AYDINLIK / ANKARA

CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP yönetiminin ittifaklar uğruna partinin ideolojisini yok ettiğini, CHP’nin ideolojik bir savrulma içinde olduğunu söyledi. Ateş, Millet İttifakı'nın, Ege, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak, Mavi Vatan, terör örgütlerine bakış ve mücadele yöntemiyle ilgili programını, bir an önce kamuoyuna açıklamasını istedi.

Yılmaz Ateş, yerel seçimlerden sonra ittifakların, Türkiye siyaset gündeminin değişmez maddesi olmaya devam ettiğini söyledi. CHP’nin ideolojik savrulma içinde olduğunu vurgulayan Ateş şunları söyledi: “Partideki savrulma devam etmektedir. Ulus Devlet’in temeli Cumhuriyet’e karşı olan, demokrasinin, demokratik devletin, özgürlüklerin ‘olmazsa olmaz’ ilkesi laikliği benimsemeyen, Cumhuriyet Bayramı’nı ve bu devletin kurucusu Atatürk’ü gazetelerinde perdeleyen partilerle demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin kurucusu CHP, nasıl dost olduğunu, hangi programla Türkiye’yi yöneteceğini, zaman geçirmeden örgütlerine ve halka açıklamalıdır. Millet ittifakı bir an önce Ege, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Suriye, Irak, Mavi Vatan, terör örgütlerine bakış ve mücadele yöntemiyle programını kamuoyuna sunmalıdır.”

ANLAŞILAMAYAN PROGRAM

Erdoğan karşıtlığının, dert yanmanın, ne olduğu anlatılamayan güçlendirilmiş parlamenter sistemin bir program olmadığını ifade eden Ateş şu görüşleri savundu: “Tezkerede farklı oy kullanmayı, seçime girebilmesi için dün ödünç milletvekili verip parlamentoda temsilini sağladığı partiyi dahi bugün ‘cumhuriyet düşmanı’ ilan edebilen bir güvensizler, benzemezler ittifakı ile devlet nasıl yönetilecektir? Tespit doğru kabul edilirse, adama ‘Senin görevin Cumhuriyet düşmanlarını parlamentoya, devlet yönetimine taşımak mıdır; bunca yıldır kendin niye ihanet ettin’ diye sorulacağı düşünülmez mi? İlkeleri ve adayı belli olmayan bir ittifak uğruna bu ulusun kurtuluşunu sağlayan birliğinden, demokratik, laik, sosyal hukuk devletimizin kuruluş ilkelerinden taviz verilmemelidir. ‘Kendimiz’ olursak ilkeleri, adayı belirlenmiş ittifaklara elbette ki girilir, aksi halde durduğu yerde yıkılır, sonuç da alınmaz. Çünkü bu millet bulanık suya girmez.”