Yeni Şafak’ın liberal vurgularıyla öne çıkan yazarı Kemal Öztürk dünkü yazısında içinde bulunduğumuz sürecin anlaşılması bakımından çok önemli bir ipucu verdi:
“Ak Parti fabrika ayarlarına geri dönmeli. Bakın CHP, Ak Parti’nin 2002’deki çizgisine girdi ve başarılı oldu.”
Çözümleyelim: Ak Parti içinde, Silivri duvarlarının yıkılmasıyla birlikte girilen milli çizgiden rahatsız olan sayısı az ama etkisi büyük bir kesim var. Bunlardan çoğunun Abdullah Gül çevresiyle teması devam ediyor. Amaçları Ak Parti’yi fabrika ayarlarına döndürmek. 2002’deki Ak Parti’yi geri istiyorlar. Çünkü şu anki Ak Parti yazdıkları gibi eski Ak Parti’den farklı. FETÖ operasyonlarını durdurmak ve “açılım” sürecine dönüşü sağlamak bir kısmının temel amacı. Bunu “normalleşelim” ve “uluslararası toplumla kavga etmeyelim” cümleleriyle dile getiriyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmasında vurguladığı “Tarihimiz 1919 veya 1923’ten başlamıyor” gibi zaman zaman nükseden Cumhuriyet alejisi Batıcı grubun temel umut noktası. Bu yüzden de CHP’yi göstererek “Bakın bizi taklit etti, başarılı oldu, Ak Parti fabrika ayarlarına dönmeli” diye yazma cesaretini gösteriyorlar.
Tespit doğru: Ak Parti 2002’de kimlerle ittifak yaptıysa CHP bugün onlarla ittifak yapıyor.
Ak Parti’nin içindeki Batıcılar “fabrika ayarı” çağrısı yaparken CHP’nin Atatürkçüleri kendi partilerinin fabrika ayarlarını savunmaktan vazgeçti.
Işık gördüğünü düşünenler onun far olduğunu anladığında çok geç olacak.
Aydınlık