Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, Dünya Kalp Federasyonu’nca belirlenen Dünya Kalp Günü’nde bazı mesajlar verdi. Aytekin, “Tansiyon, kolesterol, şeker, sigara, hareketsizlik ve kilo kalbimizin baş düşmanıdır. Kalp damar hastalıkları ile savaşmak ve korunmak için hiçbir zaman geç değildir” dedi.
TABLO AĞIRLAŞABİLİR!
Türkiye’de görülen ilk vaka tarihi 12 Mart 2020’den bu yana Kovid19’un kalbi etkileyen yönlerini araştıran Türk Kardiyoloji Derneği toplantısında, salgında en etkili korunma yolunun aşı olduğu vurgulandı. Toplantıda kalp hastası bireylerin Kovid19 virüsünü alma riskinin herkesle aynı olduğu ve maske, mesafe ve hijyenin aksatılmaması gerektiği ifade edildi. Yapılan açıklamada ayrıca; Kovid19’un kalbi olumsuz etkilediği, “kalp kasının hastalanması ve yangısı kasılma gücünü düşürerek kalp yetersizliği tablosunun ağırlaşmasına neden olabiliyor” denildi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Aytekin, “Kalp hastalığı bulunmayan sağlıklı bireylerde kalp kası ve kas zarının hastalanması nadir rastlanan durumlardır” ifadelerini kullandı.
ÖLÜMLERİN YÜZDE 42’SİNİN NEDENİ
Türk Kardiyoloji Derneği’nin yapmış olduğu araştırmaya göre Türkiye’de ölümlerin yüzde 42’sini kalp ve damar hastalıkları oluşturuyor. Genel Sekreter Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan’ın paylaştığı bilgilere göre, her yıl 200 bin kişiye kalp hastalığı teşhisi konuluyor ve kalp krizi geçiren 100 bin kişide bu hastalık grubuna katılıyor. Derneğin yayımladığı rapora göre 2017’den itibaren 3.5 milyon kişi kalp hastası.
KALP KRİZİ HASTA SAYISI YARIYA DÜŞTÜ
Aşı konusunda da açıklamalarda bulunan Aytekin; yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 90’ının aşısız kişiler olduğunu belirtirken, aşının önemi tartışılmaz ifadelerini kullandı. Türk Kardiyoloji Derneği’nce ülke genelinde yapılan TURKMI II çalışmasının sonuçlarına göre; salgın döneminde ülke genelinde hastaneye başvuran kalp krizi hastalarının salgın öncesi yapılan TURKMII çalışmasına kıyasla yüzde 47,1 oranında azaldığı kaydedildi.
Kovid19 aşılarının kalp krizine neden olduğu iddialarına yanıt veren dernek üyeleri, kendilerinin de yoğun hastanelerde çalıştıklarını belirterek böyle bir iddiayla karşılaşmadıklarını, bilimsel olarak kanıtlanmadığı için geçersiz olduğunu ifade ettiler.
KALP KRİZİNDE HIZLI DAVRANMAK HAYATİ ÖNEMDE
Toplantıda; Kalp hastalığı için risk kabul edilen yüksek tansiyon, ailesinde erken yaşta kalp hastalığından ölüm, şeker hastalığı, sigara kullanımı, kan yağ yüksekliği ve göğüs ağrısı olanların daha duyarlı olup böyle durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurmaları önerisi yapıldı. Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin ise, kalp krizi geçiren hastaların üçte birinin hastaneye hiç gelmediğini belirtti.
AMBULANSI ARAMA SÜRESİ UZADI
Prof. Dr. Değertekin, TURKMII çalışmasında kalp krizi nedeniyle 112’yi arama süresinin ortalama 53 dakika olduğunu bu sürenin TURKMIII çalışmasının olduğu salgın döneminde virüs bulaşma korkusu nedeniyle 90 dakikaya kadar çıktığını söyledi. Değertekin ayrıca; “Kalp krizi sırasında ilk saatlerin çok önemli olduğunu ve arama süresinin uzaması nedeniyle hastaneye ulaşamadan evlerinde kaybettiğimiz hastalarımız oluyor” ifadelerini kullandı.
KALP YETMEZLİĞİ
Kalp yetmezliği ile ilgili bilgi veren Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertürk, hastalığın; nefes darlığı, ayak bileği şişmesi ve yorgunluk benzeri belirtilerle kendini gösterdiğini belirtti. Sık görülen ve ölüm oranı yüksek bir hastalık olan kalp yetmezliğinde risklerden uzak durulması gerektiği; hareketsiz yaşam, düzensiz uyku, sigara kullanımı, obezite, aşırı alkol alımı ve sağlıksız beslenmenin en etkili risk faktörleri olduğu sıralandı.
Aydınlık