Hasan Öztürk “Önce CHP, sonra İyi Parti, HDP’nin dilini diline pelesenk etmişse” başlıklı yazısında İYİ Parti’nin PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile söylem birliğine vardığını yazdı.
‘Gözlemlerimiz üzerinden yaptığımız bir tespiti İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener çöpe attı!’ ifadelerini kullanan Öztürk İYİ Parti’nin kararını verdiğini belirtti.
Hasan Öztürk’ün yazısı şöyle,;
Tespitimiz şuydu: CHP ile HDP, dil ve söylem bakımından aynileşiyor… İyi Parti yol ayrımında; ne yapacağına karar vermeye çalışıyor!
Yanılmışız!
İyi Parti kararını vermiş.
Her şey aslına rücu eder! Bu gerçeği ıskalayarak yapmışız bu tespiti. Kabul ediyoruz. Yanılmışız.
İYİ PARTİ’NİN “FAŞİSTLER” DİYE DEMİRTAŞ İLE SÖYLEM BİRLİĞİ
Eski HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden, “Faşistler” diye seslendiği İyi Partililerin, “Ne oluyoruz” diye kükreyeceklerini umarken… Gök kubbeyi HDP’lilerin başlarına yıkacaklarını sanırken… HDP’nin dilini, dillerine pelesenk edeceklerini hiç düşünmemiştik!
Yanıldık!
PROJE İTTİFAK, PROJE OLARAK
ZIMNİ ORTAK HDP’NİN DİL VE SÖYLEMİNİ KULLANIYOR
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kendi geleceği için bir sosyoloji kurmak ya da bir sosyolojiye göz kırpmak için Pervin Buldan ile Meral Akşener ismini yan yana kullanan İstanbul’un Belediye Başkanı’nın tavrına hiçbir şey söylemediğinde anlamalıydık!
“Bazı arkadaşlarımız üzüldü” diye geçiştirdiğinde anlamalıydık!
“Bakın Pervin Buldan ile birlikte ağaç dikilmesine (İstanbul’un Belediye Başkanı’nı kast ediyor) benden ya da arkadaşlarımdan hiçbir tepki geldi mi” demesinden anlamalıydık.
“Bizim ittifakımız proje bazlı ittifak” dediğinde anlamalıydık!
Ama, yanıldık!
İyi Parti de CHP gibi HDP ile dil ve söylem birliğine yönelmiş, yaşayarak gördük!
2017 Eylül’üydü sanırım. SİHA’larımız, PKK terör örgütü elemanlarını güneydoğu kırsalında imha etmişti. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, “Piknik yapan masum insanları öldürdüler” diye iftira atmıştı, hani.
Hakkında soruşturma açılmıştı.
Elbette gerçek Tanrıkulu’nun dediği gibi çıkmadı. PKK’lı teröristler yerli SİHA’larımız tarafından etkisiz hale getirildi.
ÖSO’YA “DEAŞ ARTIĞI” DEYİP,
YPG’YE “TÜRKİYE’YE Mİ SALDIRACAK”
DİYENLERLE AYNI DİLİ KONUŞMAK
O dönem, CHP’liler HDP’lilerin dilini kullanır olmuştu. Hani Selin Sayek Böke’nin, “YPGPYD’nin terör örgütü olduğuna ilişkin ne benim ne de arkadaşlarımın elinde istihbari bir bilgi yok” dediği, CHP’lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Ne yani YPG bize mi saldıracak. Özgür Suriye Ordusu, DEAŞ artığı” dediği dönemler.
CHP ile HDP’nin aynileşmesine tipik örnek ise 2019 yerel seçimlerinde Kuzey Marmara’nın güzel ilçesi Edremit’te yaşanan hadisedir. Hani CHP’nin adayı bir işadamına, “Bize oy vereceksin öyle değil mi” diye sorduğunda, “Bizim oyumuz Kürdistan’a” dediğinde, “Tamam işte bize vereceksin” dediği dialogdu.
