ABD’nin biyolojik saldırısı ters tepti.

Çin virüsü yendi, virüs evine döndü.

(Benim tezim virüsün bir şekilde Amerika’daki laboratuvardan (Temmuz veya Ağustos 2019) sızdığı ve grip (ABD’de kış aylarında gripten! 14 bin ila 60 bin kişinin öldüğü bildiriliyor) denerek üzeri kapatıldıktan sonra Wuhan’a postalandığı yönünde.

Bu konuda Amerikan devletinin bilgisi de olmayabilir. Batılı kapitalist elitin bir tezgahı da (virüsün patentinin Bill Gates’in sponsorluğundaki Pirbright Enstitü’sünde olmasıDavos çatısı altındaki Event201 simülasyonu) olabilir. ABD’de süre giden siyasi iç savaşın (Trump – Neocon) sonucu da olması mümkün. Neticede komplo teorisi der geçer çok “bilimsel” arkadaşlar. Bu arada Nature dergisi’nde 2015’te yayımlanan makalede Çin’deki atnalı yarasalarında bulunan coronavirüse insan genomu eklenerek yeni bir virüs elde edildiği yazıyor. Ama ne hikmetse kimse bunu sorgulamıyor.

Bu arada virüs sanki yazılım sonucu üretilmiş. Sosyal güvenlik sistemin eyük olarak görülen yaşlıları öldürüyor. Nüfusu azaltmak için erkeklerde kısırlık yapıyor. Yayılması için aşırı uzun 14 gün kuluçka süresi ve taşıyıcı sağlıklı insanlar kullanılıyor. Bu arada Çin’in 2003’ten beri başına gelen “doğal” virüsleri sayalım: SARS, Kuş gribi, Domuz Gribi, Domuz Humması, Covid19, ekin zararlısı ordukurdu vs. )

Kuşak ve Yol’un kritik ülkeleri İtalya ve İran ise Çin’den sonraki hedeflerdi.

(Rusya da düşen petrol fiyatlarıyla vuruldu.)

Onlar şimdi virüsle boğuşuyor, sosyalist Çin ve Küba yardımlarına geldi.

Aşıyı da muhtemelen ilk olarak KübaÇin ortaklığı bulacak.

Kapitalist ABD ise Covid 19 ile mücadele eden İran’a ilaç ambargosunu kımıldatmadı bile.

Onun yerine Trump yönetimi ve Amerikan istihbarat örgütleri, virüsten sorumlu tuttukları Çin’e karşı bir saldırı hazırlığı yapıyor. Politico dergisi bunu yazdı. Politico, ABD’deki derin devletin ülkede sıkıyönetim ilan etmeyi Ocak ayından beri değerlendirdiğini de bildirdi.

Kapitalizm’in yavrusu Emperyalizm işte böyle bir şey.

Ölen insanların acılı çığlıklarıyla beslenen acımasız bir yaratık.

Sırbistan Başbakanı ise neoliberal AB’nin kılının kıpırdamadığını ama Çin’in yardımlarına koştuğunu anlattı öfkeyle.

Bakın bu virüs kendiliğinden olan bir şey değil

Batı’nın tekelci vahşi kapitalizmi 2020’ye krizle gireceğini biliyordu.

Krizi virüse yüklediler, ama bir şeyler ters gitti.

Batışı engelleyemiyorlar.

Şimdi karşılığı olmayan dolarları (1.5 trilyon dolar) basıp yine finans kartelini kurtarıyorlar.

Başta Çin, genel olarak Asya’nın (Japonya, Güney Kore ve Hindistan) pandemiyi aşmakta olması ve batı piyasalarının çökmesi, beklenen resesyonun etkilerini katlayarak arttırdı.

ABD’de bir virüs testi için 2 bin dolar gerekirken, Çin 15 dakikada sonuç veren kitleri üretip dileyenlere göndermeye başladı.

Koruyucu sağlık sistemiyle tüm zengin ülkelere fark atan Küba da destan yazmaya devam ediyor.

Sosyalist Küba’nın 39 yıl önce geliştirdiği Interferon Alpha 2B (IFNrec) ilacı Çin’in salgını atlatmasında büyük rol oynadı.

Çin’de Küba ortaklığında kurulan fabrika, 60 milyonluk karantina bölgesinde insanları ölümden kurtardı.

Bizde Pursaklar’da sahte dezenfektan üreten çete yakalanırken, “fakir” Küba, İtalya’nın Lombardiya bölgesine 25 hekim, 10 ton ilaç gönderdi. Coronavirüs çıktığı için ABD dahil kimsenin yanaştırmadığı 3000 kişilik İngiliz kruvaziyer gemisine de “insanlık dayanışması” şiarıyla limanlarını açtı.

