Yazarın satırlarını sunalım..
“CHP’deki son operasyonla ilgili olarak Kemal Kılıçdaroğlu “Partide korku imparatorluğuna son verdik şimdi sıra Türkiye’de” müjdesini verdi. Yeni CHP’nin Batıya (AB/ABD) daha başarılı biçimde eklemlenebilmesi için yönetime taşınan yeni yöneticilerinin çoğunluğunun ortak özelliği CHP’nin geleneksel Cumhuriyetçi/Devletçi/Devrimci/Milliyetçi/Halkçı/Laik çizgisi “Altı Ok” dışında olmaları. CHP’nin ekseninin Kemalizm’den Yeni Kemalizm’e (Neo Kemalizm) kaydırılmasında rol alacak yeni aktörlerin tanınması, sürece ışık tutması bakımından da önem taşıyor. Şimdi, az tanınanıyla, çok tanınanıyla CHP’nin yeni yönetimine bir göz atalım dilerseniz.
1 Didem Engin; Kadın Örgütlenmesi ve Kadın Kollarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.
Didem Engin, AB fonlarıyla yürütülen projelerin ihale yöneticisi. Engin’in Hürriyet gazetesinden Yalçın Bayer’e İstanbul’dan 2007 genel seçimlerinde milletvekili aday adayı olduğunda söyledikleri dikkat çekici. “CHP’nin AB’ye karşı olduğu düşünülemez. CHP, Atatürk’ün partisi; bütün reformların temelinde zaten Avrupa var. CHP’nin AB’ye yönelik politikalarının çok doğru anlaşılmadığına inanıyorum. Hem yurtiçinde, hem de yurtdışındaki basında maksadını aşan yanlış değerlendirmeler yapıldığına inanıyorum”.
Didem Engin, Fransız Büyükelçiliğine bağlı ‘Charles de Gaulle Lisesi’ni bitirmiş. Galatasaray Endüstri Mühendisliği’ni ikinci olarak bitirdikten sonra Avrupa Komisyonu Jean Monnet Bursu’nun yazılı sınavını 1. olarak kazanarak Belçika Bruges’deki College of Europe’de ‘Avrupa Ekonomisi’ alanında yüksek lisans yapmış. AB kurumları için üst düzey bürokrat yetiştiren bu okuldan mezun olanlar genellikle, Avrupa Komisyonu, Parlamentosu gibi yerlerde görev alıyorlar. Engin daha sonra Ankara’ya dönmüş ve AB fonları ile yürütülen projelerin ihalelerini düzenleyen ’Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin kuruluşunda görev almış ve bir yıl kadar da ihale yöneticisi olarak görev yapmış. Engin, “Ne yazık ki Türk şirketlerinin AB fonlarından yeterince haberdar olup yararlanamadığını üzülerek gördüm. Çünkü teknik ve idari olarak yeterli teklif verilemiyordu. Onları bu süreç içinde daha fazla destekleyebilmek için ayrılarak kendi danışmanlık şirketimi kurdum. Bu yolla Türk şirketlerine, AB başta olmak üzere, Dünya Bankası, BM ve hatta Avrupa’daki kamu ihaleleri konusunda destek veriyoruz. Bunun yanında başta DPT olmak üzere pek çok bakanlık çalışanlarına yapısal fonlar, AB proje hazırlama teknikleri, uluslararası finansman kaynakları ve lobi teknikleri üzerinde eğitim programları uyguluyoruz” diyor.
2 Mesut Değer; Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı.
CHP Parti Meclisi üyesi Mesut Değer, yazdığı ‘Kürt Sorunu mu?’ adlı kitapta çok tartışılacak önerilerde bulundu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce gündeme getirip vazgeçtiği ’genel af’önerisini kitabına taşıyan Değer, BDP’nin söylemlerine paralel olarak “Artık herkes Öcalan’la ilgili elini taşın altına koymalı” diyerek Abdullah Öcalan da dahil olmak üzere terör örgütü PKK’nın bütün kadrolarını kapsayacak bir genel af kanunu çıkarılması gerektiğini savundu.
Değer, kitabında ‘Türklüğü’ vatandaşlık olarak tanımlayan Anayasa’nın 7. maddesinin değiştirilebileceğini belirtirken, Kürtçenin de resmi okullarda seçmeli ders olarak okutulmasını istedi. Ayrıca terörün sona ermesi için eşzamanlı bir ateşkes kararı alınması çağrısında da bulundu.
Bu “Neokemalist(!)” listeyi sunmaya yarın devam edeceğiz...