Avukatlık Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliğe karşı bazı baro başkanlarının Ankara’ya yürüyüşü sürüyor. Yürüyüşe katılmayan baro başkanları Aydınlık’a yaptıkları açıklamada diyalog sürecinin devam ettiğini belirtti. Çorum Barosu Başkanı Kenan Yaşar, şu anda müzakere sürecinin açık olduğunu ve yürümenin bir anlamı olmadığını ifade etti. Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ da diplomasi trafiğinin devam ettiğini söyledi.

Avukatlık Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliğe ilişkin tartışmalar devam ediyor. Ankara’ya yürüyen baro başkanlarının Başkent’te ilk olarak Anıtkabir'e gitmesi bekleniyor. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu önceki gün yaptığı açıklamada 30 civarında baro başkanının yürüyüşe katıldığını belirtmişti. Bazı baro başkanları da direkt Ankara'ya gelerek Anıtkabir’e gidecek. Yürüyüşe katılmayan baro başkanları buna ilişkin açıklamalarda bulundu.

'MÜZAKERE KAPILARI KAPALI DEĞİL'

Yürüyüşe katılmayan Rize Barosu Başkanı Ümit Peçe, bir süreden beri Avukatlık Yasası’nda yapılacak muhtemel değişikliklerin tartışıldığını, bu kapsamda TBB’nin daveti üzerine 80 baro Başkanının 19 Mayıs günü dijital ortamda, 1 Haziran günü ise Ankara’da fiilen bir araya gelerek durumu değerlendirdiğini ve 1 Haziran’da da Antalya Barosu dışında ortak bildiri imzalandığını hatırlattı. 11 ve 12 Haziran tarihlerinde ise TBB Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri ile 35 civarında baro başkanının, Avukatlık Yasası değişikliği kapsamında Adalet Bakanı, Kamu Baş Denetçisi ve farklı siyasi partilerin grup başkanvekilleri ile değerlendirme toplantıları yaptığını kaydeden Peçe, şöyle devam etti: “Baro başkanlarının ve yöneticilerinin önemli bir bölümü de bireysel olarak ayrıca ilgili ve yetkili makamlara yasa değişikliği ile ilgili görüş ve önerilerini özellikle ‘çoklu baro’nun sakıncalarını çeşitli yollarla iletmişlerdir, iletmeye devam etmektedirler. Bu kapsamda Rize Barosu olarak tüm siyasi muhataplarımıza çoklu baronun sakıncaları anlatılmıştır. Rize Barosu olarak mesleğimizin ve meslektaşlarımızın faydasına olacağını düşündüğümüz yasal düzenlemelere ilişkin düşünce ve önerilerimizi ilgili, yetkili makamlara iletmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Bizim kanaatimiz ve gözlemimiz diyalog ve müzakere kapılarının kapalı olmadığı yönündedir.”

'KOŞULLAR OLUŞMADI'

Ankara’ya yürüme eyleminin şekli ve zamanlaması konusunda mutabık kalınarak alınan bir karar olmadığını belirten Peçe, şöyle konuştu: “Bize göre 1 Haziran bildirisinde dile getirilen 'demokratik hak arama özgürlüğünün tüm gereklerini yerine getireceğimiz'e ilişkin beyanımızı gerektiren koşullar oluşmamıştır. Çünkü görüşmeler halen devam etmektedir. Ayrıca bir an için koşulların oluştuğunu varsaysak bile 'demokratik hak arama özgürlüğünün tüm gerekleri' ile ilgili yöntem konusunda da barolar arasında bir değerlendirme ve istişare de yapılmamıştır. Hem koşulları oluşmadığı hem de koşulları oluşsa dahi hak arama yönteminin şeklini ve zamanlamasını doğru bulmadığımız için Ankara’ya yürüme eylemine katılmadık ve destek vermedik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilgili muhataplarımızla diyalog ve müzakere sürecini sağlıklı ve verimli bir biçimde yürütme ve mesleğimiz ile barolar için en faydalı sonuçları elde etme gayretinde olacağımızı kamuoyunun ve çok değerli meslektaşlarımızın bilgisine sunarım.”

'DİPLOMASİ TRAFİĞİMİZ DEVAM EDİYOR'

Aydınlık’a konuşan Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ da, Ankara'ya yürüyen baro başkanlarının en demokratik haklarını kullandıklarını kaydederek, şunları söyledi: “Barolar için, mesleğin geleceği için yürüyen herkesi ayakta alkışlıyor ve selamlıyorum. En demokratik tepki yöntemidir. Ayrıştığımız küçük bir nokta vardır. Baro başkanları toplantısında diyalog ve müzakere görüşmelerinin devam etmesine, sonuç alınamadığı takdirde demokratik hakların kullanılmasına karar vermiştik. Görüşmeler halen devam ediyordu. Yürüyen arkadaşlara, 'Neden yürüyorsunuz?' diye bir eleştirimiz olamaz. Bir aksilik olmazsa pazartesi birçok baro başkanı ile birlikte ben de Anıtkabir'de olmayı düşünüyorum. Pazartesi de inşallah müzakerelerimiz olacak. Yoğun diplomasi trafiğimiz devam edecek.”

