Gaziantep 100. Yıl
Antep Kuşatması, Kuvâyi Milliye ile Fransa arasında gerçekleşen, Antep halkının çocuk yetişkin, kadın erkek demeden 11 ay süren direnişi. Kuşatma sırasında Fransız ordusunun 70.00080.000 kadar top mermisi ile şehri bombardımana tutması sonucu 8.000 bina harap oldu ve bir o kadar bina da hasar gördü. 6.000 üzerinde Türk (çoğu sivil) şehit oldu. 25 Aralık 1921´de son Fransız askeri Antep´ten ayrılmıştır. Halkın göstermiş olduğu üstün kahramanlıklar sebebiyle şehre 8 Şubat 1921 tarihinde TBMM tarafından "GAZİ"lik unvanı verildi.
Atına binmişte elinde dizgin
Vardığı cephede hiç olmaz bozgun, hiç olmaz bozgun
Çeteler içinde yılan'ım azgın
Vurun Türk uşağı namus günüdür
Vurun Antep'liler namus günüdür

Sürerim, sürerim, gitmez kadana
Fransız kurşunu değmez adama
Benden selam söylen nazlı anama
Analar da böyle yavru doğurmuş
Karayılan der ki, harbe oturak
Karayılan der ki, harbe oturak
Kilis yollarından kelle getirek, kelle getirek
Nerde düşman varsa orda bitirek
Vurun Antep'liler namus günüdür

Gaziantep Müdafa Türküsü 

Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.

Yavuz Bülent Bakiler

25 Aralık Gaziantep’in Fransız işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü kaydediliyor. Milli Mücadelenin önemli sembollerinden Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşu 100’üncü yıl dönümünde törenlerle kutlandı.

Gaziantep’in düşman işgalinden kurtulduğu “25 Aralık Kurtuluş Günü” 100’üncü yılında da törenlerle kutlandı. Türkiye’nin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü dolayısıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen törene katıldı. Törende; Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Şehitler Anıtı’na çelenk sundu. Program kapsamında Mustafa Kemal Atatürk’ün Antep’e “gazilik” unvanı verdiği hatırlatıldı ve 6 bin 317 şehidi rahmet ve minnetle anıldı. Daha sonra saygı atışının yapıldığı abidede, şehitler için dua edildi.

25 ARALIK GAZİANTEP’İN KURTULUŞ GÜNÜ

Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde yer alan bilgiye göre; 17 Aralık 1918 tarihinde İngilizler Antep’e girdi. Bir yıl süren bu işgale Fransızlar tepki göstermiş, 1918 Eylül´ünde yapılan İngilizlerin Musul üzerindeki “Nezaret Hakkı”ndan vazgeçmeleri ile önce Suriye daha sonra Antep, Urfa ve Maraş boşaltılmıştır. Bunun ardından Fransızlar 29 Ekim 1919´da Kilis´i, 5 Kasım 1919´da Antep´i işgal etti. 1920 yılının başında ise ünlü Antep Savunması başlamış oldu. 1 Nisan 1920´de başlayan Gaziantep savunması 11 ay sürdükten sonra açlık yüzünden sona erdi. Savunma süresince Fransızlar şehre 70 bin mermi atmış, 6 bin 317 Antepli şehit olmuştur.

Bu olağanüstü savunma sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 6 Şubat 1921 tarihli toplantısında Antep´e “Gazi” unvanını vermiştir. 15 Mart 1921 tarihinde Londra´da Türk Dışişleri Bakanı ve Fransız delegasyonu Antep, Adana ve çevrelerinin Türklere geri verilmesi hususunda mutabakat sağlamıştır. Nitekim bu antlaşma Ankara Antlaşması ile son şeklini almış ve 25 Aralık 1921´de son Fransız askeri Antep´ten ayrılmıştır.
Her yıl 25 Aralık Antep’in kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

ATATÜRK VE GAZİANTEP

Atatürk, Milli Mücadele yıllarında, Gazianteplilerin düşman karşısındaki yiğitçe direnişlerini, ölümle diş dişe savaşlarını, savunmalarını coşkuyla izlemiş, onlara her fırsatta güç vermiş, Gazianteplileri övmüştü. Gaziantep’e karşı büyük bir sevgisi vardı ama bir türlü fırsat bulup da bu şehre gelememişti. Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı olarak görev aldığı zaman, bir keresinde 1918 yılı Ekim ayı başlarında Kilis’e kadar gelmiş; Kilis’te bir gece kalmış; Kaymakam İbrahim ve Kilis ileri gelenleriyle görüşmüştü. Gaziantep’e gelememişti.

