Beğenmediği yönetimleri silahla deviremeyen ABD emperyalizmi, artık tivitle darbe tezgâhlamaya kalkışıyor. Trump, tivit atarak Venezuela’nın vatansever Maduro yönetimini tanımadığını açıkladı. Böylece ABD Başkanı kendisinin yasadışı bir konumda bulunduğunu ilan etti. ABD, Venezuela’da yine tivitle hükümet kurmak gibi tarihî bir iş de yaptı, Juan Guaido’yu hükümet başkanı olarak atadı! Tarihî bir iş, çünkü dünya tarihinde ilk kez bir hükümet tivitle belirleniyor.

CİKCİKLERİN GÜCÜ

Hukuk açısından bakarsanız, hiçbir devlet, başka bir devletin yönetimini belirleyemez.

Ancak yine tarihte örnekleri var, gücü yeterse bir devlet silahlı güç kullanarak başka bir devletin yönetimini devirebilmiş ve kendi adamlarını hükümetin başına oturtabilmiştir. ABD’nin de bu tür suçlar işlediğini yakın tarihten biliyoruz. Ancak Trump’ın dün gece yayınladığı tivitler, o dönemin arkada kaldığını gösteriyor, Biliyorsunuz, tivit sözcüğü Türkçemizde cikcik anlamına geliyor. Yani kuşun ötüşü.

ABD’nin darbeler tarihinde yeni bir sayfa açılmış oldu. Silahların ötüşünden kuş ötüşü dönemine geçilmiş bulunuyor. ABD, daha dün 1516 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’de Fethullahçı Gladyo marifetiyle uçakları, tankları, makinalı tüfekleri konuşturmuştu. Şimdi kuşlar gibi cik cik ötmektedir.

SİLAHI AZ OLANLARIN GÜCÜ

ABD’nin gücünü küçümsemiyoruz elbette. Hâlâ dünyanın en büyük silahlı gücüne sahiptir. Ancak bu silahlı gücün İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hep yenildiğine tanık olduk. Batı Asya’da İkinci bir İsrail kurma girişiminde son bozgunu yaşadı. Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de, Afganistan’da, Pakistan’da iki milyondan fazla insanı katletti. Ama sonuç ortadadır. ABD’nin o muhteşem denen silahlı gücü, Batı Asya’nın Mazlum ve Gelişen ülkelerinin silahlı gücüne yenilmiştir. Silahı az olan mazlumlar, silahı çok olan zalimi yenmiştir.

Venezuela’da da benzer süreç yaşandı. ABD’nin Chavez ve takipçisi Maduro yönetimlerini devirmek için tezgâhladığı darbeler, millî devletin ve halkın gücüyle bastırıldı. Şimdi ABD Başkanı cik cik öterek darbe yapmaya kalkıyor.

ABD’Yİ DİZGİNLEYEN CEPHE

Evet ABD’nin silahlı gücü sayısal olarak dünyanın bir numarası. Ancak ekonomisi artık bu savaş makinasını taşıyamıyor. Daha da önemlisi ABD’nin karşısında Venezuela’dan Türkiye, Suriye, Irak, İran, Rusya, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Çin’e kadar uzanan bir cephe oluşmuştur. O cephe, bugün Devrimci Maduro’nun yanındadır.

Almanya ve Fransa da, ABD’den bağımsız bir Avrupa Ordusu kurma girişimiyle ABD denetiminden çıkıyor ve Avrasya’ya yaklaşıyor. Böylece ABD savaş makinasını dizginleyen cephe, Okyanustan Okyanusa uzanan bir genişlik ve derinlik kazanıyor.

TÜRKİYE’DE CEPHELEŞME

Yalnız dünyada değil, Türkiye’de de güçler, ABD emperyalizmi ve İsrail’e karşı duruşlarına göre saflaşmaktadır. Güneydoğu’daki Hendek Savaşı, 16 Temmuz Darbesinin bastırılması, Fırat Kalkanı Harekâtı, Zeytin Dalı Harekâtı, ülkemizdeki güçlerin cephelerini belirledi. ABD’nin Suriye’ye, İran’a, Irak’a, Rusya’ya, Çin’e ve Venezuela’ya karşı doğrudan silahlı müdahale yoluyla veya terör örgütlerini kullanarak yürüttüğü savaşa karşı tavır, Türkiye’deki saflaşmayı da yansıtmaktadır.

Bütün bu cepheleşmede PKK/HDP, CHP, İyi Parti ve BBP’nin ABD cephesinde saf tuttuğunu görüyoruz.

Vatan Partisi başta olmak üzere, Türk Ordusu ve Polisi, Ak Parti ve MHP ise ABD’nin karşısında mevzileniyor. Her mevzilenmenin duraksamaları ve yalpalamaları da içerdiğini biliyoruz.

Kim Atatürk’ün İstiklâl cephesindedir kim emperyalizmin yanındadır, kim ilericidir kim gericidir, bu cepheleşmede ortaya çıkıyor.

Türkiye Solu, emperyalizme karşı duruşta hep duyarlı ve etkin olmuştur. Başta Filistin olmak üzere Batı Asya ülkelerinin, Vietnam, Kamboçya, Laos’un kurtuluş savaşlarını hatırlayınız, Küba ve diğer Latin Amerika ülkelerinin ve Afrika’nın mücadelelerini göz önüne alınız, Türkiye Solu cephesini şaşırmamıştır. Şaşıranlar ise Solcu olarak görülmemiştir. Onlar Sahte Solculardır, ABD emperyalizminin Solcularıdır. Bugün de örnekleri var.

VENEZUELA İLE DAYANIŞMA

Vatan Partisi başta olmak üzere Türkiye’nin güçleri, Venezuela ile dayanışma içindedir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha gece yarısında Maduro’ya yolladığı dayanışma mesajı, Türkiye devletinin bulunduğu konumu yansıtıyor. ABD ile ön cephede savaşanların dayanışması elbette daha yakıcı ve sağlamdır. Maduro, Venezuela’nın altınlarını Türkiye’ye emanet etmişti. Türkiye de bugün ABD’ye kahramanca direnen Chavez’in yiğitleriyle birliktedir.

ABD Başkanının cikcikleri, Venezuela devleti ve halkının direnişini kıramayacaktır.

Aydınlık