Kayyum uygulamasına son verilmesi, KHK’lıların göreve iadesi ve “siyasileri” içeren af talepleriyle tartışmalara neden olan çağrıya destek veren 805 isimden 64’ünün “Ergenekon derinleştirilsin” bildirisine imza attığı belirlendi. FETÖ’nün yargıyı ele geçirmesine neden olan 2010 referandumuna destek veren bazı “yetmez ama evetçiler” de 805 sözde aydının arasında yer aldı.


805 ismin imza attığı bildiri tartışılıyor.

10 Aralık İnsan Halkları Günü’nde yapılan çağrıda HDP’li Selaattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın serbest bırakılması gerektiği mesajı verilerek, “tutsaklıkları sürdürülen muhalif aydınlar, siyasetçiler özgürlüklerine kavuşturulmadan hiçbir soruna çözüm getiremeyeceğini ifade ediyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.

Bildiride ayrıca HDP’li belediyelere atanan kayyumlara karşı çıkılmış, KCK ve FETÖ’den ihraç edilen KHK’lıların göreve iade edilmesi istenmiş, siyasi içeren bir af çıkarılması talep edilmişti.

Bildiriye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den tepki gelmişti.

Bahçeli, bildiriye imza atan isimlerin “aydın müsveddeleri, kiralık kalem, sözde gazeteci ve kimliksiz akademisyen” olduğunu belirterek HDP’nin kapatılması gerektiğini söylemişti.

Eray Çelebi/Veryansın

805 İSİMDEN 65’İ ‘ERGENEKON DERİNLEŞTİRİLSİN’ DEMİŞ

Çağrıya destek veren 805 isimden 64’ünün Türkiye’ye ve Türk ordusuna kurulan Ergenekon kumpasına destek veren 300 sözde “aydın”ın imzaladığı 2008 yılında yayımlanan “Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak” başlıklı bildiriye imza attığı ortaya çıktı.

Bildiride, “Ergenekon iddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır” denilmişti. “Susurluk ve Şemdinli’de kaçırılan fırsatın” Ergenekon’la yakalanacağı belirtiliyordu.

Çoğunluğu AKP’nin “açılım kadrosu” ve “akil adamlar” listesinde yer alan 300 “aydın”, FETÖ’nün özel yetkili savcılıkları eliyle yürüttüğü yargı operasyonlarını da var gücüyle desteklemişti.

‘YETMEZ AMA EVETÇİLER’ DE LİSTEDE

Ayrıca FETÖ’nün yargıyı kontrol etmesine neden olan 2010 referandumunda “yetmez ama evet” diyen Ertuğrul Günay, Hayko Bağdat, Oya Baydar, Ümit Kıvanç ve Hasan Cemal gibi isimlerin de 805 imzacının arasında yer alması dikkat çekti. 

İşte 805 çağrıcının arasında yer alan “Ergenekon Derinleştirilsin” bildirisine imza atan isimler:

Abdullah Keskin 

Adalet Dinamit

Ahmet Aykaç

Ahmet Çakmak

Ahmet Dindar

Ahmet Kardam

Ahmet Telli

Ahmet  Ümit 

Ali  Nesin

Ali Arif Cangı

 Aslı  Erdoğan

Aydın Engin

Ayşe Erzan

Ayşe  Hür

Ayşegül Devecioğlu

Baskın Oran 

Bülent Atamer 

Celalettin Can

Cuma Boynukara

Cüneyt Ozansoy

Erdal Karayazgan

Erol Kızılelma 

Ersin Kalaycıoğlu

 Esra Koç

Esra Mungan

Fethiye Çetin 

Gençay Gürsoy 

Gülseren Onanç

Halil Ergün 

Hasan Öztoprak

Haydar Ergülen

Huri Özdoğan

Hülya Gülbahar 

Hürriyet Karadeniz 

Hüsnü Öndül 

Iştar Gözaydın

Jale Parla

Jülide Kural

Kuvvet  Lordoğlu

Mehmet Ali Aslan

Meral  Tamer 

Necmiye  Alpay

Nesrin Sungur Çakmak

Neşe Erdilek

Nil  Mutluer 

Okan Akhan

Orhan Alkaya

Oya Baydar

Ömer Madra

Reşit Canbeyli

Rezzan Tuncay 

Semra Somersan

Şahika Yüksel

Şebnem  Korur Fincancı

Şehbal Şenyurt Arınlı

Tahsin Yeşildere 

 Tarık Ziya  Ekinci

Tuğrul Eryılmaz

Ümit Kıvanç

Vecdi Sayar

Viki Çiprut 

Yalçın Ergündoğan

Yusuf Alataş

Zeynep Gambetti 

İŞTE O BİLDİRİ:

“Yıllardır gözlerimizin önünde cereyan eden faili meçhul cinayetlerin, siyasi suikastlerin, devletin içine yuvalanmış çetelerin, halkı birbirine düşürmeyi amaçlayan hain provokasyonların, açık ya da örtülü darbelerin ülkemiz üzerine yaydığı karanlığın bir ucundan da olsa delinmesi olanağı Ergenekon davası ile Türkiye demokrasi güçlerinin önüne çıkmış bulunuyor.

Eleştirilebilecek yanlarına, eksikliklerine ve bazı tartışmalı kurgulamalarına rağmen Ergenekon İddianamesi özünde çok önemli suç iddiaları ve belgeleri içermektedir. Bu suçlar bütün derin bağlantılarıyla ortaya çıkarılabildiği takdirde, temiz toplum olma yolunda Susurluk’ta, Şemdinli’de elimizden kaçırdığımız fırsatı yakalama olanağı doğabilir. Yıllardır apaçık bildiğimiz olayların ve bu olayların ardındaki mihrakların aydınlatılarak adalet önünde hesap vermelerinden kazançlı çıkacak olan ne günün siyasi iktidarı, ne de şu veya bu siyasal çevredir. Kazanan biz yurttaşlar, demokrasimiz ve geleceğimiz olacaktır.

Ergenekon İddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır. Bu kaygı giderilmelidir. Örneğin askeri yargı, savcılığın gönderdiği belge ve bilgileri dikkate alarak yargılama sürecini işlettiği ve gereğini yerine getirdiği takdirde, Türkiye’yi kuşatan ve giderek derinleşen karanlığın aydınlanmasında önemli bir adım daha atılmış olacaktır. Ergenekon davasının, her türlü uzlaşmanın ötesinde toplumsal ve siyasal ufkumuzun aydınlanması davası haline gelebilmesi için siyasi irade şimdi her zamankinden daha gereklidir. Askersivil bütün kurum ve kuruluşlar da davanın karartılmaması ve mutlaka derinleştirilmesi için aynı kararlılığı göstermelidir.

Bu davanın hayati önemine inanan bizler, hukuki / adli sürecin kamu vicdanını her yönden rahatlatacak şekilde, yargı bağımsızlığı çerçevesinde, adil ve titiz yargılama ilkelerine sonuna kadar uyularak sürdürülmesini diliyoruz. Türkiye demokrasi güçlerinin, karşılarında bir siyasal kanadın değil devlet içine yuvalanmış çetelerin ve darbeci zihniyetin bulunduğunun bilinciyle Ergenekon davasının derinleşmesi ve öze varması için ortak mücadele vermeleri gereğine inanıyoruz. Demokratik, özgür, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı bir ülkede yaşamak isteyen tüm yurttaşları, aklının ve vicdanının sesini dinleyerek davanın takipçisi olmaya çağırıyoruz.”