Irkçı milletvekili Lagos, bugün Konstantin olsun karşımıza çıkadursun. Biz, Mustafa Kemal’in askerleri, binlerce Yüzbaşı Şerafettin Bey, hazırız!
Mustafa Kemal, ordunun başında İzmir’e gelmişti. Gün boyu şehirde vakit geçirmiş, İzmirlilerin coşkulu kutlamalarına katılmıştı. Daha sonra, Yunanistan kralının Türk bayrağına basarak girdiği o eve geldi. Bu sefer yerde Yunan bayrağı vardı. Kalabalığın bayrağa basmasını, intikamlarını almasını istediği kişi Mustafa Kemal’di. Fakat Mustafa Kemal, Yunan bayrağına basmadı. Yunan Kralı için, “Geçmişte hata etmiş, ben onun yanlışını tekrar edemem. Bir ulusun bağımsızlığını simgeleyen bayrak çiğnenmez.” dedi.
Gelelim bugüne. Yunan milletvekili loannis Lagos, Türk bayrağını yırtarak büyük bir saygısızlık yaptı. Yavuz’un Mavi Vatan’da dosta güven, düşmana korku vermesi, Kıbrıs’ın kararlılığı, Mavi Vatan’daki duruşumuz ve daha nice sebep, Irkçı Lagos’un gözünü korkutmuş olmalı ki bu hadsizliğe cesaret edebilmiş.
Türkiye Her İstediğini Nasıl Yapıyor ?
Ordumuzun başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı ile birlikte, PKK’nın inlerine girilmiş, hendeklere gömülmüştü. FETÖ’cü askerler tasfiye edilmiş, ordumuzun önü açılmıştı. O günler beraberinde Vatan Savaşı sürecini başlatmış, cemaatlerin, tarikatların, Amerikancı gladyonun, Türkiye’de sesinin kısıldığı, ellerinin bağlandığı günler başlamıştı. Süreci takip eden günlerde ise, 15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleşti. Adeta bir TürkAmerikan savaşının yaşandığı o gece, Türk milleti Amerikancı darbe girişimini yerle bir etti. Bugünde aynı kararlılık ile FETÖ’nün ve PKK’nın üzerine gidilmekte ve kararlı bir mücadele verilmektedir. Ordumuzun gerçekleştirdiği harekatların, FETÖ eliyle engellenmediği, PKK’nın başının ezildiği süreç kendini göstermişti. Mavi Vatan mucitlerinden Tümamiral Soner Polat’ın değil, FETÖ destekçisi Ahmet Altan’ın yargılandığı günler başladı. İşte Türkiye bu koşullarda zafere yürümektedir. Yunan vekil Lagos’un rahatsızlığı bu yüzdendir. Türkiye’de vatanseverlerin elinin bağlanması Lagos’u mutlu ederdi. Fakat bugün FETÖ ve PKK’nın hapislerde olması, onları mutsuz ediyor. Mutsuz olmaya devam edecekler.
“Türkiye’den Şah Mat”
Türkiye ve Libya’nın Akdeniz’de mutabakat muhtırası imzalaması günlerce konuşuldu. Muhtıraya en büyük tepkiyi, Türkiye’yi Akdeniz’de devre dışı bırakma planları suya düşen Yunanistan ve İsrail verdi. Türkiye ve Libya bu anlaşma ile Akdeniz’in batısında kendi ekonomik bölgesini belirledi ve 41 bin kilometrelik alanda söz sahibi oldu. Yunanistan ve İsrail işbirliği yaparak, Akdeniz’de Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne hapsetme planı içindeydi. Bu anlaşma ile birlikte Türkiye bu oyunu bozdu ve hakimiyetini Batı Akdeniz’e kadar uzattı.
Süreç, bölgede askeri olarak önde olan Türkiye’yi siyasi olarak da öne çıkarmış oldu. Bu da ABD’nin ve temsil ettiği neoliberal sistemin gerilemesinin hızlanması anlamına geliyor. Bunu, en zor dönemlerinde bile İsrail ile açık ittifaktan kaçınan ABD’nin, Doğu Akdeniz’de ittifak ilişkileri içine artık İsrail’i çekmesinden dahi anlayabiliyoruz. Bu açık ittifakın sebebini ise başta Yunanistan olmak üzere birçok ülkeye, “Merak etmeyin arkanızda iki devlet (ABDİsrail) var.” demek olduğunu saptayabiliriz. Bu durumda Atlantik sistemine teslim olmayan Türkiye, elbette ki en önemli hedef haline gelmiştir. Yunan milletvekili Lagos bu gerçeği gördüğü için Türkiye düşmanlığını açıktan belli etmiştir. Türkiye’deki gizli Amerikan sevicileri de ülkemizin çıkarlarını hakikate bağlılık ile görmelidirler.
TürkiyeLibya mutabakatının üzerine Yunanistan basını dahi “Atina Uykuda”, “Türkiye’den Şah Mat” haberleri yapmıştı. Yunanistan’ın 45 yıldır hiçbir ülke deniz yetki sınırlarını belirleyememiş olması, Yunan basını tarafından bile alay ile bahsedilir hale geldi. Bunların üstüne Yunan milletvekilinin, Doğu Akdeniz’de şahlanan Türkiye’ye kin güdüyor olması çok şaşırtıcı değil.
Konstantin’e Karşı Yüzbaşı Şerafettin Bey
Sakarya Savaşı’ndan sonra Buhara Cumhuriyeti’nin gönderdiği üç kılıçtan biri Atatürk’e, biri İsmet Paşa’ya, diğeri de işgal altına ilk girecek “fatih”e verilmek üzere Atatürk’e teslim edilmiştir. Atatürk, bu kılıcı Batı Cephesi Komutanlığı’na teslim etmiş ve bir konuşma yaparak; “Sakarya Savaşı’nı kazanan ordumuz, inşallah İzmir’e girerek, bu kılıcı da kazanacaktır. Ben de bu kılıcı İzmir’e ilk giren fatihe vermekle şerefyab olacağım.” demiştir.
İzmir’in Yunan işgalinden kurtarıldığı gün, İzmir’e süvari birliği ile gelerek İzmir Hükümet Konağı’na Türk bayrağını ilk diken kişi süvari Yüzbaşı Şerafettin Bey’di. Yunan Kralı Konstantin’in üzerine bastığı bayrağımız, 9 Eylül 1922’de Şerafettin Bey tarafından dalgalandırılmıştı. Hükümet Konağı’na bayrağımızı diken Yüzbaşı; “Kanımın bulaştığı bayrağıma şimdi de gözyaşlarım bulaşıyor. Ölsem ne gam...” diyordu. 15 Eylül günü düzenlenen bir törenle Atatürk bu kılıcı Yüzbaşı Şerafettin Bey’e verdi.
Yüzbaşı Şerafettin Bey kısmi felç oldu ve malulen emekli edildi. Atatürk’ten aldığı kılıcını hiç yanından ayırmadı.
Irkçı milletvekili Lagos, bugün Konstantin olsun karşımıza çıkadursun. Biz, Mustafa Kemal’in askerleri binlerce Yüzbaşı Şerafettin Bey, hazırız. Gerekirse Lagos’a tarihini öğretmeye de hatırlatmaya da hazırız.
Ali Özgür
TGB Muğla İl Yöneticisi
tgb.gen.tr