Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri bugün devam edecek. Ancak son yapılan toplantıda bağrışlar, hakaretler havada uçuştu. Milletvekilleri ne köpek saldırısına uğramış çocukları ne de sahipsiz hayvanları koruyabildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin son görüşmeleri 17 Temmuz’da yapıldı. Görüşmeler, 18 saat sürdü. Ancak görüşmelerde bağrış, itiş kakış, hakaret eksik olmadı. Bir köpekten kaçarken kamyonun altında kalarak hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar’a CHP, DEM Parti ve TİP’li sıralardan tepkiler geldi. Vekiller insanı unutup sadece hayvanı korumaya çalışarak anne Pınar’ı “şov” yapmakla suçladı. Yaşanan olaylara toplumun her kesiminden tepkiler geldi. Veteriner Hekim Hüseyin Kırıkkaya, mağdur ailelere karşı alınan tavrın itlaf yasasına karşı verilen mücadeleyi körelttiğini söyledi.
Bugün TBMM’de milletvekilleri, veteriner hekimler, hayvan saldırısına uğrayan mağdurların aileleri ve hayvan sever sivil toplum kuruluşları görüşmelere devam edecek.
BU GİDİŞLE DOĞRU ÇÖZÜME ULAŞILMAZ
Veteriner Hekim Hüseyin Kırıkkaya, 17 Temmuz’da yapılan görüşmeleri Aydınlık’a değerlendirdi. Kırıkkaya şöyle konuştu:
“Komisyonda bazı siyasi partilerin köpek saldırısına uğramış çocukların ailelerine karşı aldığı tavır neden yasaya karşı çıktığımız meselesini köreltmeye çalışmaktadır. Bu davranışları itlaf yasasını haklı çıkartmaz ama toplumun bakış açısını değiştirir. Acılı aileleri de anlamak gerekiyor. İki taraf da birbirini anlamazsa doğru çözüme kavuşamayız. Çocukları önemsemeyen hayvan sever olamaz. Sonuçta bir gerçek var hayvan saldırısına uğrayan, kuduran çocuklar da var. Onların ailesini anlamak ve olayı doğru yönde kanalize etmek gerekir.”
HAYVANI YAŞAT ÇOCUĞU KORU
İki tarafın da birbirini anlaması gerektiğini söyleyen Kırıkkaya şu vurguları yaptı:
“Doğru yöntem ilk olarak iki tarafı da anlamaktır. İnsani bir çözüm üretmektir. Hem hayvanları yaşatmalıyız hem de çocuğumuzu korumalıyız. Bu durumun kökten çözümü tekrar tekrar söylüyoruz Türkiye genelinde kısırlaştırma seferberliğine gitmek olacaktır. Ayrıca hayvan üretimini de acilen durdurmalıyız. Üretime karşı sert yaptırımlar uygulamalıyız. Çözümü bu kadar basitken Meclis'te yapılması gereken tartışmada kimseyi hor görmeden iki tarafı da anlayarak bu çözümleri uygulamaktır.”
KİMSE GÖREVİNİ YAPMADI
Kırıkkaya, bugün sahipsiz köpek sorununun başlıca sorumlusu olarak iktidarı ve belediyeleri işaret etti.
“Günümüzde sahipsiz köpeklerin bu denli saldırgan olmasının sebebi ne yazık ki insanlar. Meclis'te çocuğu saldırıya uğramış anneye bağıran vekillerin belediyeleri 5199'u uygulamadı. O anneyi Meclis'e getiren söz hakkı tanıyan iktidar da uzun yıllar boyunca 5199'un uygulanmamasına göz yumdu. Ayrıca bir diğer sorun da kontrolsüz mama dağıtımı. Hepimiz hayvanları seviyoruz ancak şehrimizdeki, mahallemizdeki her bölgeye mama koymamalıyız. Hayvanlar, iç güdüleriyle hareket eden canlılardır. Bir bölgede mama yerse orayı kendi bölgesi ilan eder ve kendi bölgesine yaklaşanı tehlike olarak görüp saldırabilir. Bunlara dikkat etmek gerek. Bugün yeniden komisyon toplanacak umarım tartışmaların sağlıklı geçtiği iki tarafın da birbirini anlayarak düzenlediği bir yasa çıkar.”