Kılıçdaroğlu, 'ABD ziyaretimde siyasi temsilcilerle görüşme yapmayacağım. İcazet almaya gitmiyorum.' dedi ama gizli görüşmeler yaptığı ortaya çıktı. Washington'da ABD derin devleti kuruluşlarından CAP'la yaptığı görüşemeye Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanlığı ile Kongre’den temsilciler katıldı

 Kılıçdaroğlu, ABD ziyaretinde siyasi temsilcilerle görüşmeyeceğini açıklamasına rağmen New York ve Boston’ın ardından üçüncü durağı olan Washington’da ABD derin devletinin önemli düşünce kuruluşlarından Center for American Progress’in (CAP, Amerikan İlerleme Merkezi) toplantısına katıldı.

ABD’de konuyla ilgili kişilerden bilgi alan gazeteciler, önceki gün TSİ 16.30’da yapılan görüşmede 3540 kişinin yer aldığını iddia etti. Kılıçdaroğlu’na gezi boyunca eşlik eden gazeteci İsmail Saymaz, CAP görüşmesinde Beyaz Saray’dan ve ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in ofisinden birer, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yedi, Senato ve Temsilciler Meclisi’nden üçer “görevli”nin toplantıyı izlediğini yazdı.

KENDİ BASIN EKİBİNE DE KAPALI

Kılıçdaroğlu’nun CAP ziyareti, sadece yabancı basına değil, kendi basın ekibine de kapalı yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun programındaki bütün görüşmelerle ilgili bilgi ayrıntılı paylaşımlar yapan basın birimi, CAP görüşmesi hiç yapılmamış gibi davrandı. Washington Post gazetesi ziyaretiyle ilgili uzun bir bilgi paylaşılırken bu ziyaretten iki saat önce yapılan CAP görüşmesi ise es geçildi. CAP’ın internet sitesinin basın bölümünde de ziyarete ilişkin bir haber olmaması dikkat çekti.

ABD’de yaşayan gazeteci Oray Eğin de “Biden ve Erdoğan programlarını böyle gizlemiyor.” diyerek CHP liderini eleştirdi. “Joe Biden’ın her gün ne yaptığına hakimim. Erdoğan ekibinin de tercih ettiği bir gazeteci olduğumu zannetmiyorum, ama istediğim zaman gezi programı hemen yollanıyor.” diyen Eğin, “Özgürlük ve şeffaflık vaat ettiğini iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun programına ise hâkim değilim.” ifadelerini kullandı.

‘İCAZET DEĞİL’ DEMİŞTİ

NTV’nin Washington Temsilcisi Hüseyin Günay, kişisel Twitter hesabında Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine ilişkin “Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretindeki tüm programları New York ve Washington’da yerleşik olan Türk gazetecilere kapalı. Görüşmelere/etkinliklere sadece yanında gezdirdiği gazeteciler alınıyor.” şeklinde paylaşım yaptı. Hürriyet ABD muhabiri Razi Canikligil de bu mesajı alıntılayarak “Sonra ‘yandaş medya’ terimini dillerinden düşürmüyorlar. En az 20 gazeteci dışarıda yazdı.” eleştirisini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, 24 Eylül’de yaptığı ABD ziyaretiyle ilgili bir konuşmada, “ABD'ye gideceğim ama birilerinin dediği gibi icazet almak için değil.” demiş ve ABD devlet görevlileriyle görüşmeyeceğini beyan etmişti. Medya ekibine özel olarak seçtiği İsmail Saymaz’ın CAP görüşmesiyle ilgili verdiği bilgi, Kılıçdaroğlu’nun “icazet görüşmesi”ni ortaya çıkardı. Saymaz, halktv.com.tr’deki dünkü yazısında ABD Vermont Senatörü Bernie Sanders ile temas kurulduğunu yazdı. Saymaz, Kılıçdaroğlu’nun ABD programını ise Sanders’in seçim kampanyasında çalışan Selçuk Sarıyar’ın yaptığını da belirtti. Sarıyar, hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevini yürütüyor.

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun heyetinde bulunan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Hacer Foggo, Basın Danışmanı Ömer Topsakal, Parti Meclisi Üyesi Yunus Emre ile Selçuk Sarıyar’ın kimlerle görüşmeler yaptığı bilgisi ise verilmedi.

CAP NEDİR?

