ATV'de yayınlanan Yalnız Kurt dizisinin yapımcısı Osman Sınav, Sabah Gazetesi'nden Tuba Kalçık'a verdiği röportajda "Her zaman antiemperyalist, milliyetçi tavır içinde oldum" dedi. İşte röportajın öne çıkan kısımları:■ Atv ekranlarında yayınlanan 'Yalnız Kurt' büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Geçtiğimiz günlerde dizide yer alan PKK ve Öcalan sahnesi, sosyal medyada gündem oldu. 'PKK'yı eleştirmek yerine olumlayan sahneler var' diyenler bile oldu. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Bu iddialara ancak gülerim. Benim durduğum yer belli. Yıllardır ürettiğim projeleri de herkes görüyor. PKK ile mücadele eden askerlerimizi konu alan diziyi ilk ben yaptım. Sakarya Fırat dizisi terör örgütüne karşı askerlerimizin yaşadıklarını anlatıyordu. Yalnız Kurt'u eleştirenler sadece sahnelere bakarak yapmasın bunu, tümünü izleyip yorumda bulunsunlar. Dizimiz zaten devletimizin terör örgütleriyle nasıl mücadele ettiğini anlatıyor. O yüzden bu eleştirileri ciddiye almıyorum. 'Yalnız Kurt' NATO'ya karşı da net bir duruş sergiliyor. Siz bu açıdan neler söylemek istersiniz?

Her zaman antiemperyalist, milliyetçi tavır içinde oldum. 'Yalnız Kurt' da antiemperyalist tavrımın en yüksek dozda olanıdır. ■ Sanat dünyasının büyük bir çoğunluğu solcu kesimden oluşuyor...

Ben, solcuyum diyen kesimden çok daha devrimci biriyim. Çok daha devrimci işler yaptım. 'Uzun Hikaye' filmimin Strasbourg'daki gösterimden sonra ekiple yemeğe gittik. Çok sevdiğim arkadaşım Reis bana, 'Abi, biz sosyalist sinemacılar olarak hiçbirimiz böyle güler yüzlü bir sosyalist karakterin filmini yapamadık. 

Bunu yapmak da bir faşist olarak sana düştü' dedi. Ben de 'Ne güzel Reis, demek ki ben sizden daha devrimciyim' dedim. Yalnız Kurt'ta Uğur Mumcu, Gaffar Okan hikayesini yaptım. Hrant Dink'i de yapacağım. Bence bu isimler Türkiye'nin yalnız kurtlarıdır. Bu ideolojik bir söylem değil, Türkiye'nin kaderiyle ilgili. Günümüzde Türkiye artık bağımsız olmayı seçti ve tam bağımsızlık yolunda da gidiyor, buradan da dönmeyecek. 7'den 70'e bunun farkındayız.■ Milliyetçiliği faşist olarak algılayan bir kesim de var. Düşünceleriniz neler?

Ben milliyetçi biriyim. Milliyetçilere faşist diyenlerin bence kendileri faşisttir. Özgürce düşünmeyi kapatmak için faşist damgasını yapıştırıyorlar. Tam da bu damgalama tavrı faşizmdir. Herkes özgürce düşünmeli ve fikirlerini söylemeli. ■ Tam bağımsızlık yolunda gidiyoruz dediniz. Savunma sanayimizi bu açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, savunma sanayide bağımsızlığını ilan etme noktasına geldi. Bu çok önemli bir aşama. Eskiden yüzde 7080 oranında dışa bağımlıyken şimdi yüzde 70 oranında savunma alanında bağımsız bir ülke konumuna geldik. Benim de bir kahramanım var. Kahramanım Selçuk Bayraktar. Dizide savunma sanayimizle ilgili konuyu Metehan'a bağladım. Metehan ıslıklı oku icat etmiştir. Bunu icat ettikten sonra da Türkler imparatorluklar kurmuştur. Bugün de savunma sanayide yapılan her atılım bence Metahan'ın ıslıklı oklarından biridir. ■ Dizide FETÖ'yü de anlatıyorsunuz...

Dizide 'Keskin feraset keramete nal toplatır' sözüne her bölümün bitişinde yer veriyoruz. Bu dedemin sözüdür. Ferasetle davranarak, bir yerlerden keramet bekleyenlere büyük bir tokat indirildi. Türkiye ferasetle baktı ve bu FETÖ belasından kurtuluyor. Amerika, Gülen'i verse bu terör örgütü bitecek mi? Öcalan'ı verdiler, PKK bitti mi? Hayır bitmedi. Bunlar yeniden ve başka bir biçimde yapılanmaya çalışacaklar. Önemli olan ferasetle yaklaşmak. Dizide bunu anlatıyoruz. ■ 'Sanatçı muhalif mi olmalı?' tartışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sanatçı bence muhalif olmalıdır ama bundan daha doğru olan sanatçı özgür olmalıdır. Özgür olsun ki, toplumların düşüncesini tetikleye bilsin. Ülkede yaşayan insanların algısını değiştirip, geleceğe taşısın. Ama sanatçının emperyalizmin hizmetine girmesini de asla düşünemem. Ben de muhalifim. Bu ülkede toplumu çok ciddi şekilde etkilemiş bir hareketin neye mal olduğunu 15 Temmuz'u gördükten sonra bile tam olarak anlatamamıştık. Zaten bunu haber programları ile anlatamazdık. Yalnız Kurt ile bunu anlatmaya çalışıyoruz.