Cumartesi günü programsız bir şekilde dolaştım.
Pazar yerlerini gezdim.
Esnaflarla sohbet ettim.
Avukat dostlarla buluştum.
Politikacı tanıdıklarımla bir araya geldim.
Herkes kendi dertlerini anlattı.
Anlatılanlar Türkiye’nin sorunlarıydı.
İşte onlardan bazıları:
DURGUNLUK
Gündemin ilk sırasında ekonomi var.
Herkes çok sıkıntılı.
“Bir dokun bin ah işit” durumu yaşanıyor.
Esnaflar çok tedirgin.
Her şey zamlanmış.
Ama buna rağmen cirolar düşmüş.
Durgunluğun boyutunu gösteriyor.
UMUTLAR TÜKENİYOR
Ankara’nın en eski pastanelerinden biri.
Sahibini 20 yıldır tanıyorum.
Pastane doluydu.
“İşler iyi herhalde” dedim.
Güldü ve şunları söyledi:
“Kalabalığa bakma.
Kuru kalabalık.
3 saat oturuyor, sadece bir çay içiyorlar.
Burası babadan kalma.
40 yılı aşkındır ben ve kardeşlerim çalıştırıyoruz.
Hiç böylesini görmedim.
Üç aile geçiniyorduk.
Şimdi bir aileyi bile geçindirmiyor.
İşlerin iyiye gideceğini gösteren bir işaret de yok.
Kardeşler oturup ‘ne yapacağımızı’ tartışmaya başladık.”
SEMT PAZARLARI
Semt pazarlarında da durum aynı.
Pazarcılar da çok dertli.
Yenişehir Semt Pazarı.
Ankara’nın göbeğinde.
Abdi İpekçi Parkı’nın yanında.
Kalabalıktan pazarda dolaşmak zor olurdu.
Şimdi çok sakin.
Pazarcılarla konuştum.
Eskiden getirdikleri ürünün yarısını getiriyorlarmış.
Yine de bitiremez olmuşlar.
Balalı bir pazarcı isyan etti.
“Şu fiyatlara bak abi.
Vatandaş bunu nasıl alsın.
Gelen müşteri bakıyor, almıyor” dedi.
BORÇLA ALIYORLAR
Güdüllü pazarcı söze girdi:
“Bizde alışveriş peşin.
Ama vatandaşta nakit yok.
O nedenle buralara uğrayamıyor.
Sebze meyvesini marketten karşılıyor.
Kredi kartına yükleniyor.
Borca alıyorlar.”
Durumun giderek kötüleştiğini anlattılar.
Satışlar yüzde 50’ye yakın düşmüş.
Pazarcılığı bırakanların sayısı artmış.
***
YARGI
Avukat dostlarla yargıyı konuştuk.
İçlerinde Ak Partili ve MHP’liler de vardı.
Bir avukat tespihle kürsüye çıkan hakimi anlattı.
“Görülmüş şey değil.
FETÖ’ye malzeme veriyorlar.
Yargıda kara propagandaya ortam hazırlıyorlar” tepkisi verdi.
Yargıda liyakat uyarısı öne çıktı.
***
BELEDİYELER
Ak Parti, CHP, MHP, HDP fark etmiyor.
Belediyelerden pis kokular geliyor.
Siyasilerle yaptığımız sohbetlerin gündemi de buydu.
Yeni göreve gelen ekipler de aynı.
“Kemiksiz et” için fırsat kolluyorlar.
MHP geçen günlerde konuyu masaya yatırmış.
Sessiz sedasız harekete geçmiş.
Adı yolsuzluğa karışanları istifaya zorlamış.
Diğer partiler ise beklemede.
Herkes biliyor ama parti yönetimleri seyrediyor.
CHP iktidarı “yolsuzluk”tan vuruyordu.
Böyle giderse bu kozu da gidecek.
Yok birbirlerinden farkları...
Aydınlık