'YÜRÜYÜŞÜN KOŞULLARI OLUŞMADI'

Çorum Barosu Başkanı Kenan Yaşar ise, şu yorumu yaptı: “Yürüyen 30 civarında baro başkanı var. Eylem planı kapsamında Anıtkabir'de buluşacaklar. Oraya bazı baro başkanları katılacak, biz de belki katılabiliriz. Ancak müzakerenin önü açık. Şu anda siyasetçiler bize randevu verip dinliyorlar. Yürümenin bir anlamı yok. Böyle bir eylemin içerisinde bulunmuyoruz. Ayrıca bu karar 80 baro başkanının aldığı bir karar değil, bazı baro başkanlarının aldığı karardır. Bu da kendi takdirleridir. Ben böyle hassas bir dönemde yürüyüş yapılmasını doğru bulmuyorum. Her ne kadar 'Süreç sağlıklı değil' desek de belki bu süreç geri çekilecek. Belki daha mantıklı bir şey ortaya konulacak. Bu nedenle yürüyüşün koşullarının oluşmadığını düşünüyorum.”

'DOĞRU BULMADIĞIMIZ İÇİN YÜRÜYÜŞE KATILMADIK'

Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan da Aydınlık’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Yürüyüşe katılmayı düşünmüyorum. Bizim böyle bir kararımız da olmadı. 80 baronun, teklifin geri çekilmesine dair bir ittifakı vardı. Hükümetten, teklifin geri çekilmesini istedik bildiri kapsamında. Biz bazı baro başkanlarının başlattığı yürüyüşe katılmıyoruz, yürüyenlere de bir şey demeyiz. Kendi kararları, kendi takdirleridir. Ancak biz doğru olmadığını düşündüğümüz için katılmadık."

FEYZİOĞLU'NA SALDIRI KAMPANYASI

Avukatlık Kanunu sürecini diyalogla çözmek için çaba sarfeden, süreci tüm baroların katılımıyla çözmek isteyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu yine hedef tahtasına oturtuldu. Feyzioğlu'nun katıldığı canlı yayında, ortak karar alınmadan hareket eden baroların yürüyüşünü eleştirmesi ve gündemdeki konulara ilişkin "devletin milli politikalarının arkasındayım" demesi rahatsızlık yarattı.

Feyzioğlu önceki gün CNN Türk'te Hakan Çelik in sunduğu “Burası Hafta Sonu" programına katıldı. Programın ardından Feyzioğlu hakkında Twitter'da linç kampanyası başlatıldı. Muhalif baroların yanısıra FETÖ, PKK yandaşı, HDP'li, CHP'li birçoğu sahte isimli hesaplardan Feyzioğlu'na saldırı ve hakaretler yapıldı. Linç kampanyasına katılan hesaplar incelendiğinde birçok hesabın yeni açıldığı veya ilk paylaşımını Feyzioğlu'na karşı attığı gözlemlendi. Prof. Dr. Ersan Şen adına açılan sahte hesaptan da paylaşım yapıldığı görüldü.

Sosyal medyada Feyzioğlu'na karşı başlatılan kampanyada CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Amasya Barosu Başkanı Melik Derindere, Antalya Barosu başkanı Polat Balkan'ın paylaşımları öne çıktı. Twitter'da PKK terör örgütü yandaşı bazı haber siteleri, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu'nun, Feyzioğlu'na tepki gösteren açıklamasını paylaştı. Türk Tabipler Birliği de, yürüyüşe destek verdiğini açıkladı.

FEYZİOĞLU'NA DESTEK

Devletin milli politikalarına karşı tek laf etmeyeceğini belirten TBB başkanına programdan sonra kendine destek verenler de milli kuvvetler oldu. Türkiye Gençlik Birliği, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel, Hürriyet Gazetesi yazarı Nedim Şener, KamuSağlıkSen Genel Sekreteri Mehmet Guli Aslan, Fenerbahçeli Hukukçular Platformu Genel Başkanı Taha Gökberk Doğan, Bilim ve Ütopya Genel Yayın yönetmeni Emrah Maraşo, Feyzioğlu'na desteklerini açıkladı. 


Aydınlık