Bütün bu CHPHDP aynileşme sürecinde İyi Parti “proje ittifak” içinde “milliyetçimuhafazakar biraz da Atatürkçüler” üzerinden siyaset yaptı.
İYİ PARTİ, HDP’NİN SÖYLEMİYLE KONUŞMAYA BAŞLADI
Fakat Salı günü İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in söylediği cümleler İyi Parti’nin HDP’nin dil ve söylemine evrildiği gerçeğini gözümüzü soktu.
Akşener’in, Siyonist İsrail’in Filistin’de işlediği cinayetleri eleştirir gibi yaptığı konuşmasında sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a getirmesi çok profesyonelce kurgulanmış bir “proje”dir.
Akşener, “Gözümüzün önünde insanlık dramı yaşanıyor. Siviller, kadınlar ve çocuklar insafsızca katlediliyor. Mart ayında, İsrail’de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail’in en uzun süreli Başbakanı Netanyahu’nun yeni hükümet kurmasına imkân vermedi. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı” dedi.
Yahu bu nedir?
Sayın Akşener siz ne dediğinizin farkında mısınız? Evet evet farkındasınız. Dün Sezgin Tanrıkulu ne dediyse siz şimdi onu söylüyorsunuz. Dün Kılıçdaroğlu ne dediyse siz bugün aynısını söylüyorsunuz. Dün Selin Sayek Böke ne dediyse siz aynısını söylüyorsunuz. Siz dün, Engin Altay ne dediyse siz aynısını söylüyorsunuz.
Erdoğan ile katil Netanyahu’yu aynı kefeye koyuyorsunuz. Filistin’in haklı davasını, PKK terör örgütü ile aynileştiriyorsunuz.
GİRDİĞİ HER SEÇİMİ KAZANMIŞ BİR LİDERİ, 4 SEÇİMDİR HALKI TARAFINDAN
İKTİDAR YAPILMAMIŞ BİR KATİL İLE KIYASLAMA HADSİZLİĞİ
20 yıldır her seçimi kazanmış, halkın oyuyla iktidar olmuş, hükümet kurmuş, başbakanlık yapmış, Türkiye’nin ilk kez halk tarafından doğrudan seçilen cumhurbaşkanı olmuş ve seçimi kaybettiği takdirde sizin gibi benim gibi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak olan Erdoğan’ı, bebek katili, kadın, çocuk, sivil katili Netanyahu ile…
İsrail halkı tarafından üst üste 4 erken seçimde de iktidar verilmemiş, seçilmemiş, ama iktidarı bir türlü bırakmaya yanaşmayan bir Siyonist ile Erdoğan’ı nasıl kıyaslar, aynı kefeye koyarsınız?
Bu dil, HDP dilidir. Bu dil, CHP’nin HDP’leşen dilidir. Bu dil, Türkiye’nin demokrasisine, hür ve şeffaf seçim geleneğine hakarettir.
Erdoğan’a ise haksızlık, izansızlıktır. İftiradır yahu!
Her platformda, her ortamda, her fırsatta Filistin davasını, Kudüs davasını gündeme getiren… Filistinlilere, mukaddes Kudüs’ün namusuna, şeref ve izzetine sahip çıkan yegan lider Erdoğan’a attığınız bu iftiradan geri adım atmadınız.
Dil sürçmesi olmadığına göre, ya da “haddi aşan bir açıklama oldu” demediğinize göre, “proje bazlı ittifakınızın” bir “projesi” olarak Erdoğan’ı katil Netanyahu ile bir kefeye koydunuz.
Size hiçbir şey demiyorum. Sadece size oy verenlerin bazılarının, “ellerim kırılaydı da vermeseydim” dediklerini hatırlatıyorum.
Ve susuyorum.
Yazık! Bu kadar mı süfli dil kullanılır yahu?