Biden, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 21 Şubat’ta Ukrayna'da iki bölgeyi bağımsız devletler olarak tanıdığını duyurduğunu anımsatarak, "Bunu basitçe ifade etmemiz gerekirse, Rusya Ukrayna'nın büyük bir parçasını onlardan kopardığını açıkladı." ifadesini kullandı.

Biden, Putin’in daha fazla toprağa zor kullanarak sahip olmak için gerekçeler kurduğunu söyleyerek, “Dün geceki konuşmasını dinlerseniz, daha da ileri gitmek için gerekçeler ürettiğini görebilirsiniz. Bu Ukrayna'da Rus işgalinin başlangıcı.” ifadesini kullandı.

YAPTIRIMLAR KİŞİ VE BANKA ODAKLI

Biden, Rusya'ya 2014'te uyguladıklarından daha çok yaptırım uygulayacaklarını belirterek, "Rusya bu işgalde daha da ileri giderse biz de yaptırımlarda gideriz.” dedi.

Rusya'ya yönelik yaptırımların ilk bölümünü duyuran Biden, "Rusya'nın iki büyük finans kuruluşu VEB ve askeri bankalarına yaptırım uyguluyoruz. Rusya'nın dış borçlarına da geniş yaptırımlar getiriyoruz. Bu da Rus hükümetinin Batılı finans kuruluşlarından artık para kazanamayacağı anlamına geliyor. Rusya artık ne Avrupa'da ne de ABD'de piyasadan borç ticaret yapamayacak." ifadesini kullandı.

Putin'e yakın kişilere ve Putin'in aile üyelerine de yaptırım getireceklerini kaydeden Biden, "Bu kişiler, Kremlin'in politikalarının yolsuzlukla elde ettiği kazançlara ortaklar, bu nedenle bedeli de paylaşmalılar." dedi.

‘ABD’LİLER UMUTLUYDU FAKAT…’

New York Times gazetesinde Edward Wong ve Michael Crowley imzasıyla çıkan bir makalede Biden’ın yaptırımlarının ne kadar etkili olacağı sorgulanıyor. “Putin Rusya'nın Ekonomisini Yalıttı. Biden'ın Yaptırımları Onu Ukrayna'da Geride Tutacak mı?” başlığıyla çıkan makalede ABD’li yetkililerin bu yaptırımlardan umutlu olduklarını fakat önceki yaptırımlara (2014 Obama dönemi) da rağmen Putin’in Kırım’ı elinde tuttuğu ve kurulan Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini de bağımsız olarak tanıdığını belirtildi.

‘PUTİN’E GÖRE ADIMLARI AYARLIYORLAR’

Biden’ın attığı adımların Putin’in hamlelerinden sonra geldiğini belirten yazarlar,

Obama döneminde başkan yardımcısı olarak 2014'te Ukrayna politikasını denetlemeye yardım eden Biden’ın, Beyaz Saray'ın bir ‘işgal’ olarak değerlendirdiği hareketi durdurmak için hangi yaptırımların Putin'i zorlayabileceğini tartmak zorunda olduğunun altını çiziyor. Yazarlar, ABD’nin attıkları adımları, “Beyaz Saray adım adım bir yaklaşım benimsiyor ve her bir önlem dilimini Putin'in eylemlerine göre ayarlamaya çalışıyor.” ifadeleriyle yorumluyor.

‘RUSYA ÇOK FAZLA ZARAR GÖRMEYEBİLİR’

Yazıda Rusya'nın, Batı'nın gayrimeşru yaptırımları karşısında kendi kendine yeterli hale geldiğini söyleyerek övündüğü belirtilirken, bazı uzmanların, Rusya’nın bu yaptırımları atlatabileceği görüşlerine yer veriliyor. Gelecekte ekonomik egemenliğimizin seviyesini yükseltmenin bizim için önemli olacağını da sözlerine ekledi. Yazıda, “Uzmanlar, belki de en önemlisi, Putin ve Moskova'daki en yakın yardımcıları ve ortaklarının yaptırımlardan çok fazla zarar görmeyebileceğini söylüyor.” ifadelerine yer veriliyor. Yazarlar, Putin'in açıklamalarını ise, ABD'nin büyük sonuçlar olacağını söylemesine rağmen, yeni yaptırımların maliyetlerinin tolere edilebilir olduğuna işaret ettiğini belirtiyor.

