Melike Ekinci (33), Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin darbe girişimine soyunduğu 15 Temmuz gecesinde annesi, babası ve 5 kardeşi ile birlikte İstanbul Esenler'deki evlerinde oturuyordu. Televizyondan öğrendikleri hain kalkışma haberinin ardından bütün ailesiyle birlikte sokağa döküldü. Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün önünde toplandılar, ardından da Atatürk Havalimanı'nı savunmak için insan akınlarına katıldılar. Tankın önünde bulunan kardeşini kurtarmak için hamle yaptığı sırada tankın çarpması sonucu belinden yaralandı. Yaralı halde havalimanı yakınlarında sürdürdüğü vatan nöbetine sabahın ilk ışıklarında gelen "kalkışma başarısız oldu" açıklamasıyla son verdi.



ÖLÜRSEK ŞEHİT OLURUZ
Yaşadığı anları anlatan gazi Ekinci: "Babam iki elini başının arasında koyup "eyvah" diye haykırmaya başladı. Bense "Ölürsek şehit oluruz" diyerek teselli etmeye çalışıyordum herkesi. Sabaha kadar orada bekledik, etraf sakinleşti. Çok büyük bir ihanetti bu. Tek biletli bir yolculuk gibiydi, geri dönmeyi hiç düşünmedik. Vatan düşmanlarına büyük ders verdik."



YÜRÜMEKTE ZORLUK ÇEKİYORUM
Hain kalkışmanın vücudunda bıraktığı izler sebebiyle büyük acılar çektiğini belirten gazi Melike Ekinci "Tankın çarpması sebebiyle belimden ağır şekilde yaralandım. Yürümekte güçlük çekiyorum, çok ciddi bel ağrıları çekiyorum. Yine olsa aynısı yapardık. Tek silahımız elimizdeki bayrak ve içimizdeki vatan sevgisiydi" dedi.



'ALLAH EŞİME ŞEHİTLİK BANA GAZİLİK NASİP ETTİ'
Gazi Vahide Şefkatlioğlu, önce eşini şehit verdi, kendisi de iki bacağını kaybederek gazi oldu: Allah eşime şehitlik bana da gazilik verdi. O gece benim için kanlı değil "şanlı" bir gece olacak.



Vahide Şefkatlioğlu (45) eşi Mehmet Şefik Şefkatlioğlu (54) ve üç çocuğu ile birlikte 15 Temmuz akşamında Esenler'deki evinlerinde duvarları boyuyorlardı. Hain kalkışmanın haberini akrabalarının telefonuyla aldılar. Halk meydanlarında darbecilerin kol gezdiğini öğrenince tereddüt dahi etmeden "Vatan" derdine düştüler. Sokaklara çıkıp darbecilere karşı dimdik yürüdüler. Bu esnada karı koca arkalarından gelen bir tankın altında kaldılar. Hainlerin kullandığı tank önce Mehmet Şefik Şefkatlioğlu'nu altına aldı, ardından da Vahide Şefkatlioğlu'nun iki ayağının üzerinden geçti. Aylarca hastanede yoğun bakımda kalan Gazi Vahide, omuz omuza vatan savunmasına çıktığı eşinin şehit düştüğünü de orada öğrendi. Kendisi de sol bacağını tamamen kaybetmiş, sağ bacağını da kullanamaz hale gelmişti.


Hain kalkışmanın 5'inci yıl dönümünde yaşadıklarını anlatan Şefkatlioğlu, "Hastanede gözlerimi açtığımda sorduğum ilk soru "vatan kurtuldu mu" olmuştu. Daha sonra eşimin şehit düştüğünü öğrendim. Benim sol bacağım da tamamıyla koptu, sağ bacağım ise kullanılamaz hale geldi. Beni ayakta tutan bir eşimdi, bir de bacaklarım. İkisini de kaybettim. Geriye dönüp baktığımda yine olsa yine yaparım diyorum. Vatan için ödediğim bedel "engel" değil, şereftir" ifadelerini kullandı.

'BU ÜLKENİN KAHRAMANLARI BİTMEZ'
15 Temmuz gecesi Saraçhane'de G3 mermisiyle sol kolundan vurulduğunda 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümünde o karanlık geceyi anlattı.


Sabah'ın haberine göre, Saraçhane'de vurulduktan sonra hastaneye kaldırılan İsmailoğlu, "Mahkemede hakim bana söz hakkı verdiğinde, onlara hep sormak istediğim soruyu sordum, 'Siz daha 14 yaşında küçük bir kız çocuğuyla baş edemediniz bu koca ülkeyi ele geçirmeyi nasıl düşündünüz'" dedi.