Ekonomik krizin eşiğindeki Yunanistan'da halk umudunu Osmanlı definelerine bağladı. Ülkede son iki yılda 2 bin 440'ın üzerinde arama cihazı satılırken, Atina hükümetinin, aynı zaman diliminde 126 adet hazine arama ruhsatı verdiği belirtildi.

Kiato kenti sakinleri ise 1800 tarihli Osmanlı belgelerine dayandırdıkları bilgilere göre, bölgede Osmanlı İmparatorluğu'na ait 500 milyon dolar değerinde "define var" söylentisine inandı.

Halk en çok gümüş işçiliği ile ünlü 1913 yılına kadar Osmanlı'nın elinde kalan Yanya'da aramaları yoğunlaştırdı.

Burada Osmanlı Valisi Tepedelenli Ali Paşa'nın hazinesi olduğunu düşünen Yunanlılar, her yeri kazmaya başladı. Kiato kenti ve Mora'da da aramalar yoğunlaştı. Mora Yarımadası'nın en zengini sayılan Kamil Bey'in hazinesi de iştah kabarttı.

Halkidiki Yaramadası'nın Holomonta Köyü'ndeki define avcıları da altın İngiliz liraları için kazılar yaptı.

Rivayete göre, Rus uçakları iç savaş sırasında Yunanlı komünistlere yardım amacıyla paraşütle içi İngiliz liraları dolu sandıklar attı.


Türk Azınlığın yoğun yaşadığı Batı Trakya'nın Şapçı İlçesi'nde ise "Bulgar hazinesi" söylentileri yayıldı. Define avcıları bölgede kazı yapmaya başladı.

İSYANCI PAŞA
Zengin ve nüfuzlu bir ailenin çocuğu olmasına rağmen 1758 yılında babasının öldürülmesinden sonra ailesi nüfuzunu büyük ölçüde kaybetti. 1768 yılında zengin bir paşanın kızıyla evlendi ve Osmanlı'da hızla yükseldi.

1788'de Yanya Valiliği'ne getirildi. O dönem bölgedeki Rumlar, Osmanlı'dan bağımsızlıklarını kazanmak için dernekler kurmaya başladı. Tepedelenli de Osmanlı'dan yarıbağımsız bir şekilde hareket etti.

Değişik Avrupa ülkeleriyle doğrudan ilişkiler kurmaya çalıştı.

KELLESİ GELDİ
Oğullarıyla birlikte bağımsız bir devlet kurma aşamasına gelmesi üzerine II. Mahmut tarafından görevden alındı. Bu karara karşı çıkan Tepedelenli, isyan başlattı. Ama canına dokunulmaması şartıyla 24 Ocak 1822'de teslim olsa da tekrar isyan çıkarma riskine karşı karar bozuldu ve idam edilmesi kararına varıldı. Bu haberi alınca silahına davrandığı için kurşunlandı.

Başı kesilerek İstanbul'a yollandı. Bu isyan böylece bastırılmış olmasına rağmen ortaya çıkan kargaşalık bağımsızlık isteyen Rumlar'ın işine yaradı. Rumlar, örgütlerini güçlendirdiler ve taleplerini arttırdılar. 1829'da Yunanistan; Rusya'yla yapılan Edirne Antlaşması'yla bağımsızlığını kazandı.