Sağlık Bakanı  Kurulu toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:

Aziz milletim, bizi televizyondan izleyen kıymektli büyüklerimiz, hanımefendiler, beyefendiler, genç arkadaşlarım, saygıdeğer medya mensupları. Sizden öncelikle şunu istirham ediyorum. Sözlerimi özellikle şahsınız için söylediklerimi kabul edin

Mukaddes Hanım teyze beni lütfen karşılıklı konuşuyormuş gibi dinleyin, genç arkadaşım Can, Ali Bey bir aile büyüğü olarak sözlerimi iyi takip edin.

"AVRUPA'NIN EN AVANTAJLI ÜLKESİYİZ"
Bütün ülkemin dikkati şahıs şahıs bu sözler de olsun istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin şu an itibarıyla 1 milyon 61 bin 635'dir. Bu sizler için gece gündüz görev başında olan sağlık ordusudur. Bu orduya güvenin. Türkiye Cumhuriyeti devleti uzun yıllardır sağlığı öncelikli hizmet alanı olarak görmüştür. Yoğun bakım kapasitesinde Avrupa'nın en avantajlı ülkesiyiz. Ülkemizin sağlık altyapısına güvenin.

"SAĞLIK ORDUMUZUN KARARLILIĞINA GÜVENİN"
Türkiye salgınla mücadelede en baştan beri hiçbir kafa karışıklığı yaşamamıştır. 31 Aralık 2019'dan itibaren bu tehdidi sözün bilime ve bilim insanlarına bırakılacağı sağlık sorunu olarak ele almıştır. Hekimlerimiz, hemşirelerimiz ve sağlık çalışanlarımız uzun, fedakârlık isteyen nöbetler tutuyor. Onların cesaret dolu çabalarıyla 2 bin 423 hastamız iyileşip taburcu edildi. Sağlık ordumuzun hastalığı yenme konusunda kararlılığına güvenin.

Tehditkâr bulaşıcı hastalıktır. Size güven vaadeden herşey tedbirler ölçüsünde etkili olabilir.  aradığı temas ortamını bulursa size kolayca bulaşacaktır. Sadece iki kişi bir araya gelmiş olsanız bile araya sosyal mesafeyi koymazsanız virüs size bulaşabilir.

"BANA BİR ŞEY OLMAZ DÜŞÜNCESİNE KAPILMAYIN"
Dışarıda virüsü kimin taşıdığını, kimin taşımadığını bilmeniz mümkün değil. Virüsü herhangi biri taşıyor olabilir diye düşünmelisiniz. Virüs hareketli ortamlarda bulunuyor. Bana bir şey olmaz düşüncesine kapılmayın. Genç arkadaşlardan isteğim şudur. Virüsü yenemeyecek kişilere virüs bulaştırma ihtimaliniz olduğunu unutmayın. Hareketli günlere mola verin ve bu molada kararlı olun. Mücadelede siz hangi tarafta yer alırsanız şans o tarafta yer alacak. Virüse karşı bir şey olmaz düşüncesi yanlıştır. Virüs bu güveni ilk fırsatta boşa çıkaracaktır.

"YAŞAMLARINI SÜRDÜRECEK İNSANLARI KAYBEDERİZ"
O kendine çok dikkat eden biridir, virüs ona bulaşmış olamaz, ziyaretinde sakınca yok demeyin. Virüsün dünyada pekçok lidere bıraktığını, tedbirsiz anların tehlike anları olduğunu aklınızda tutun. Virüs her insana bulaşabilir. Bize ayrıcalık tanıyacak tek şey tedbirdir. Küçükcük bile olsa riske karşı kendinize güvenmeyin. Tekrar ediyorum, bir şey olmaz düşüncesi tehlikelidir. Bu mücadelede duruma daha da ciddiyetle yaklaşmak yerine bir gevşeklik gösterirsek başarı çok zaman alır. Normal şartlarda yaşamlarını sürdürecek insanları kaybederiz.

Sayıları nerelere varabileceği tüm dünyada gözler önündeyken, bunu tarihi sorumluluk olarak görmemek mümkün mü? Hepimiz koronavirüs gerçeğiyle tam olarak yüzleşmek zorundayız. Bütün iller, ilçeler, köyler. Hepimiz bu mücadelenin kurallarına ne kadar hızlı ve net adapte olursak o kadar sonuç alırız. Kuralları tavizsiz uygularsak hastalığın aramızdan yeni kişilere bulaşmış olmasını önlemiş olacağız. Hastalığı kontrol altına aldığımız andan itibaren özlediğimiz hayatın güneşi doğmaya başlayacak. Bu sözler bu taleper sadece bana ait değil sahada büyük mücadele veren sağlık personelimizin de talepleridir.

