Atatürk'le aldatan ve aldatılanlar da çok fazladır, sahtesiyle gerçeğini ayırt etmenin yolu bellidir, her kim ki şekilcidir, Atatürk'ü sadece resim, rozet, heykel, tören olarak görür, dini sadece şekilcilik olarak görenlerden farksızdır ve sahtedir.
Atatürk icraattır, iştir, üretmektir, Türk devletine ve Türk milletine yararlı işler yapmaktır, gerçek Atatürkçü bunu kavrayan ve pratiğe döken, bağımsızlığı karakteri olarak bilendir.
Dindarlığı sadece şekle indirgeyen, ibadetini başkalarına göstererek kişisel çıkar elde etmek isteyen din tüccarları ile Atatürk'ü şekle indirgeyenin durumu aynıdır.
Atatürk'ü görmek yüzünü görmek değil, onun fikirlerini anlamak ve yaşama geçirmektir.
Gerçek Atatürkçü teröristlere ağlamaz, onlara kalkan olmaz.
Gerçek Atatürkçü, iktidarda Atatürk düşmanları bile olsa onu yabancıya şikayet etmez, yabancıdan manda ve himaye, ahlaksızca bir işbirliği medet ummaz.
Gerçek Atatürkçü okur, sorgular, araştırır, ulusun ve ülkenin yararı neyi gerektiriyorsa onu savunur, bunu hangi partinin savunduğuna karşı olduğuna bakmaz.
Gerçek Atatürkçü Türkiye Cumhuriyeti Devletine ölümüne sahip çıkar, devlet ile hükümet kavramlarını birbirinden ayırabilir.
Yobaz ve gerici, sorgulamayan, sorgulatmayandır, ister dini, ister Atatürk'ü kullansın.
Gerçek Atatürkçü manipülasyonlara kanmaz, dezenformasyonlara aldanmaz, operasyonları yutmaz,
doğrulatmadığı, araştırmadığı hiç bir şeyi paylaşmaz.
Gerçek Atatürkçü algıyı, hurafeyi, dedikoduyu,reddeder, bilimden, bilgiden, bilinçten ayrılmaz.
İşte bu yüzden asla karamsarlık, umutsuzluk nedir bilmez.