Anamur, Mersin ile Antalya arasında kurulmuş şirin bir sahil ilçesi. Ama aynı zamanda muzun da diyarı olduğundan Anamur deyince aklımıza hemen muz gelir. Anamur ve Bozyazı ilçelerinde yaklaşık 14 bin aile küçük ölçekli muz işletmelerinden geçimini sağlıyor. İşte bu Anamur son birkaç yıl içinde kendi çapında bir üretim devrimine imza attı. Hem ithal muza karşı verdikleri mücadeleyi kazandılar, hem de üretimde mucize bir artış kaydettiler. Bu başarıyı yerinde görmek için Anamur’a gittik. Muz seralarını gezdik, muz üreticileriyle ve muz üreticilerinin bağlı olduğu MuzBir Başkanı Hasan Çatkaya ve Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş’e mikrofon uzattık.
İTHAL MUZA AĞIR GÜMRÜK KOYDURDUK
Hasan Çatkaya, şunları söylüyor: "Bu tamamen birliğimizin, Ziraat Odamızın, Belediyemizin, il milletvekillerimizin ve en önemlisi de muz üreticilerimizin başarısıdır. Tabii ki aynı zamanda bıkmadan usanmadan hep yanımızda olan, sesimizi hep duyuran Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesinin başarısıdır. Onun için size de ayrıca teşekkür ederim. Bu saydığım kurumlar aracılığıyla ithal muzdan doğacak açığı kapatacağımızı ve fiyat konusunda da fırsatçılık yapmayacağımızı belirterek hükümeti ikna ettik ve ithal muza yüzde 145.8 gümrük vergisi koydurduk."
Ahmet Şeref Gümüş de Özal döneminde tüm gümrük kapılarının açıldığını, üreticinin perişan olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "Eğer o gümrük vergisini koydurtmamış olsaydık şu anda sizinle muzu konuşamazdık. Hatta buradaki muz üreticileri bile çikita muz yiyeceklerdi. Önce ısrarlı bir şekilde milletvekillerimizi ikna ettik daha sonra bakanlığın kapısını aşındırdık. Hükümete bu kararı aldırdık. Şu anda çok mutluyuz ve nefes alıyoruz. Hükümet içinde bu kararın alınmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz."
ÜRETİM SEFERBERLİĞİNDE MUCİZE
Başkanların Aydınlık’a verdiği bilgiler şöyle: "Tüm ilçeyi seferber ettik. Muzdan kaçan üreticiyi ikna ettik ve tekrar muza döndüler. On yıl önce 50 bin ton olan muz üretimini kısa sürede 200 bin tona, şimdi de 550 bin tona ulaştık. Bu kadar kısa sürede bu rakama ulaşmak bir mucizedir. Şimdi kooperatifçiliği teşvik ediyoruz. Eskiden ülkenin muz ihtiyacının yüzde 1520’sini karşılıyorduk, şimdi yüzde 80’ini karşılıyoruz. Ve söz veriyoruz, birkaç yıl içinde ülkenin ihtiyacının tamamını karşılayacağımız gibi, muz ihracatı yapacağız. Muz fiyatlarını biz belirliyoruz. Son üç yılda muza hiç zam gelmedi. Üç yıl önce muzu 5 TL’den satıyorduk, şimdi de 5 lira. Ankara İstanbul gibi şehirlerde 8 liradan satılıyor. Burada paketlemecilerin ve satanların da elbet karı olacak. Yani ithal muza ağır gümrük gelince fırsatçılık yapmadık."
ÖZELLEŞTİRME ÖNCESİ SONRASI
"Muz ithalatına büyük vergi konulunca bazı büyük sermayedarlar muza el atmaya ve devasa seralar yapmaya başladı. Devletin küçük aile işletmelerine verdiği bazı haklardan onlar da faydalanıyor ve devletten büyük paralar alıyorlar. Küçük işletmeler zarar da etse mecburen muz üretimini sürdürecektir. Borçlansa da, traktörünü satar, borç alır gene de üretimden kopmaz. Ama büyük sermaye, zarar etiğini anlayınca üretimden vazgeçer ve daha karlı yerlere yönelir. Onun için devlet küçük aile işletmelerine verdiği desteği bunlara vermemeli. Bunlar muz sektörüne gireceklerse sanayi bölümüne girsinler. Yani muzun cipsini, kremasını, kolonyasını, ununu, lokumunu yapsınlar. Daha faydalı olurlar. İkinci büyük sorunumuz elektrik faturalarıdır. Özelleştirilmeden önce üreticilerin belini bükmüyordu. Ama şimdi her gün zam geliyor. Yüzde 18 KDV, yüzde 2 TRT payı, yüzde 1 fon payı ödüyoruz. Buralarda bir düzenlemenin yapılması şart."