ABD KENDİ VİRÜSÜNE YENİLDİ

Trilyonlarca dolar harcayıp dünyayı kana bulayan Amerikan savaş makinası Pentagon ise virüsle savaşta vatandaşlarına yetecek kaynağı olmadığını açıkladı.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da krizi fırsata çevirip, sürü bağışıklığı için salgının yayılmasına izin vereceklerini (emekli maaşı ödedikleri binlerce yaşlıdan kurtulacaklarını) söylüyor.

Savaşa para var, sağlığa yok.

Kapitalizm hamlesini yaparken, ters bir şamar yedi sanki.

İspanya tüm özel hastaneleri kamulaştırdığını açıkladı.

Fransa da benzer bir tedbir açıklayarak tüm özel şirketlerin gerektiğinde devletleştirileceğini bildirdi.

Amerika’da yarıştan kopa(rıla)n sosyalist demokrat Bernie Sanders ise virüsle birlikte yeniden potaya girdi.

Çünkü ortalama Amerikalı, artık devletin gözünde en ufak bir değer taşımadığına emin oldu.

Çin’in ABD’ye yönelik insan hakları raporunda çarpıcı bilgiler var.

Gelir dağılımı bozukluğu yarım asrın zirvesinde, fakirlerin daha da fakirleşmesi iktidar elitinin bilinçli kararı, fakir milyonlarca insan yeterli besin, sağlık ve eğitim hizmeti alamıyor, her 100 kişiye 120 ateşli silah düşüyor, azınlık ve göçmenler insanlık dışı muameleye uğruyor.

VEBA ENGİZİSYONU BİTİRDİ, KORONA KAPİTALİZMİ BİTİRECEK

Ortaçağ’da Avrupa’da patlak veren korkunç veba salgını, farelerin üzerindeki pirelerden insanlara bulaşmış, o dönemki nüfusun yarısını öldürmüştü.

“Kara Ölüm” de denilen veba, ‘yersinia pestis’ isimli bir bakteriden kaynaklanıyordu.

Kirliliği bir kutsallık olarak gören Papalık ve kilise, engizisyon uygulamalarıyla akıl ve bilimi yok ediyordu. Kedileri şeytani olarak görüp katli vaciptir diyen dönemin Papası 9.Gregory de salgına katkı sağlamıştı.

Hastalığın çıktığı 1348’de, Engizisyon cehennemi tüm Avrupa’yı (kelimenin gerçek anlamıyla) yakıp kavuruyordu.

Derebeyleri ile ortak haraç yiyen kilisenin işine gelmeyen masumlar işkence görüyor, ateşlerde yakılıyordu.

İspanya’dan İzmir’e göçen Safardim Yahudileri bunun birinci elden tanığıdır.

Sıçanların cirit attığı lağım akan kentlerde ellerini yıkamayan papazlar, veba salgınında ilk kurbanlardan oldu.

Kiliselerin sunakları, engizisyon işkencehaneleri boş kaldı.

Veba, gençyaşlı, suçlusuçsuz ayırmıyordu.

Kilise otoritesi ve feodalitenin hegemonyası kırılınca, Avrupa’da rahatlayan burjuvazi öncülüğünde rönesansın ilk adımları başladı.

Köylülerin kırılmasıyla, tarımdan ticarete ve denizciliğe yönelen burjuvazi, bilime önem vermek zorunda kaldı. Üniversiteler açıldı, ticaretin getirdiği zenginlikle birlikte sanat ve edebiyat da gelişti.

Macellan’lar, Kolomb’lar, Şekspir’ler, Leonardo Da Vinci’ler sahneye çıktı.

Kapitalizme giden yol açıldı.

Özetle kilise kendi sonunu kendi hazırladı.

Bugün de aşırı kar hırsıyla humanizmden uzaklaşan kapitalizm kendi sonunu getiriyor.

William Şekspir’in dediği gibi, “Danimarka Krallığı’nda kokuşmuş bir şeyler var”.

Zengin fakir ayırmayan koronavirüs, insanlığın çürüyen kapitalizm safhasını aşarak, Sosyalizm 2.0’a geçmesine yol verecek gibi görünüyor.

Eğer tabii, öncesinde Mihail Gorbaçev’in Sputnik’e yeni yazdığı “Havada Savaş kokusu var” tahmini doğru çıkmazsa.

Pek çok yazımda daha önce söyledim, kapitalizmin çöküşü öyle çiçekli böcekli bir şey olmayacak.

KAYNAKLAR:

http://global.chinadaily.com.cn/a/202003/13/WS5e6b41a0a31012821727ef8c.html

https://www.globalresearch.ca/coronavirusnewworldordersomethingrottenstatedenmark/5706464