Salgınla mücadele eden sağlık ordumuz tedavi ettikleri hastaların çok basit ihmalden dolayı hasta olduklarını bilen kişilerdir. Onların sizler için en büyük dileği hastalarından biri olmamanız.

MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI
Güneşin, sokakların çekiciliğine biraz daha direnmek zorundayız. Biz çok daha büyük bir baharı bekliyoruz. Onu geciktirmeyelim, sabırlı olalım, büyük bahara daha var, evde kalalım. Aziz milletimin vekillerine seslenmek istiyorum. Sağlık camiası olarak uzun yıllardır sürüp gelen sorumluluğumuz var. Kamuoyu vicdanı hiçbir sefer bu sorunu sineye çekmedi. Hekimlerimizin, personelimizin uğradığı şiddet defalarca haber konusu oldu. Yasalar her seferinde caydırıcılıktan uzak kaldı.

Yüce Meclisimiz sağlıkta şiddetin önlenmesiyle ilgili yasa teklifi adını atmış durumda. Bu suçların ancak caydırıcı cezalarla önleyeceği açıktır. Cezaların caydırıcı sertlikte olması baştan beri sayın Cumhurbaşkanımızın da talebidir.
Sağlık çalışanlarımızın önemli kısmının salgınla mücadele ettiği bu günlerde yeni bir şiddet olayı toplum vicdanında bağışlanması mümkün olmayan bir olaydır. Meclisimiz şartların en hassas anında girişimde bulunmuştur.

Değerli vekillerimiz sizlerden istirhamımız bu yasa tasarısına her vekilin evet oyuyla bir an önce yasalaşmasıdır. Meclisimizden personelimiz için bir kalkan istiyoruz. Meclis yasayı oybirliği ile çıkarırsa sağlık camiası olarak Meclisimizi yürekten alkışlayacağız. Korona günlerinin Meclisimizi asla unutmayacağız.

TÜRKİYE'DE HAYATINI KAYBEDENLERİN SAYISI 1006 OLDU
Bugün Bilim Kurulumuzla toplandık. Toplam test sayımız 307 bin 210 oldu. 30 bin 864 yeni test yaptık. 4 bin 747 yeni vakamız var. Bugün vefat eden 98 vatandaşımızla birlikte toplam vefat sayımız 1006 oldu. İyileşen 281 vatandaşımız oldu.

TEST SAYISI 30 BİNE YAKLAŞTI
Test sayımız dün itibarıyla 30 bine yaklaşmıştı. Önümüzdeki hafta sayı için belirlediğimiz hedefti, hedefimizi aşmış olduk. Daha da yüksek sayılara ulaşacağız. Vakaları daha erken tespit ediyoruz.

Hayatı kolaylaştırmak istiyoruz, maske kullanımını kolaylaştırmak için ihtiyacı olan bütün vatandaşlarımıza maskeyi ücretsiz ulaştırmaya başladık. edevlet üzerinden talep edenlere göndermeye devam ediyoruz. Bugün İstanbul ve Ankara'da 2065 yaşındaki vatandaşlarımıza maske verilmesine başladık.

"ERKENDEN KULLANMAYA BAŞLADIĞIMIZ İLAÇLARIN FAYDASINDAN EMİNİZİ"
Telefonuna öncelikle mesajla bir kod ulaştırmış olacağız. Bizim ilaç takip sisteminde olduğu gibibunu takibe almış olacağız. Vatandaşlarımız herhangi bir eczaneye giderek 5 adet maskesini alabilecekler. Bu konuda üzerine düşen sorumluluğu gönüllü olarak üstlenen Türk Eczacılar Birliği ve sağlık ordumuzun birer ferdi olan eczacılarımıza özellikle teşekkür ediyorum. Türkiye olarak, erkenden kullanmaya başladığımız ilaçların faydasından her geçen gün daha fazla emin olduğumuzu söyleyebilirim. Yoğun bakımdaki hastalarımızın her geçen gün azaldığını gösteren tablo. Türkiye'de ölüm sayısı yüzde 2.15'dir. Bu sonucun erken tanı ve tedavide uygulanan yöntemden kaynaklandığını düşünüyoruz.

Hepimiz birbirimizin eli, ayağı, gözü, kalbiyiz. Kendimizi korumanın yolu başkasına dikkat ve ihtimamdan geçer. Toplumumuzda çok yüksek bir duyarlılık var teşekkür ediyorum. Millet, devlet elbirliği ile biz bu koronayı kesinlikle yeneceğiz.

