PKK/YPG'nin üzerine yürüdüğü zaman TSK'nın karşısına dikilen ve Türkiye'yi tehdit eden ABD, söz konusu İdlib olunca Türkiye'nin Suriye'de kalması gerektiğini savunuyor! ABD'li yetkili, TürkRus ilişkilerinin bozulmasından duyacakları memnuniyeti de gizlemiyor.

Türkiye’nin Suriye ile çatışmalara başladığı ve Rusya ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde, ABD’den yeni ataklar gelmişti. Üst üste TürkiyeSuriye gerilimini tırmandırmaya dönük açıklamalar yapan Washington, Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’i de Ankara’ya gönderdi.

İdlib krizinden faydalanarak hem Astana’nın “fişini çekmeyi” hedefleyen ABD, hem de Suriye’de aleyhine gelişen süreci tersine çevirmek istiyor.

PKK/YPG’ye Türkiye’ye karşı binlerce tır silah veren, S400 alırsanız yaptırım uygularım diye tehdit eden, Türkiye’ye yönelik düşmanca tasarılar çıkaran ABD, İdlib kriziyle Suriye’de yeni denge kurmayı planlıyor.

KUZEYE GİRME, İDLİB’DEN ÇIKMA!

Washington’un İdlib planına ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Dışişleri yetkilisi, Moskova ve Şam’ı hedef alan açıklamalarda bulundu, Türkiye’nin askeri yanıtlarını desteklerini söyledi. TSK, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatlarıyla PKK/YPG’nin üzerine yürüdüğü zaman karşısına dikilen ABD yetkilileri, söz konusu İdlib olunca Türkiye’nin Suriye’de kalması gerektiğini savunuyor. ABD’li yetkili “Stratejik konumdan bakıldığında turizm ve domates gibi işbirliği alanları bir şey ifade etmiyor. Moskova ile işbirliği yapmak uzun vadede sürdürülebilir bir durum değildir” dedi.

Hürriyet’ten Hande Fırat’a konuşan, ismi açıklanmayan ABD’li üst düzey yetkilinin açıklamaları şöyle:

“Ziyareti taktik şeklinde değerlendirmek hatalı bir yaklaşım olur.

Türkiye ile ilişkimiz stratejik bir ilişkidir. Stratejik ortaklık çerçevesinde değerlendirilmelidir.

  • ABD, Türkiye ile Suriye’nin savaşmasını mı istiyor? Amacı Türkiye’yi kullanmak mı?

İdlib’de görmek istediğimiz, çatışmaların durması. Çatışmalardan önceki statükoya dönülmesi ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ile uyumlu olacak siyasi bir çözümün desteklenmesi.

Suriye’de çatışmaların kapsamının genişlemesinin mutlak surette engellenmesi taraftarıyız.

Rusya ve İran’ın Suriye’den çıkmasını arzu ediyoruz.

  • Türkiye’nin Suriye’deki varlığı…

Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin almış olduğu kararların tam manasıyla ve düzgün bir şekilde uygulanabilmesi açısından Suriye’de bulunmasının önemli olduğu kanaatindeyiz.

Suriye’deki ABD varlığı konusunda Başkan Trump net bir şekilde tavrını ortaya koymuştu. Suriye’de petrol üretiminin gerçekleştiği bölgede ufak bir grubumuz var. Bunun da amacı IŞİD’in tekrar devreye girmesinin engellenmesi ve en önemlisi bu bölgede hidrokarbon kaynaklarının kontrolünü ele almalarının engellenmesi. Suriye’de uzun vadeli kalmak gibi bir düşüncemiz yok.

  • İdlib’de gerilimi kim tırmandırıyor?

Gerilimi tırmandıran Şam ve Moskova’dır.

ABD en üst düzeyde bu konuda gerçekten ciddi endişeler duymaktadır.

Türkiye’nin İdlib’deki güvenlikle ilgili endişeleri meşrudur.

Türkiye’nin hem NATO müttefikimiz hem de dostumuz olarak Suriye’de kendisini meşru bir şekilde müdafaa etmesini savunuyoruz.

ABD, Türkiye’nin NATO’daki yerini hiçbir zaman sorgulamadı.

  • İdlib’de en kötü senaryo ne?

Ciddi sayıda mültecinin Türkiye sınırına doğru dayanmış olması. Bunun Türk partnerlerimiz üzerinde yarattığı baskıyı anlayışla karşılıyoruz.

  • TürkRus işbirliği sona mı eriyor?

Rusya’nın İdlib’de yürüttüğü faaliyetler, hem Türkiye’nin hem de ABD’nin menfaatleri ile çelişmektedir.

Rusya, İdlib’de Suriye hükümetinin başlattığı ve Türk askerlerinin hayatına mal olan bir harekâtı destekliyor.

Stratejik konumdan bakıldığında turizm ve domates gibi işbirliği alanları bir şey ifade etmiyor.

Moskova ile işbirliği yapmak uzun vadede sürdürülebilir bir durum değildir.

Mevcut gerilimlerin daha da artacağı, su yüzüne çıkacağını düşünüyoruz.

Libya konusunda da Rusya ile Türkiye masanın farklı iki köşesinde oturuyor.

  • ABD, Rus Büyükelçiliği’nin Twitter mesajını nasıl yorumladı?

Bu tweet ile Ruslar hedef saptırmaya çalışıyorlar. Bu oyuna hiçbir şekilde gelmemeliyiz.

  • ABD, YPG için bütçe ayırdı. İşbirliği sürecek mi?

Suriye’de IŞİD’i ortadan kaldırmak için YPG ile işbirliği yaptık. Bu durum Türk partnerlerimizle aramızda bir sürtüşme yarattı. Bu meseleyi halletmeye çalışıyoruz.

Bütün bu olaylar içerisinde “Kim bizim stratejik ortağımız” diye bakılırsa, esas görüşümüzü hiçbir zaman kaybetmedik. Bu stratejik partner Türkiye.

  • S400’ler kutudan çıkmazsa sorun çözülür mü?

S400’lerin faaliyete alınmaması önemlidir.

S400’lerle F35’ler beraber çalışamayacak sistemlerdir.

S400’lerle ilgili sorun çözülmeden Patriot’larla ilgili bir anlaşmaya varılması söz konusu olamaz.

  • 100 milyar dolarlık ticaret hedefi de buna mı bağlı?

S400 meselesini bir çözüme ulaştırabilirsek, F35’lerin de Türkiye tarafından alınması ile Amerika açısından bu hedefe ulaşılması daha da kolaylaşacaktır.

ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi, sözlerinin sonunda, “Türkiye ve ABD arasındaki halihazırdaki bu güçlü stratejik ittifak Rusya da dahil olmak üzere Türkiye’nin diğer başka ülkelerle yaptığı her türlü ittifaktan ve ilişkiden çok daha güçlüdür” dedi.