Donald Trump döneminde ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi olan ve Türkiye ile yoğun mesaide bulunan James Jeffrey, görev dönemi sonunda kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Al Monitor'a konuşan Jeffrey'nin Türk siyaseti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik yeni Washington yönetimine önerilerde bulundu.

Jeffrey, "Biden yönetimine Erdoğan'la en baştan nasıl bir ilişki kurmasını tavsiye edersiniz?" sorusuna "Öncelikle Erdoğan'ı Türkiye'den ayrı düşünmelisiniz" yanıtını verdi. Biden için öncelikli olan beş meseleyi Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran'la nükleer anlaşma ve iklim krizi olarak sıralayan Jeffrey, "Altıncı konu Türkiye çünkü ilk beşin ikisini, İran ve Rusya'yı doğrudan ilgilendiriyor. Ve sekiz veya dokuzuncu sırada yer alacak olan terörizm meselesini de ilgilendiriyor" dedi.

'DOĞAL RAKİPLER'

Türkiye'nin çok önemli bir NATO müttefiki olduğunu söyleyen Jeffrey, "İran'a karşı koruma sağlayan antibalistik füze sisteminin tamamının merkezindeki NATO radarı Türkiye'de yer alıyor. Burada çok büyük askeri varlıklar bulunuyor. Türkiye olmaksızın Ortadoğu, Kafkaslar veya Karadeniz'de iş yapamayız. Ve Türkiye, Rusya ile İran'ın doğal rakibi" diye konuştu.

'KİBİRLİ, ÖNGÖRÜLEMEZ'

Erdoğan'ın güç konusunda iyi değerlendirmelerde bulunduğu yorumu yapan Jeffrey, şu ifadeleri kullandı:

"Bir boşluk gördüğünde harekete geçiyor. Erdoğan'a dair diğer şeyse, delirtici bir şekilde kibirli ve öngörülemez olması, bir kazankazan çözümünü kabul etmemesi. Fakat baskı yapıldığında ki ben onunla müzakerelerde bulundum mantıklı bir aktör. Dolayısıyla eğer Biden dünyayı bugün birçoğumuzun gördüğü gibi neredeyse eşitler arasındaki bir yarış olarak görürse, Türkiye son derece önemli bir yere geliyor. Erdoğan'ın sadece sekiz ayda İdlib, Libya ve Dağlık Karabağ'da yaptıklarına bakın. Bu üç yerde de, Ruslar veya onların müttefikleri kaybetti."

Bu noktada Obama yönetimini 'genel bir jeopolitik sorun yaşandığını' görmezden gelip, birçok sorunu ayrı ve bağımsız kümeler halinde çözmeye çalışmakla eleştiren Jeffrey, "Eğer Biden yönetimi bu aptalca düşünce biçimine dönerse Ortadoğu'yu kaybedecektir" dedi.

'ERDOĞAN DİŞLERİNİZİ GÖSTERENE KADAR GERİ ADIM ATMAZ'

Jeffrey, "Biden yönetimi Erdoğan'a nasıl yaklaşmalı?" sorusunun yinelenmesi üzerine, bu kez sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan, ona dişlerinizi gösterene kadar geri adım atmayacaktır. [Suriye'nin kuzeydoğusunda] Ekim 2019 ateşkesini müzakere ederken yaptığımız buydu. Ekonomilerini yıkmaya hazırdık. Rus uçağının düşürülmesi sonrasında Putin'in yaptığı da buydu. Ruslar şimdi İdlib'de Türklere iki defa güçlü sinyal gönderdi. Bir Türk taburunu vurdular. Durum, Rusların umduğu gibi sonuçlanmadı. Erdoğan çok ileri gittiğinde, ona göz açtırmamaya gerçekten istekli ve bunu önceden anladığından da emin olmalısınız. Türkiye'nin pozisyonu hiçbir zaman yüzde 100 doğru olmaz. Kendi adlarına, bir mantıkları ve argümanları var. Önemli bir müttefik ve İran'la Rusya'ya karşı bir siper olarak rolleri düşünüldüğünde, en azından argümanlarını dinlememiz ve ortak çözümler bulmamız icap eder."

'SDG'LİLER TEMİZ ÇOCUKLAR'

Jeffrey, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG hakkında şu ifadeleri kullandı:

"SDG temiz çocuklardan oluşuyor. Onları ve liderlerini çok, çok iyi tanıdım. Ortadoğu standartlarında gerçekten fevkaladeler. PKK'nın son derece disiplinli, Marksist bir uzantısı. Ayrıca PKK gündemini ilerletmekle özellikle ilgilenmiyorlar."

'TRUMP BU ASKERLERDEN RAHATSIZDI'

Jeffrey, Trump'ın Suriye'den asker çekme kararı hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Bence Trump'ın asker çekmesinin sebebi, bizim neden orada olduğumuza dair sürekli açıklamalarda bulunmamızdan yorulmuş olmasıydı. Ona, üstü kapalı olarak 'Patron bak, hiçbir sorun yok. Türkler ve Ruslarla birlikte çalışıyoruz' sözü verilmişti. Ama sonra sürekli sorun çıktı. Başkana bu konuda ben değil Pompeo brifing verdi. Bu çizgide, İran'a odaklı argümanlarda bulundu. Fakat Trump bu askerlerden rahatsızdı ve Erdoğan'a güveniyordu. Erdoğan sürekli PKK hakkındaki tezlerini anlatıyordu."

Jeffrey, "Başkana brifing verildi ama o aynı zamanda Erdoğan'ı da dinler. Erdoğan son derece ikna edicidir" diye konuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu dönemde Suriye'den çekilmeye karşı olduğunu belirten Jeffrey, bununla birlikte gerilimin giderek tırmandığını söyledi. Jeffrey, SDG'nin bu süreçte sınıra karakollar inşa etmesinin de Türkiye'ye 'ABD'nin güvenilmez olduğu' mesajı verdiğini belirtti.

ERDOĞAN'IN SAVAŞ ARKADAŞI BAHÇELİ

ABD'li diplomat, WashingtonAnkara hattında SDG konusunda bir uzlaşı sağlanıp sağlanamayacağı sorusuna yanıtında ise Türkiye'nin iç siyasetine işaret etti. "Suriye'nin kuzeydoğusu hakkında ne zaman konuşsanız, en önemli şey Türkiye'nin iç siyasetidir" diyen Jeffrey, "Erdoğan'ın savaş arkadaşı Bahçeli'yi tek bir cümleyle özetleyebilirsiniz. Önemli olan tek şey Türkiye'nin ulusal gündemidir ve orada Kürtlere yer yoktur. Bu tabii ki AKP'nin gündemi değil. Kürtlere ve PKK'ye karşı kendisinden önce gelmiş herhangi birinden çok daha iyi politikalar yürütmüş olan Erdoğan, MHP tarafından engelleniyor" dedi.

SDG'Yİ 'TÜRKLER GERLİYOR' DİYE KORKUTUYORLAR

Jeffrey, "Eğer Erdoğan milliyetçi hissiyatı ayağa kaldırmak için bir zafere ihtiyaç duyduğunu hissederse, daha fazlasını yapabilir. Buradaki sorun, bunu Ruslarla birlikte yapmasının gerekecek olması" diye konuştu. ABD'li diplomat, “Rusya'nın en üst seviyedeki yetkililerinin, Türkiye'nin Suriye'deki varlığının genişlediğini görmek istemediklerini bildiğini” de söyledi. Jeffrey, Rusya'nın bir yandan da Suriye'deki petrol sahalarına erişim için SDG'yi "Türkler geliyor" diye tehdit ettiğini de savundu.