Devrim Televizyondan Yayınlanmayacak

Halkın birleştiğinde karşısında hiçbir gücün duramayacağına dünya bir kez daha tanık olmuştu.

Devrim Televizyondan Yayınlanmayacak
Özge Yaren Enç 
Özge Yaren Enç

2003 yapımlı “Devrim Televizyondan Yayınlanmayacak” belgeseli yakın tarihe ışık tutan en güzel işlerden biri. Belgesel, Hugo Chavez’e düzenlenen Amerikancı darbe girişimi ve Venezuela halkının zafere giden direnişini anlatıyor.

Hugo Chavez, Bolivarcı bir vatansever olarak tanınmış ve ülkesini Simon Bolivar’ın devrimleri ışığında yönetmeye ant içmiştir. Peki, kimdir Simon Bolivar?

Yılmayan Devrimci: Bolivar

Simon Bolivar, Güney Amerika’nın ‘Libertador’ lakaplı devrimci önderidir. Kısa hayatına uzun süren mücadeleler ve zaferler sığdırmıştır. En büyük amacı Güney Amerika’nın emperyalistlere karşı birleştirilmesiydi. Özgürlük, O’nun için, “İnsanın kendi hayatını verebileceği kadar değerli tek şey”di. Renk, ırk, din fark etmeksizin tüm halkların özgür olduğu bir dünya hayal ediyordu. Bolivar’ı tarih sahnesinde etkin kılan bir diğer önemli özelliği ise asla yılmaması, devrim inancını daima diri tutmasıydı. Aldığı yenilgiler O’nu yıkmıyor tersine daha da güçlenerek yoluna devam ediyordu. İlk büyük zaferini de bu yılmaz devrimciliğiyle 1821’de İspanyollara karşı kazanılan savaşın sonunda Venezuela, Ekvador, Kolombiya, Peru ve Panama’nın birleşmesiyle “Büyük Kolombiya”yı kurarak kazandı.

Güney Amerika’nın Güleryüzlü Devrimcisi: Chavez

Simon Bolivar’ın yeni yüzyılda en büyük takipçisi ise belgeselimizin de ana kahramanı olan Hugo Chavez’dir. 21.yy’ın emperyalist ABD’sinin belki de en hazzetmediği isimlerden biri olması, biliyoruz ki Chavez için daima gurur kaynağı olmuştur. 1992’de Amerikancı hükümete karşı henüz orduda bir subayken gerçekleştirdiği darbede başarısız olmuş ve 2 yıl boyunca hapiste yatmıştır. Cezasını tamamladıktan sonra “Beşinci Cumhuriyet Hareketi” adlı bir parti kurar ve 98’de iktidara gelir.

Belgeselde de anlatıldığı üzere Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birisidir ve doğal olarak da ABD için daima hükmedilecek topraklar listesinde başı çekmiştir. Fakat, Hugo Chavez yönetimi ülkesinin yoksul insanlarının haklarını emperyalizme peşkeş çekmeyi reddederek Amerika’nın topraklarına adım atmasına izin vermemiştir. Ülkemizde de darbe dönemlerinde örneğini yaşadığımız gibi ABD, postallarıyla giremediği ülkelere piyonlarını sokar. İşte belgeselin de ana temasını 2002’de Amerika eliyle “ülkenin zengin ve liberalleri”nin kullanıldığı bu darbe girişimi oluşturuyor.

3 Günlük Darbe

Darbeye zemin hazırlayan olaylar ülkede zengin muhalifler ve yoksul Chavez taraftarlarının karşı karşıya getirildiği ve keskin nişancıların halka ateş açmasıyla birçok vatandaşın hayatını kaybettiği günde yaşandı. Emperyalizm destekli medya kanalları aracılığıyla tüm dünya “masumları katledenlerin Chavez taraftarları” olduğuna inandırılmıştı. Amerikancı generallerin çok geçmeden sarayı basarak hükümet üyelerini tutsak almasıyla artık darbe gerçekleşmiş ve yönetim ABDCIA destekli yönetime teslim edilmişti. Halk, devlet televizyonu yayınının kesilmesinin ardından olan bitenden haberdar olamıyor, yayılan yalan haberler sebebiyle Chavez’in istifa ettiğini zannediyordu. Fakat bu yalan saltanatı uzun sürmedi. Devlet televizyonundan yayın yapılmasını ve yurtdışına gerçek haberin yayılmasını sağlayan kahraman gazeteciler sayesinde halk artık gerçeği öğrenmiş ve sokaklara dökülmüştü…

Chavez, Dostumuz, Halk Seninle!

İşte hikayenin en can alıcı kısmı buradan sonra başlar… Sokaklara dökülen halk, canı pahasına vatanını emperyalistlerden kurtarmak için tıpkı 15 Temmuz’da milletimizin yaptığı gibi sokaklara döküldü. Saraya yürüyen Venezuela’nın yoksul kahramanları “Chavez, dostumuz, halk seninle!”, “Chavez istifa etmedi. O’nu ancak referandumla indirebilirler!” diye bağırıyordu. Hugo Chavez, onlara anayasayı öğretmeyi temel işlerden saymıştı ve işte şimdi o halk, anayasaya dayanarak bu hukuksuzluğa karşı birleşiyordu.

El Pueblo Unido Jamás Será Vencido!

Artık gerçekleri öğrenen sadece halk değil, aynı zamanda ordunun vatansever askerleriydi de. 3 gün süren saltanat, bu örgütlü güç sayesinde ordunun Amerikancı lideri devirmesi ile son buldu. Halkın birleştiğinde karşısında hiçbir gücün duramayacağına dünya bir kez daha tanık olmuştu. Chavez, tutsak tutulduğu adadan getirildiğinde halk büyük bir coşkuyla başkanlarını karşıladı.

Amerikan emperyalizmine her koşulda kafa tutan Chavez ve O’nun halkı, bugün de Maduro önderliğinde direnişe devam ediyor. Bu direnişe Türkiye’nin vatansever gençleri olarak desteğimizi daima sürdüreceğiz. Chavez’in insanlığa bıraktığı o değerli mirasını ve güler yüzünü unutmayacağız.

Özge Yaren Enç

TGB İzmir Basın Sorumlusu

tgb.gen.tr