Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir Resmi dili Türkçedir. Makam Ankara şehridir.
5 Şubat 1937, Anayasa'nın 2. maddesinde yapılan değişiklikle, altı ilke Anayasa metnine girdi:
Altı Ok’un ezilen bir milletin yaşaması ve ilerlemesi için tarihsel koşulların bir ürünü olarak ortaya çıktığı, o gün söz alan milletvekillerince vurgulanmıştır. Böylece CHP’nin tüzüğünde yazılı Altı Ok Anayasa'ya eklenerek millete mâl edilir.
Aynı gün, Laiklik Anayasa'mızın değiştirilmez hükümleri arasında yer alır.
LAİKLİĞİN KABULÜ
5 Şubat 1937 tarihinde anayasada yapılan değişiklikle devletin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inkılâpçı olduğu bir devlet olduğu kabul edilmiştir.
ALTI OK, BAĞIMSIZLIĞIN ANAHTARIDIR
Bugün kimi Kemalist, sosyalist, sosyal demokrat kesim arasında;
Milliyetçilik, ırkçılık olarak, Cumhuriyetçilik, kimliklerin, cemaat ve tarikatların egemenliği olarak, Laiklik devletin dindarları ezdiği, inanç hürriyeti tanımayan bir ilke ve tarikatlar zenginlik olarak,
Devletçilik, devletin verimsiz bir üretim ve sanayileşme planlaması olarak, Halkçılık, patronların düzenini rahatsız etmeyen ama emekçinin güzellemelerinin yapıldığı bir ilke olarak, Devrimcilik, etnik, mezhepsel, bölgesel kimlikçiliğin yapıldığı bir ilke olarak görülmektedir.
Oysaki;
Milliyetçilik “emperyalizme karşı bağımsızlık, Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ne Türk Milleti denir” tanımındaki millet tanımında birleşmektir. Kültüreldir ırki değildir.
Cumhuriyetçilik, ağaya, şeyhe, tarikatlara karşı milletin egemenliğidir.
Laiklik, din ve dünya işleri ayrılığı, din, vicdan ve ibadet hürriyetidir.
Devletçilik, devletin öncülüğünde ve planlamasında üretim ve sanayileşmedir.
Halkçılık, emekçinin emeğinin korunması, halkın sosyal hususta gözetilmesi, hukuk önünde eşit olmasıdır.
Devrimcilik, diğer ilkelerin yaşatılması, üniter, laik, emekten yana ve sosyal devlet olmak noktasında halkı seferber etmektir.