım kararının başarılı olacağına dair herhangi bir ümit beslememektedir. Onlar muafiyet kararı ile oyunun başında ellerinde hiçbir şeyin olmadığını ortaya koymuş durumdalar.”

TAHRAN’IN YOL HARİTASI

Mehrpur, Tahran’ın nasıl bir yol izleyeceğini şöyle anlatıyor: “İran’ın yaptırımlara karşı bazı seçenekleri gizli tutabilir. Ancak, Ruhani Hükümeti daha şeffaf ve hukuki yollar izleyecektir. Öncelikle üretimde herhangi bir azalma olacağını zannetmiyorum. İran petrol üretimine devam ederek kısa vadede havale veya kağıt üzerinden petrol satışı gerçekleştirir. Rusya ve Irak gibi petrol üreten ve satan ülkeler ise, kendi petrol satışlarına aynı şekilde devam ederken ülke içerisindeki tüketim için İran petrolünü kullanabilirler. Bu nedenle de İran’dan petrol almaya devam edeceklerdir.”

AB yerine bölge ülkeleri

Mehrpur, “Amerika’nın kendisini dünyanın sahibi görmesinin en büyük nedeni dolar üzerinden kurduğu egemenliktir .Bölge ülkelerinin doları devre dışı bırakarak kuracakları ilişki Amerika’nın egemenliğini zayıflatacaktır. Bunu krizden doğan bir fırsat şeklinde görebiliriz” diyor.

Mehrpur, AB’nin geliştireceği mekanizmayla ilgili şunları söylüyor: “Hükümetimiz para transferi konusunda yeni bir sistem üzerinde çalışıldığını ilan etmişti. Bunu AB ile İran arasında para transferini sağlayan bir mekanizma olarak özetleyebiliriz. Bana göre, İran’ın Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkelerle ticareti ilişkileri AB ülkelerinden daha fazla. Dolayısı ile Tahran yönetimi AB ile özel bir mali mekanizma kurmak yerine bu ülkeler ile kurması daha anlamlı ve faydalı olacaktır çünkü bizim AB ülkeleri ile ticaretimiz bu ülkelere nazaran daha az.”