9 Nisan 2003 tarihinde Bağdat'a giren Amerikan askerleri, yüksek komutanlarından aldıkları emir gereğince, tarihi Bağdat Müzesi'ni yağmaladılar, yağmalattılar.
Aralarında dünya tarihinin en eski yazılı yasaları, Hammurabi Yasalarını kapsayan tabletlerin de bulunduğu 20 binden fazla paha biçilmez parça yağmalandı.
Sümerler, Babilliler ve Asurlardan kalma paha biçilmez tarihi eserler aslında yalnız Iraklıların değil, tüm insanlığın ortak malıydı.
Yedi bin yılın tüm kültürel birikimi bombalarla yerle bir edildi.
Sümerlerin yaratıcı dehası, Asurların görkemi, talanla yağmayla paralandı.
İnsanlığa ilk yazılardan birini, ilk kanunları, ilk şehircilik planlarını ve uygulamasını, matematik, geometri, Tıp, Astronomi bilimlerinde ilk buluşmaları armağan eden uygarlığın izleri silindi.
Bazı en kıymetli parçaları da çalıp götürdüler. Yıllar sonra ABD, İngiltere ve Fransa'nın ünlü müzelerinde bize parayla izletirler.
Zaten Paris, Londra, Washington, Berlin müzelerinin çok büyük bir kısmı, başka toplumlardan çalıntı eserlerdir.
Birinci dünya savaşını Aynı Hristiyan Batı çıkardı, 50 milyondan fazla insanın ölümüne sebep oldular.
İkinci dünya savaşını yine aynı Hristiyan Batı çıkardı, yaklaşık bir o kadar daha insan öldürdüler.
Afrika savaşlarının tamamını,
Asya savaşlarının tamamını,
Güney ve Orta Amerika savaşlarının tamamını,
Orta Doğu savaşlarının tamamını yine Aynı Hristiyan Batı ve ortağı İsrail çıkardı ve halen devam ettirmekte.
Bu savaşların hiçbirinde Dinin adı yoktu aslında. Din araçtı.
Tamamı hırsızlık için, soygun için, istila için yapılan savaşlardı. Sermaye, petrol ve tefecilik savaşlarıydı. Yani hırsızlık savaşlarıydı.
Bu savaşların çok büyük bir kısmında, savaşı hazırlayanlar hep Batı sermayesi, Hristiyan ve Yahudi dünyası olduğu halde, istila ve soygunlarda en büyük yardımcıları Müslümanlar oldu.
Halen Ortadoğuda devam eden savaşların, İslam dünyasının her yerindeki çatışmaların tamamı, Batılı ülkeler ve kurumlarınca planlanıp başlatılırken, bunların en büyük destekçisi Müslümanlardır.
Müslüman halklar değil, Müslüman halkların önüne düşen, Din adamları, şeyhler, siyasetçiler, Batı'lı istilacıların baş destekçileridir.

Kaybeden Müslüman,
Ölen Müslüman,
Öldüren Müslüman,
Evsiz, yurtsuz, vatansız kalan Müslüman.
Ülkesi parçalanan Müslüman.
Ama kazananlar Hristiyan ve Yahudi.

Dikkat edin, Ortadoğu savaşlarında birtek İsrail' li ölmedi. Ama bu savaşların hepsi İsrail'e yer kazandırmak, küresel Yahudi şirketlerine servet kazandırmak için yapılıyor.
Müslümanlar, onlar için ölmekte.

Müslümanları bu bataklığa sürükleyenler, Dini ve siyasi yöneticileridir.
Ülkelerini, Batılıların soygun ve işgal politikalarını anlayabilecek ve önleyebilecek bilimsel ve milli politikalardan uzak yönetmelerindendir. Soyguncu işgalcilerle işbirliği yapıp zengin olmalarındandır.

Bunun en basit ve canlı örneği ise, Türkiye'de son yıllarda, yalnızca bu işgalci Batı ülkeleri ve İsrail istihbaratları tarafından üretilip savunulan, Atatürk düşmanlığı oyunudur. Bağımsızlık düşmanlığı, kurtuluş savaşı düşmanlığıdır.
Çünkü biliyorlar ki, bu kötü emellerine ulaşmalarının önünde en büyük engel, Atatürk siyasetidir. Atatürk düşünceleridir.

Bu nedenle şu mutlak bilinmelidir ki: Atatürk'ü kötü belleme oyununa kananlar, Türk'lük, bağımsızlık ve milliyet düşmanlığına kanmış olanlar. Batı'nın bu sistemli işgal ve parçalama oyununa bilmeden destek verenlerdir.
Şimdi buna göre, kime ve neye hizmet ettiğinizi bir kez daha düşünün.
Ey Müslümanlar! işgalciye, soyguncuya, Batı Emperyalizmine ve İsrail politikalarına hizmet etmeyi bırakın artık.

KENAN ÖZEK