‘SİZ ÖNCE NATO SALDIRGANLIĞINI KINAYIN’

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vucic, salı günü Prens Albert ile görüşmek üzere Monako’daydı. Burada bir televizyon yayınına katılan Vucic, Ukrayna’daki son gelişmeler ve Rusya’yla ilişkileri hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu.

Kendisine Ukrayna’nın Belgrad Büyükelçisi’nin “Sırbistan’dan Rus saldırganlığına karşı daha net bir tutum almasını bekliyoruz.” sözleri sorulan Vucic, ülkesinin NATO tarafından parçalandığında bu çağrıları yapan ülkelerin sessiz kaldığına işaret ederek “Eğer Cumhurbaşkanı Zelenskiy, ABD, İngiltere, Almanya ve diğer Batı ülkelerinin Sırbistan’a yönelik saldırganlığını kınarsa, biz de onların isteğini yerine getirebiliriz.” dedi.

NATO’YA KARŞI RUSYA VE ÇİN’DEN YANA

Rusya ile Sırbistan’ın birbirinin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu söyleyen Vucic, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz küçük bir ülkeyiz ve dostlarımızla olan ilişkilerimizden mahrum kalmak gibi bir niyetimiz yok. Ukrayna’nın kaderini biz belirlemiyoruz. Ama bizden bir kınama isteniyorsa, Büyükelçiden kendi Cumhurbaşkanı Zelenskiy’e ABD, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerin Sırbistan’a karşı korkunç ve trajik saldırganlığını kınama çağrısı yapmasını istiyorum. Eğer Zelenskiy bunu yaparsa, ben de onların isteğini yerine getireceğim.”

Vucic, Batı’nın Sırbistan üzerinde daha önce görülmemiş bir siyasi baskı kurduğunu belirterek buna direneceğini söyledi ve şunları kaydetti: “Kınama gibi bir tepkiden bizim elde edeceğimiz bir şey yok. Batı’dakilerin çıkarları bu konuda bizimkinden tamamen farklı. Yönümüz AB’ye doğrudur, evet, ancak bunu Rusya ve Çin’le ilişkilerimizi zedelemeden yapacağız. Bu politika çok şiddetli saldırılara dayanmıştır. Bundan sonra da dayanacağına inanıyorum.”

‘SIRP HALKININ YÜZDE 85’İ RUSYA’NIN TARAFINDA’

Vucic, Monako ziyareti sırasında Macron ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Daha sonra bir başka televizyon röportajında Avrupa’da Rusya’nın hamlesinin Balkanlara ilerleyeceğine dair bir korku olduğunu kaydeden Vucic, “Ben hiçbir zaman Putin’in böyle bir düşüncesi olduğunu zannetmiyorum. Putin’i iyi tanıyanlardan biriyim. O, düşündüğünü söyleyen birisi.” ifadelerini kullandı. Vucic, Sırbistan’ın Sırp halkının %85’inin Rusya’nın tarafında olduğunu söyeyerek “Bu yüzden barışın korunması için önemli bir rol oynayabiliriz.” dedi.

Vucic, 19 Şubat’ta partisinin seçim mitinginde de şu ifadeleri kullanmıştı: “Halkımız ordumuzun tarafsız konumu seviyor ve başka bir ordunun, NATO’nun Sırbistan’da olmasını istemiyor.” Adını anmadan Sırbistan’ın Rusya’yla olan askeri iş birliğinin sonuçlarına işaret eden Vucic, “Halkımız güçlü bir ordu istiyordu. Ordumuzun ne kadar güçlendiğini çok yakında göreceksiniz. Sırbistan artık hiç kimse için kolay lokma olmayacak.” sözlerini sarf etti.

NATO’NUN ÖLDÜRDÜĞÜ KIZIN HEYKELİNİ YENİDEN DİKECEK

Vucic’in Monako’da verdiği röportajda dikkat çeken bir diğer ayrıntı da Milica Rakic’in heykelini, geçmişin derslerinin Sırbistan’ın gelecek nesillerinin hafızasında yaşaması için kendi maaşından yenileyeceğini duyurması oldu. 1999 yılında NATO bombardımanıyla öldürülen 3 yaşındaki Milica Rakic’in anısına Belgrad’ın Taş Meydanında bir heykel dikilmişti. Ancak heykel zaman içerisinde bakımsızlıktan harap olmuştu.