Center for American Progress (CAP), Demokrat Parti’ye yakın etkili düşünce kuruluşlarından. Aynı Dış İlişkiler Konseyi (CFR) ve CIA bağlantılı Rand Corporation gibi Amerikan derin devletinin politika üreten sacayaklarından biri olarak görülüyor. Türkiye üzerine çok sayıda uzman çalıştıran CAP, daha önce “Kürt Açılımı” denilen bölünme projesinin de mimarlığını yapmıştı. Ayrıca 2014 yılında ABD hükümetine “PKK/ PYD’nin terör listesinden çıkarmayı öneren” bir rapor hazırlamıştı. CAP’ın kıdemli Türkiye uzmanı Max Hoffman, 2019 yılında S400 alınmasıyla ilgili ABD’nin ekonomik yaptırımlar uygulamasını savunarak, verilecek güçlü yanıt için “Türk savunma sanayi için yıkıcı olabilir ve Türk ekonomisine büyük hasar verir. Türk lirasında değer kaybı ve ödemeler dengesinde krizi tetikleyebilir.” demişti.

Gazeteci Ceyhun Bozkurt, Kılıçdaroğlu ve CHP heyetlerinin 2013 yılında 3 kez ABD’ye yaptığı ziyaretlerde CAP’ın kritik bir rol oynadığını yazdı. Bozkurt, CHP yönetiminin FETÖ ve PKK konusunda ABD çizgisine girmesinin, CAP’la yapılan ve yine basına kapalı bir toplantı sonrası belirdiğine dikkat çekti.

Oray Eğin de “CAP bir zamanlar Tuskon’la çok yakındı, epeydir Türkiye’ye karşı nötr. FETÖ’nün etkin olduğu yıllarda Mustafa Akyol gibi isimler de CAP’e rapor yazardı. (Bu kurumların hiç geçmişi araştırılmıyor mu?)” diyerek kurumun FETÖ bağlantısına işaret etti.


‘PENTAGON’DAN KATILIM OLACAK’

KRT TV programcısı Tülin Daloğlu, Söz Meclisi programında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CAP’taki görüşmesine ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan da katılım olabileceğini söyledi. Daloğlu şu sözleri kaydetti: “Demokrat Parti'ye son derece yakın bir düşünce kuruluşudur. Orada kapalı bir toplantı gerçekleşecek. Pentagon'dan da katılım olabileceğini ben Washington kaynaklarımdan duydum.”


ABD TEMSİLCİSİ ZİYARETTE YOK

CHP’nin ABD Temsilcisi Yurter Özcan’ın Kılıçdaroğlu’nun ziyaret programında yer almaması dikkat çekti. Özcan, ziyarete ilişkin kendisine bilgi verilmediğini açıklarken bu durum için “CHP’de kriz” yorumları yapıldı. Öte yandan Özcan’ın “Ziyaretler esnasında ABD’de olmayacağım, Almanya’ya gidiyorum” dediği iddia edildi. Ayrıca Yurter Özcan’ın, ziyaret başlayalı dört gün geçmesine rağmen sosyal medya hesaplarından ziyarete ilişkin herhangi bir paylaşım yapmaması da dikkat çekti.


GİZLİ KAPAKLI HİÇBİR ŞEY YAPMAZLARMIŞ!

CHP Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti sırasındaki ‘kayıp 8 saati’ne ilişkin konuştu. Özkan, “Gizli kapaklı hiçbir şey yapmayız.” diyerek şunları söyledi:

“Bizim bu konulardaki tutumumuz çok net ve açıktır. Gizli kapaklı hiçbir şey yapmayız. Şeffaf olmayan hiçbir ilişki içinde bulunmayız. Bu ilişkileri kuranlar, onların koynunda büyüyenler, şeytanla ortaklık yapanlar çarpılarak o yataktan çıkanlar kendileri ile bizi kıyaslamaya çalışıyor. Biz o kıyası kabul etmeyiz. Kimse de bizi onların yanına yerleştirmez. Kirli hayallerinin, kirli düşüncelerinin esiri olanlar başka hayaller içinde olabilirler. Onlar bu işte sınıfta kalırlar. Halkımızdan saklayacak, gizleyecek herhangi bir ziyaretimiz yoktur. Programlarımızı zaten açıklıyoruz. Pensilvanya’nın yolcuları belli. Gittiler, geldiler. Gitmek için can atıyorlar. Biz o yolun yolcusu değiliz. Biz Mustafa Kemal’in yolcusuyuz.”