VERYANSIN TV
Yunanistan’da Prototema gazetesinde yayınlanan değerlendirmede, Cihat Yaycı’nın istifasının neden Erdoğan tarafından kabul edildiğine dair bir analiz yazısı yayınlandı. “Erdoğan’ın oyunu Yaycı’yı boşa çıkarttı ama Mavi Vatan’da ısrar ediyor” başlıkla yazıda, Mavi Vatan nedeniyle oluşan rahatsızlık bir kez daha gündeme geldi.
Yaycı’nın atamasının arkasındaki nedenlerin sorulduğu ve Mavi Vatan doktrinine ilişkin yapılan değerlendirme şöyle:
“Libya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmayı hazırlayan ve Meis Adasını haritada yok sayan Şahin kanadın önemli temsilcilerinden Yaycı istifa etti. Türklerin Mavi Vatan doktrinin önemli sözcülerinden ve Ankara’nın Doğu Akdeniz’de egemenlik kurmasını isteyen Yaycı’nın istifasını Erdoğan neden kabul etti?
Gazetemize Türkiye’yi iyi tanıyan kaynakların belirttiğine göre, özellikle Erdoğan’ın kurduğu sistemde güç merkezde toplanıyor ve bu güç merkezinde ne kadar yakın olursanız aynı zamanda farklı güç merkezleri arasındaki rekabet o oranda artıyor ve bir anda dışarıda kalabiliyorsunuz.
Mavi Vatan doktrini kapsamında kitaplar kaleme alan Yaycı, münhasır ekonomik bölge konusunda yazdığı kitapta Türkiye’nin Libya’ya denizden komşu olduğu tezini öne sürmüş, bu kapsamda Girit dahil Yunan adalarının egemenlik haklarını yok saymıştı.
Türk lideri Erdoğan da Libya ile yapılan ve Yunanistan’ın hakkını yok sayan anlaşmaya ilişkin yaptığı bir açıklamada, Yaycı’nın bu konuda hazırladığı makalelerden ve bilimsel çalışma ve haritalardan bahsetmişti.
Yaycı’nın hazırladığı haritalara göre Ege’de 25. boylamın doğusunda kalan bölge Türk bölgesi olarak adlandırılıyor ve Erdoğan’ın 2019 yılında bu harita önünde verdiği bir poz Atina’da şiddetli tepkiye neden oluyordu. Yaycı son hazırladığı kitapta ise Ege’de bulunan 23 Yunanistan’a ait Ada’nın anlaşmalar hilâfına silahlandırılmasını ve bu kapsamda adaların Devri’nin geçersiz olduğunu belirtiyordu. Yaycı’nın bu aşırı fikirleri Türk Deniz Kuvvetleri’nde de taraftar buluyor ve geleceğin Deniz Kuvvetleri komuta kademesi subayları bu aşırı fikirlerle yetiştiriliyor.
Yunan adaları ve Girit ve Meis gibi adaları haritada yok sayan Yaycı, ayrıca Türk Ordusunda Gülen olarak bilinen ve 2016 yılında darbeye kalkışan Fetullah Gülen’le irtibatlı yaklaşık 3000 subayın ordudan atılmasına da neden olan FETÖMETRE isimli bir sistemin kurucusu olarak biliniyor. Bu elektronik sistemin verdiği puanlarla subaylar Deniz Kuvvetleri’nden uzaklaştırıldı. 16 Mayıs sabahında ise Türk lideri Erdoğan’ın bir başkanlık kararnamesi ile Yaycı’nın Deniz Kuvvetleri’nden Genelkurmay karargâhında belirtilmeyen bir göreve atandığı öğrenildi. Bu niçin olmuştu?
Aynı gün içerisinde Twitter’da Cihat Yaycı yalnız değildir isimli ‘hashtag’ oldukça popüler olmuş, bir kısmına göre bu atama Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e girişecek önemli hareketlerin bir işareti gibi algılanırken bir kısmı ise FETÖ olarak bilgilen organizasyonu bu kapsamda suçlamış ve Libya’da ABD desteği için Yaycı’nın feda edildiğini söylüyordu.
Emekli Tümamiral Aleksandr Diakopulos ise, ki kendisi Milli Güvenlik danışmanıdır, Yaycı gibi bir amiralin Deniz Kuvvetleri’nden Genelkurmay’a kızak bir göreve atanması durumunda tek yapabileceğinin istifa etmek olduğunu söylüyordu. Konuya ilişkin Türk Cumhuriyet gazetesinde yazan Mehmet Ali Güler isimli yazara göre ise Yaycı’nın uzaklaştırılmasında kendisinin Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanından daha popüler bir hale gelmesinin üst kademelerde yarattığı rahatsızlık vardı ve bu kapsamda Türk Savunma Bakanı da bu popülerlikten rahatsızdı. Bu konuda Türk basınında yer alan haberlere göre Yaycı’nın görevden uzaklaştırılması sebebi Deniz Kuvvetleri’nin yaptığı torpido tedariği ihalesindeki yedek parçalara ilişkin bir yolsuzluktu. Gerçekten bu görevden almanın arkasında bu mu vardı yoksa başka bir neden mi? Şu an için Türkiye’de bu konuda net bir bilgi bulunmuyor.
Bununla beraber Türk basınına göre Yaycı bu konumdaki 3. General çünkü daha önce Suriye harekatındaki İsmail Metin Temel ve de Zekai Aksakallı gibi generaller de farklı görevlere tayin edilmişti, bununla beraber bu iki general görevde kalmaya devam ederken Yaycı istifa etti.
Türk basınında ifade edilen bazı aşırı tezlere göre ise Yaycı’nın görevinden istifasında FETÖ’nün de etkisi olmuş olabilir veya Libya konusundaki aşırı tezleri nedeniyle görevden alınması olabilir, fakat bu aşırı iddiaların bir temeli bulunmuyor.”
O da FETÖMETRE’ye karşı… Bunları söyleyen Emre Uslu değil Türker Ertürk!