Yenidoğan sarılığı nedir?
Yenidoğan sarılığı, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sonucu salınan ve vücuttan yeterince atılamayan bilirubinin birikmesi sonucu göz küresinin ve cildin sarı renginin değişmesiyle karakterize klinik bir semptomdur. Bilirubinin göz ve deride olduğu gibi diğer iç organlarda özellikle beyin dokusunda birikmesi sonucu ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Ayrıca sağlık sorunları, kanda bilirubin birikimine yol açan yaşamı tehdit eden klinik tablolara yol açabilir. Bu nedenle sarılık durumunda altta yatan sağlık sorununun doğru ve erken teşhis edilmesi önemlidir. Sağlıklı doğan her 10 bebekten 6'sında sarılık görülürken, erken doğmuş her 10 bebekten 8'inde sarılık daha fazla görülmektedir.
Yenidoğan Sarılığına Ne Sebep Olur?
Bilirubin molekülü, öncelikle kana kırmızı rengini veren kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşımaktan sorumlu olan hemoglobin adı verilen bir maddenin metabolizmasının bir sonucu olarak üretilir. Karaciğerdeki hemoglobin molekülünün yok edilmesi sonucunda sarı renkli bilirubin üretilerek safra salgısı yoluyla sindirim sistemine aktarılır ve vücuttan atılır. Bununla birlikte, bağırsaktaki bilirubinin bir kısmı emilir ve kana aktarılır. Kandaki bilirubin böbreklerde tekrar süzülür ve idrara aktarılarak idrara sarı rengini verir ve vücuttan atılmasını sağlar.
Yenidoğanlarda aşağıdaki durumlar veya hastalıkların seyri sırasında sarılık oluşabilir:
Anne sütü sarılığı: Anne sütündeki bazı maddelerin bilirubinin bağırsaktan geri emilmesini ve kana geçmesini sağlayan enzimlerin hareketini hızlandırarak bilirubinin atılımını azaltması durumudur. Emzirmeyi kesinlikle bırakmaya gerek yoktur. Genellikle bu, sarılığın şiddetli olmamasına ve 2 haftadan fazla sürmesine neden olur.
Prematürelik: 37 haftadan önce sonlandırılan gebeliklerde doğan bebekler prematüre olarak kabul edilir. Prematüre bebeklerde tüm organların büyüme ve gelişme düzeyi yetersiz kabul edilir. Bu bağlamda, sindirim sisteminin eksik gelişmesi nedeniyle yenidoğanlarda olduğu gibi prematüre bebeklerde sarılık yaygındır.
Gelişimsel gecikme: Anne karnında gelişen çeşitli sağlık sorunları nedeniyle organları istenilen düzeyde olmayan çocuklarda sarılık gelişme eğilimi vardır.
Kan uyuşmazlığı: Anne kan grubu ile bebeğin kan grubu arasında bir uyumsuzluk olması durumunda doğum kanaması sırasında bebeğin kan hücreleri tahrip olabilir ve bilirubin üretimi artarak bebekte sarılık oluşmasına neden olabilir.
Enfeksiyonlar: Bebeklerde sepsis gibi ciddi enfeksiyonlarda sarılık oluşabilir.
Safra yolu bozuklukları: Doğuştan safra kanalı zayıflığı olan bebeklerde, bilirubin karaciğer tarafından temizlenemediğinden şiddetli sarılık gelişebilir.
Kanama: Doğum sırasında veya sonrasında vücudun belirli bir bölgesinde gelişen kanama, metabolizma sırasında bol miktarda bilirubin üretilmesi ve dokularda biriken kanın dışarı atılması nedeniyle sarılığın gelişmesine neden olabilir.
Kan hastalıkları: Akdeniz hastalığı ve orak hücreli anemi gibi genetik olarak kusurlu kan hücrelerine sahip bebeklerde kan hücresi yıkımı arttıkça bilirubin üretimi artar ve sarılık gelişme riski artar.
Enzim Eksiklikleri: Genetik eksiklik veya alyuvar hasarını önleyen bazı metabolik enzimlerin düşük düzeyde olması durumunda alyuvar hasarı ve şiddetli sarılık meydana gelebilir.
Yenidoğan sarılığı nasıl tedavi edilir?
Fizyolojik nedenli yenidoğan sarılığında ek tedavi olmaksızın yakın takip yeterlidir. Bebek yeterince emzirilirse sarılığın 2 hafta içinde tamamen geçmesi beklenir. Ek olarak, bilirubinde keskin bir artış olan veya patolojik sarılıktan şüphelenilen hastalarda ek tedavi yöntemleri kullanılmalıdır. yenidoğanlarda patolojik sarılık tedavisinin amacı, kandaki bilirubin seviyesini azaltmaktır. Bunun için iki farklı yöntem kullanılmaktadır. Fototerapi adı verilen yöntemle, bilirubinin kimyasal yapısını değiştirmek ve ultraviyole ışığın belirli dalga boylarına maruz bırakarak vücuttan atılmasını kolaylaştırmaktır.