Daha önce FETÖ’den tutuklu Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan’ın serbest bırakılmasını isteyen Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhuriyet’ten ayrılan “sol liberalleri” isim isim köşesine taşıdı.
NEO LİBERALLER İLE SOL LİBERALLERİN GÖZ YAŞARTAN DAYANIŞMASI
“Cumhuriyet’ten girenlerin hangisini neden özleyeceğim” diyen Özkök, Ahmet İnsel, Çiğdem Toker, Tayfun Atay, Aslı Aydıntaşbaş ve Özgür Mumcu’yu isim isim vererek yere göğe sığdıramadı.
PARAYI BULMADAN ÖNCE CUMHURİYET'CİYMİŞ!
Gençliğinde parayı bulmadan önce acayip Cumhuriyetçi olduğunu da yazan Ertuğrul Özkök “Gazeteciliğe henüz başladığımda öyle bir dönemim oldu ki... Bana “Hürriyet’in genel yayın yönetmeni mi, yoksa Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi mi olmayı tercih edersin” diye sorulsaydı, hiç tereddütsüz “Cumhuriyet”derdim” diye yazdı.
Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’teki köşesinde bugün yazdığı “liberal kardeşliğin” yazısı:
“CUMHURİYET’TEN GİDENLERİN HANGİSİNİ NEDEN ÖZLEYECEĞİM
TAYFUN ATAY: Ben popüler kültür sosyologuyum. O beni geçti.
Popüler kültürün filozofu da oldu.
Köşesini ve hazırladığı Pazar ekinde seçtiği popüler kültür konularını, bana verdiği entelektüel hazzı çok özleyeceğim.
*
ASLI AYDINTAŞBAŞ: En olgun çağında. Benim için dış politikanın bağımsız sesiydi.
Analizlerindeki cesareti ve verdiği bilgileri okuyamamak hayatımda büyük bir eksiklik olacak.
*
ÖZGÜR MUMCU: Genç ve cesur bir muhalif ses o. Sadece yazısı ile değil, cool ve iplemeyen duruşu ile muhalif bir moderniteyi temsil ediyor.
Bazılarına katılmasam da ilgisiz kalamadığım yazılarını özleyeceğim.
ÇİĞDEM TOKER: Benim yanımda yetişmiş, üstelik gitar çalıp şarkı söyleyen büyük bir ekonomi gazetecisi.
Onun iki eli hep önüne bağlı duran Ankara erkek dünyasından ve ekonomik kulislerinden yazdığı, resmiyet duvarlarını yıkan ve müesses nizamı zerre kadar iplemeyen bilgi dolu yazılarını çok özleyeceğim.
*
AHMET İNSEL: “Akademia” özgürlüğünü gazeteciliğin kanunu haline getirmiş, “Milli demokrasi olmaz, evrensel demokrasi vardır” şiarını köşesinin bayrağı yapmış bir yeni nesil yazarıydı.
Yerine getiremesem de bana her gün görevimi hatırlatan bir aydın o.
Yazılarını çok özleyeceğim.
CUMHURİYET VE BEN
GAZETECİLİĞE henüz başladığımda öyle bir dönemim oldu ki...
Bana “Hürriyet’in genel yayın yönetmeni mi, yoksa Cumhuriyet’in Ankara temsilcisi mi olmayı tercih edersin”diye sorulsaydı, hiç tereddütsüz “Cumhuriyet”derdim.
Cumhuriyet benim neslimin üzerinde titrediği sembollerden biridir.
Onun için hâlâ ona zarar verecek bir şey yazmaya içimdeki o genç izin vermiyor.”
Hakan Sönmez
Siyasetcafe.com