Hazırlayan: Beyhan Korkman

‘DURAN KALKAN’IN AÇIKLAMASI ABD’Yİ SAKLAMAK İÇİN’

MAHMUT ÖVÜR SABAH

Kandil baronlarından Duran Kalkan tam da böyle bir çıkış yaptı. Bu garip çıkışı kimileri, Türkiye'nin Irak ve Suriye içlerine uzanan terörle kararlı mücadelesi sonrası PKK'nın sıkıştığına ve bir çıkış yolu aradığına yordu. PKK'lı Kalkan da satır arasında kafaları karıştırmak için "yeni bir çözüm ihtimali"nden söz ediyor ama olmayacağını o da biliyor. Acaba CHP ve Millet İttifakı karşısında HDP'nin pazarlık gücünü artırmak ve "Her an rota değiştirebiliriz" mesajı olabilir miydi? Bu da zayıf bir ihtimaldi. Geriye bir tek ihtimal kalıyor. PKK baronu Kalkan, hedefe Avrupa'yı koyarak PKK'ya binlerce TIR silah ve milyonlarca dolar para desteği veren ABD'yi saklamak.*** İşin asıl püf noktası tam da burası. PKK, destekçisi emperyalist ABD'yi gizleyerek Avrupa ülkelerini öne sürüyor ve gerçeği saklıyor. Oysa İngiltere hariç Avrupa ülkeleri, PKK'ya lojistik ve moral destek verseler de Ortadoğu'ya ilişkin özel bir stratejileri yok. Ama ABD'nin var. Hem de başından itibaren.

Aydınlık’ın Notu: PKK yöneticileri sahadaki gerçekliğin farkında. Bu açıklamalar PKK’nın içinde bulunduğu çıkmaza işaret ediyor. Türkiye PKK’yı silahla ezmeye devam ettikçe bu çözülme daha da derinleşecek, PKK silah bırakmak zorunda kalacak.

‘ARTIK YENİ BİR DÜNYAYA UYANMANIN VAKTİDİR’

BERCAN TUTAR SABAH

Enflasyonun kalıcı hale gelmesi, kaçınılmaz olarak yatırımların Çin'e ve diğer ülkelere kaymasına yol açıyor. Tablo gayet net. Avrupa ve ABD ekonomisi bugün eleştirdikleri Türkiye, Çin ve Rusya gibi ülkelerden yapılan ithalatla yani tedarikle ayakta duruyor.

Fakat ekonomik çöküşün eşiğindeki Atlantik dünyası Çin, Türkiye ve Rusya gibi ülkeler sayesinde nefes alabilmesine rağmen blöfe devam ederek kamuoyu önünde bu ülkeleri şeytanlaştırmaktan da geri durmuyor. Boşuna, 'Can çıkmadan huy çıkmaz' dememişler.

Özetle 'Siyah Kuğu' işlevi gören tedarik krizi sadece ezberleri değil serbest piyasa uygarlığının kimyasını da bozdu. İşlevsiz hale gelen reelkapitalist sistem her yerden alarm veriyor. Artık yeni bir dünyaya uyanmanın vaktidir.

CUMHURİYET YAZARI: NE ABD NE RUSYA

MUSTAFA BALBAY CUMHURİYET

Suriye’de ise işler daha karışık. ErdoğanBiden görüşmesi sırasında Rus uçaklarının Suriye’nin kuzeyinde uçması Rus usulü bir mesaj. Bölgeden gelen ham haberlere göre Rusya, Türkiye sınırına 510 kilometre mesafede Kamışlı’da yeni bir üs kuruyor. Gelinen noktada Rusya’ya karşı ABD ile ABD’ye karşı Rusya ile olmaya kalkmak hiç de akılcı değil. O zaman her iki ülke de “benimlesin” diyor. Hem ABD hem Rusya demek de dondurmalı çorba gibi bir şey! Aklın yolu, Türkiye’nin bir bölge ülkesi olduğu gerçeğini kabul ettirmek, hiçbir ilişkiyi “ötekine karşı” kurgulamamak!

Aydınlık’ın Notu: Türkiye’ye tehdit kimden geliyor? Türkiye’yi kuşatan, yığınaklar yapan, darbe tezgahlayan, PKK’ya silah veren, ekonomimizi tehdit eden Rusya mı ABD mi? Doğu Akdeniz’de kiminle karşı karşıyayız? Daha önemlisi ABD’nin ve İsrail’in tehditlerine karşı Akdeniz’de kimi yanımıza çekebiliriz? ABD ve Rusya’yı eşitlemek ABD propagandasıdır.

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU

ABDÜLKADİR SELVİ HÜRRİYET

CHP lideri şimdi HDP ile Türk askerinin yurtdışına gönderilmesi tezkeresine hayır demenin sıkıntısını yaşıyor. Dün Meclis’te iktidar kulisinde bir grup milletvekili ile sohbet ediyorduk. O sırada Kılıçdaroğlu, milliyetçi bir şehir olan Yozgat’ta konuşuyordu. CHP lideri, “Kandil denen terör yuvasını yerle yeksan edeceğim” deyince milletvekilleri birden ayağa kalktılar. ”Tezkereye hayır” diyerek tepki gösterdiler. Kemal Bey, tezkere reddedilseydi Irak’taki Türk askerleri geri çekilecek, Mehmetçiğin kullandığı üslere PKK yerleşecekti. Haberin var mı?

SALİH TUNA SABAH

O kadar ki, dün gündüz gözüyle, "Söz veriyorum" dedi, "O Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem bana Kılıçdaroğlu demesinler!.." Böylece Kandil'i de güldürmüş oldu... Sınır ötesi operasyona "Hayır" diyerek, PKK elebaşılarından övgü alacak kadar Kandil'e siper ol, sonra da kalk Kandil'i yerle yeksan edeceğini söyle. Kim olsa güler tabii. Malumunuz, Kılıçdaroğlu ilkin, tezkeredeki "yabancı asker" vurgusuna sığınmıştı.