DW'nin fitne belgeseline arka çıkılan açıklamada asimilasyonun hâlâ devam ettiği öne sürüldü.

KAFFED'den yapılan açıklamada "Osmanlı imparatorluğunun yıkılışı ve kurtuluş savaşının ardından Çerkeslerin çok büyük kısmı Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kaldılar ve burayı yurt bellediler, her türlü yurttaşlık ödevlerini yerine getirdiler. Ancak bu süreçte ayrı bir halk olarak anadillerini, kültürel kimliklerini korumak, geliştirmek için gereken şartların sağlanmaması ve bazı engellemeler sebebiyle bugün 47 milyon arasında Çerkes'in yaşadığı Türkiye’de Çerkeslerin bir asimilasyon olgusunu yaşadıkları doğrudur. Anavatanlarındaki nüfus ile Türkiye’de yaşayan nüfus karşılaştırıldığında en fazla asimilasyon Türkiye Çerkeslerini etkilemiştir. Kuşkusuz bu süreç tek faktörlü değildir. Dağınık yerleşimlerden kaynaklı dezavantajlar ve yaşadıkları bölgelerde hakim kültürün etkisi ile dillerini, kültürlerini kaybettiler. Bugün de globalleşme ve modernite kaynaklı bir asimilasyon süreci halen devam ediyor." ifadelerine yer verildi.

ULUS DEVLETİ HEDEF ALDILAR

KAFFED yaptığı açıklamada ulus devleti hedef aldı. Dil ve kültürel unsurların kamusal alana giremediği belirtilen açıklamada Kurtuluş Savaşı'na ihanet eden Çerkes Ethem'e de sahip çıkıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Öte yandan ulus devletin inşasında tekçi anlayışın da etkisiyle yer yer özellikle ana dilinin kullanımı konusunda “Vatandaş Türkçe konuş” kampanyası gibi kimi uygulamalar, dil ve kültürel unsurların kamusal alana girememesi gibi güçlükler, Çerkes Ethem üzerinden Çerkes kimliği üzerine yüklenen ihanet kavramının olumsuz ve zorlayıcı etkileri, 1923 Güney Marmara köylerinin tehcir edilmesi gibi unsurlar asimilasyonu kolaylaştırmıştır" ifadeleri kullanıldı.

DW'nin ve KAFFED'in suçlamalarına kamuoyunda Kafkasya kökenli vatandaşlar tepki gösterdi.