Gaziantepliler Atatürk’ü ancak, 26 Ocak 1933 günü kucaklayabilmişlerdi. 1933 yılı Ocak ayının 15’inde uzun süreli bir yurt gezisine çıkan Atatürk Adana’dan sonra 26 Ocak 1933 günü Gaziantep’e yönelmişti. O gün Ramazan Bayramı arifesiydi. Atatürk, bayramı Gaziantep’te geçirmek istiyordu. Haber Gaziantep’te duyulur duyulmaz halk iki bayramı bir arada kutlamanın sevinci içinde, şehirlerini bayrak ve taklarla süslemişlerdi. Gaziantep Valisi Akif Bey’in başkanlığındaki bir heyet, Atatürk’ü karşılamak üzere Narlı istasyonuna hareket etti. Heyetle buluşan Atatürk, onlarla birlikte saat 11’e doğru Gaziantep’e girdi. O gün şehir anababa günü, binlerce, on binlerce insan, okullar, esnaf birlikleri karşılamaya çıkmışlardı. Atatürk, karşılayıcıları selamladıktan sonra, otomobiline bindi. Yolda, Başkarakol’da arabasından inerek bir süre halk arasında yürüdü, tekrar bindi, Atatürk Bulvarı’ndan Halkevine geldi. Meydanlarda davulzurnalar çalıyor, milli oyunlar oynanıyordu. Halkevinde çeşitli kuruluşların yöneticileri ile görüştü bilgi aldı. Atatürk, Gaziantep’teki çalışmalardan memnun görünüyordu. Akşam, Gaziantepliler, Atatürk’e iki yüz kişilik bir yemek verdiler. Yemeğin sonunda Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali bir konuşma yapmış, sözlerini şöyle tamamlamıştı:

“Gazi bizim Gazimiz, kainat ve insanlığın Ulu Gazisi… Gaziantep’in yüreğinden coşan sesi dinliyor musun? Bu ses, tek ses olarak neden senin büyük yüreğine akıyor. Gaziantep seninle yeniden kuruldu, çünkü sana inandı, bağlandı. Sana inanan, sana bağlanan kendi varlığına inanır. Hakka inanır, sonsuzluğa bağlanır. Sen her şeysin, Gazisin. Büyük Türk’ün bizzat kendisisin, özüsün, kütük adın Gazi Mustafa Kemal’dir. Fakat doğuş adın, tarih adın, asıl adın Türkiye’dir.”

Ertesi gün 27 Ocak 1933 Cuma, bayramın birinci günü, Atatürk üzerinde lacivert bir elbise, gri kravat, siyah iskarpinlerle Valilikte yapılan bayramlaşma törenine katıldı. Buradan, üstü açık bir arabayla Belediyeye geldi. Belediye Meclisi salonunda toplanan Gazianteplilerle, şehrin sorunlarını görüştü, ihtiyaçlarını sordu. Gaziantep’te bir lise açılması isteniyordu. Başbakan İsmet İnönü’ye bir telgraf gönderdi. Gaziantep’teki ortaokulun lise haline getirilmesini, bu işin bir iki gün içinde sonuçlandırılmasını istedi. Öyle ki, üç gün sonra 1 Şubat 1933’te Gaziantep lisesi açılmıştı. Bu arada bir de tören yapıldı.

Şehir meclisi Atatürk’e “Hemşehrilik Belgesi” verilmesini kararlaştırdı.

Atatürk, Gaziantep Nüfus Kütüğünde (Bey Mahallesi, hane 41, cilt 86, sayfa 56, Zübeyde’den doğma, Ali Rıza oğlu, 1881 Selanik doğumlu Gazi Mustafa Kemal) olarak geçti. Hemşehrilik Belgesi, Gaziantep Belediye Başkanı Hamdi Kutlar’ın bir konuşmasıyla Atatürk’e verildi.
Atatürk teşekkür ederek: “Gaziantep güzel şehir, Gaziantep’liler vatansever, cesur ve çok çalışkandır. Bu şehir her hizmete layıktır. Gereken her yardım yapılacaktır” dedi.

Belediyeden sonra Garnizon Komutanlığına gitti, subay ve erlerin bayramlarını kutladı. Öğleden sonra Narlı’ya buradan da Adana’ya dönüyordu.
Atatürk, Gaziantep’in Kurtuluş Günü yıldönümleri olan 25 Aralık’ta sık sık Gaziantep’lileri kutluyordu. 25 Aralık 1936’da Gaziantep’in 15. Kurtuluş Yıldönümü günü şu telgrafı göndermişti:

“…Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gaziantepliler’i kahramanlık örneği olarak alabilir.”

Bu telgraftan bir yıl sonra 25 Aralık 1937’de Gaziantep’in 16. kurtuluş yıldönümü dolayısıyla Ankara Halkevi’nde düzenlenen toplantıya katılmış, Gaziantepliler’e de bir telgraf çekmişti. Bu telgrafta:

“…Eğer bir gün millet,vatan ve Cumhuriyetin yüksek çıkarları gerekirse, o çevre kahramanlarının geçmişte olduğundan daha yüksek kahramanlıklar göstermeye hazır olduklarına şüphem olmadığı bilinmelidir” diyordu.

GAZİANTEP, ATATÜRK’Ü HER ZAMAN SAYGIYLA ANDI

Gaziantep, Mustafa Kemal Atatürk’ü her zaman saygıyla andı. Onun Gaziantep’e geliş gününü, bir bayram olarak her yıl kutlanmaktadır. Aziz Ata aynı zamanda Gaziantep’in adaşı ve Gazi şehrin de fahri hemşehrisi olarak kabul edilmektedir. Atatürk, Gaziantep Bey Mahallesi 41 hanesinde kayıtlıdır. Ata’ya bir hürmet nişanesi olmak üzere pek çok cadde ve okullara ismi verilmiştir; Gazi Mustafa Kemal İlkokulu, Atatürk Lisesi, Atatürk Bulvarı, Gaziler Caddesi, Atatürk İlkokulu…