SORULAR CEVAPLAR
Biz özellikle şu dönemde pandemi hastasıyla yoğun ilgilenen hekim ve çalışan personelimiz var. Pandemi hastasıyla ilgilenen bütün hekim ve sağlık personeli tavandan performansını almış olacak. Bunun dışında bazı branşların bu hastalarla ilgili olmadığını biliyoruz. Dünyada pratisyan hatta intern hekiminin bu dönemde hizmet ettiği bir salgında, pandemi hastasıyla çalışan her hekim tavandan ücret alabilir olacak. Şu daha bir haksızlık olmaz mı, sürekli gece gündüz çalışan KBB, göğüs hastalıkları uzmanı arkadaşımız, diğer taraftan hasta bakmayan kişiyle aynı mı görülmeliydi? Yapılması gereken hasta ile ilgili yoğun çalışan herkesi tavandan, diğer bütün personel ve çalışanların alanı olmazsa bile pandemi dönemindeki hastayla tedavisinde hizmetinde yer almasını sağlamak. Dolayısıyla hizmetinde yer alan herkes tavandan alacak.

Bilim Kurulu'nun tavsiye kararları bugüne kadar uygulamadığımız bir karar olduğunu ben bilmiyorum. Dolayısıyla uygulanmayan ve bir kararın olmadığını alınan tavsiye kararlarının uygulandığını söylüyor olmam yapılanların bu anlamda Bilim Kurulu'nun önerilerinin olduğunu anlamış olalım. Bir Bilim Kurulu üyesi arkadaşımızın ifadesini bilmiyorum. İstanbul özelinde seyrin nasıl gittiğini rakamlarla konuştuk. Dolayısıyla benim size bahsettiğim şekilde taramayı arttırdığımız, test sayısını arttırdığımız dönemde vaka sayısının artışı doğal. Hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış, entübe edilen hasta sayısının bir stabil döneme girdiğini, ciddi bir artış içinde olmadığını, artış hızının yavaşladığını söyleyebiliriz. Bu tabii bizi rahatlatmamalı. Evdeki izolasyonumuzu son derece önemsiyor olmalıyız. Teması, mesafeyi mutlak koruyor olmalıyız. Önümüzdeki iki haftanın çok önemli olduğunu söylemek istiyorum.

Medyada gündem oldu. Özellikle geçen hafta Avrupa Bölge Direktörü ile görüştüğümüzü ifade etmiştim. Türkiye'nin özellikle mortaliteye dayalı verilerini şeffa bir şekilde paylaştığını söyleyen Avrupa Direktörüydü. Biz bu süreci özellikle şeffaf bir şekilde götürüyoruz. Özellikle birilerini memnun etmek için doğru olmayan rakamları vermek durumunda değiliz.

Sağlık çalışanlarıyla ilgili genel bir çalışmamız var, bugünlere özel yoğunlaşmamız yok.
İstanbul için şu anda yatak, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 59,5, normal yataklarımız yüzde 50.2. Bu anlamda sorun yok. Türkiye'deki yatak doluluk oranımız yüzde 30.3. Seyrantepe'nin hızla devreye girmesini istiyoruz. Yıl sonu olarak hedeflenmişti. Daha erken olması yönünde gayretimiz var. Bu hafta Başıbüyük, Pendik Eğitim Araştırma Hastanemizi açmış olduk. Önümüzdeki günlerde İkitelli Şehir Hastanemizin bir bölümünü açmış oluyoruz. Yakın zamanda Göztepe'deki şehir hastanemizi açmak için yoğun çaba içindeyiz.

Denklik çok çabuk hızlandırılabilir. Bu anlamda faydalanmamız, hizmet etmelerini sağlamamız mümkün olabilir. Maskeler konusu edevlet ve PTT üzerinden devam ediyor. Maskenizi takın güvenle sokağa çıkın demiyoruz. Zorunlu olmadıkça evden çıkılmaması gerektiğini söylüyoruz. İşyerinde, markette çalışanları ayrıca veriliyor. Bir şekilde zorunlu olarak çıkmak isteyen olursa o durumda bunu kullanabilir. Mümkün mertebe maskeli de dışarı çıkılmamasıdır.

eDevlet üzerinden 3,5 milyon maske dağıtıldı.

Pandemi döneminde de vatandaşlarımız zorunlu çocukluk aşı takvimini ihmal etmemeli. Sokağa çıkma yasağının aşıyla ilgili kısıtlaması yok.