Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Suriye konulu konferansta uluslararası toplum 6,7 milyar dolar yardım taahhüdünde bulundu. Fakat yardımlar ne Suriye'nin yeniden inşasını kapsıyor ne de Suriye Hükümetini destekleyen Suriye halkını...

Avrupa Birliği (AB) tarafından Belçika'nın başkenti Brüksel'de “Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı” konulu toplantıların 6'ncısı düzenlendi. 55 ülke ve 22 kuruluşun temsilcilerinin katıldığı konferansta, Suriye krizine siyasi bir çözüm bulunulmasına ve insani yardımlara odaklanıldı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi, 6'ncı Brüksel Konferansı'nın bitiminde toplam taahhüt miktarını açıkladı. Varhelyi, konferansa katılan ülkeler ve uluslararası kuruluşların toplam yardım taahhüdünün 6,7 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Bu miktarın 4,3 milyar dolarının 2022 için hibe olduğunu belirten Varhelyi, 2,4 milyar doların ise 2023 yılı içinde hibe olarak verileceğini söyledi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, konferansın başında AB'nin geçen sene 2022 için 560 milyon avro ayırdığını, şimdi ise buna ek 1 milyar avro taahhüt ettiğini duyurmuştu.

Geçen seneki konferansta ise 5,3 milyar avro (6,4 milyar dolar) taahhüt edilmişti.

SURİYE'NİN İNŞASINA KATKI YOK

ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda ThomasGreenfield, ülkesinin de Suriye halkına 800 milyon dolarlık insani yardım sağlayacağını ancak Şam ile ilişkileri normalleştirmeyeceklerini bildirdi. Greenfield, konferans sonrası şu değerlendirmede bulundu:

“Bugünkü konuşmamda Suriye halkının sorunlarının çözümünde anahtar olan siyasi duruma değindim. Siyasi bir çözümü destekliyoruz, ancak siyasi durum çözülene kadar Suriye'nin yeniden inşası için herhangi bir destek vermeyeceğimizi ve Suriye'de olacak hiçbir şeyden sorumlu tutulmayacağımızı da açıkça belirttik. Bize göre Esad'la ilişkileri normalleştirmeden önce çözülmesi gereken bazı önemli sorunlar var.”

AMAÇ ŞAM'I İTİBARSIZLAŞTIRMAK

Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere 55 ülke ve 22 uluslararası kuruluşun dışişleri bakanları ile temsilcilerinin katıldığı toplantıya, Suriye Hükümeti ve Ukrayna'daki Özel Askeri Operasyonu gerekçesiyle Rusya davet edilmedi. Suriye'den Aydınlık'a değerlendirmelerde bulunan kaynaklar, AB ve ABD'nin hedefinin Suriyelilere yardım değil Suriye Hükümetini itibarsızlaştırmak olduğunu söyledi. Suriye Hükümetinin katılmadığı bir konferansta ülkeleri hakkında alınan kararların yok hükmünde sayılacağını bildiren kaynaklar, şöyle devam etti:

“Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Suriye halkına yardımları Şam aracılığıyla yapmayı reddediyor. Dolayısıyla Suriye Hükümeti de bu alınan kararları reddediyor. Milyonlarca Suriyelinin iradesini yok sayarak teröristlere, ülkemizi bölmek isteyenlere, kendi ajandalarına hizmet edenlere yardım gönderiyorlar. Suriye Ordusu ülkenin önemli bir bölümünde kontrolü sağladı. Şam'da, Halep'te, terörden arındırılan bölgelerde milyonlarca Suriyeli yaşıyor. Ülkenin yeniden inşasına katkı sunmadıkları gibi ambargolarla Suriye halkının daha da kötü koşullarda yaşamasını zorluyorlar. Sağlıkla ilgili alımlara dahi engel oluyorlar. Batı'nın amacı insanlara yardım etmek değil, kendi ajandalarını dayatmak. Sözde yardım taaahüdü, sinsi bir oyunun parçası.”

SINIR KAPISI SORUNU

Uluslararası yardımlar, Suriye'ye Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden özellikle İdlib'e gönderiliyor. Suriye ve Rusya, bu yardımların Şam yönetiminde gönderilmesini istediği için kapının açık tutulmasını istemiyor.

2020'ye kadar gıda, ilaç, tıbbi ve hijyen malzemesi gibi uluslararası insani yardımlar, 2'si Türkiye'den olmak üzere 4 sınır kapısından gönderilirken; Rusya'nın vetosu üzerine sınır kapılarının sayısı önce 2'ye indirilmiş, daha sonra Rusya, sadece Cilvegözü Sınır Kapısı'nın 1 yıl daha açık tutulmasına onay vermişti.

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitriy Polyanskiy de konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

“BM Güvenlik Konseyi'ndeki meslektaşlarımızın yönelttiği, Rusya'nın Suriye'nin kuzeybatısındaki milyonlarca kişinin BM'nin insani yardımlarını almasını önlediğine dair suçlamaları reddediyoruz. Eğer tasarımız kabul edilirse, insani yardım akışı kesilmeyecek. Sınır ötesi mekanizmayı kullanma gerekliliğini kabul ederken hem BM hem de Suriye Hükümeti olmak üzere tüm taraflar, 46/182 sayılı karara uygun olarak Suriye'nin tüm kısımlarında cephe hattı üzerinden insani yardım ulaştırma operasyonlarını genişletmek için çaba göstermeli. BM, çapraz hat mekanizmasını kullanmaya öncelik vermeli.”

PEDERSEN: SİYASİ ÇÖZÜMDEN ÇOK UZAĞIZ

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, 6'ncı Brüksel Konferansı'nda konuştu. Suriye'deki mevcut durumu ve Cenevre'deki Suriye Anayasa Komitesi görüşmelerini değerlendiren Pedersen, “Sahadaki mevcut stratejik açmaz ve Suriye'nin manşetlerde yer almaması, hiç kimseyi, çatışmanın daha az ilgiye ihtiyacı olduğu veya kapsamlı siyasi çözüm aciliyetinin ortadan kalktığı düşüncesine yönlendirmemelidir.” diye konuştu.

Anayasa Komitesinin bu ayın sonunda Cenevre'de tekrar toplanacağını hatırlatan Pedersen, “Ama açık konuşayım, biz Suriye'de siyasi çözümden çok uzağız. Anayasa Komitesi bu ayın sonunda Cenevre'de tekrar toplanacak. Önceki yedi tur, istediğimiz sonuçları getirmedi. Ancak umarım bu yaklaşan tur, en azından bir miktar ilerleme sağlayabilir.” ifadelerini kullandı.

Pedersen, “Suriye içinde güvenli, sakin ve tarafsız bir ortamın oluşturulması için çalışma yapılması gerekiyor.” dedi.

Alıkonulan, kaçırılan ve akıbetinden haber alınamayan kişilerle ilgili dosyada ilerleme sağlanmasının önemine işaret eden Pedersen, “Bu, Suriyelilere ilerlemenin mümkün olduğuna dair önemli bir sinyal gönderecektir.” değerlendirmesini yaptı.

Pedersen, Suriye Anayasa Komitesinin 8. oturumu için taraflara davetiye gönderdiğini belirterek, Cenevre'deki görüşmelerin 28 Mayıs3 Haziran tarihleri arasında yapılacağını açıklamıştı.