Gıda krizi Davos’ta da gündem oldu. Tüketici Birlikleri Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, bir rapor hazırladıklarını ve yakında açıklayacaklarını belirtti, ‘Türkiye’de gıda krizine çözüm, hem üretimde hem tüketim sürecinde kooperatifleşmedir.’ dedi
İngiliz uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın İsviçre’de yapılan Davos Zirvesi’nde açıkladığı araştırmaya göre, son bir yılda dünyada gıda fiyatları yaklaşık yüzde 30 arttı. Raporda fiyat artışlarının 263 milyon insanı yoksulluk sınırının altına itmesinin beklendiği belirtildi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun verilerine göre ise 2019 yılının başında 90 seviyelerinde bulunan Gıda Fiyatları Endeksi 160’a ulaştı. Uzun vadeli endeksler, 2015’ten beri fiyatların düzenli olarak arttığına ve son iki yılda çok sert bir yükseliş gösterdiğine işaret ediyor. Gıda fiyatlarında gelinen nokta, son 61 yılın en yüksek seviyeleri. Ancak raporlarda fiyatların artarak devam edeceği vurgulanıyor.
Türkiye bütün bu gelişmelerden en çok etkilenen ülkelerden biri.
Tüketici Birlikleri Federasyonu Başkanı Mehmet Bülent Deniz, gıdada dünya çapında yaşanan krizin Türkiye’ye yansımalarını Aydınlık’a değerlendirdi. Deniz, “Türkiye’de gıda krizine çözüm, hem üretimde hem tüketim sürecinde kooperatifleşmedir. Bu konuda bir plan hazırlıyoruz, kamuoyuna açıklayacağız.” dedi. Deniz, şöyle konuştu:
‘YÜZYILIN SORUNU’
“Tüketici Birlikleri Federasyonu olarak bir yıl önce ‘Yüzyılın Sorunu’ başlıklı bir çalışma başlattık. Bizim de öngörülerimize göre tüketicinin gıdaya erişimi, sağlıklı gıdaya erişimi gittikçe zorlaşıyor. Bütün uluslar arası raporlar da bunu gösteriyor. Pandemi ve savaş, sorunu derinleştirdi. Zamanında gıda konusunda doğru politika üretmiş olan ülkeler istisna olmak üzere, içinde Türkiye de olmak üzere tarımı öncelemeyen politikalar üreten ülkeler büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalacaklar. Bu durum, dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliğini daha da olumsuz etkileyecek.
“Gıda ve enerjinin insanlık için en önemli iki konu olduğunu düşünüyoruz. Davos’ta açıklanan rapor, bu durumu bir kez daha doğruladı.
“Gıda krizi iki yönlü sonuç doğuracak. Birincisi, milyonlarca insanın sağlıklı ve yeterli gıdaya erişimini engelleyecek. İkincisi, doğru gıda politikaları geliştirip uygulayan ülkeler zenginleşecek, diğerleri fakirleşecek.”
‘ATATÜRK BAŞLATMIŞTI AKAMETE UĞRADI’
Federasyon olarak bu konuda ciddi bir çalışma içinde olduklarını ve rapor tamamlandığında açıklayacaklarını vurgulayan Deniz, şöyle sürdürdü: “Özellikle kooperatifleşme üzerinde duruyoruz. Türkiye’de tarım politikalarının revize edilmesi gerektiğini, başat unsurlardan birinin de üretim ve tüketim kooperatiflerinin ayağa kaldırılması olduğunu düşünüyoruz. Atatürk döneminde başlatılan kooperatifçilik hareketinin daha sonraki dönemlerde akamete uğramış olması büyük talihsizlik. Ancak şimdi görülüyor ki kooperatifleşme hem üretim hem tüketim ayağında, hem tarımda hem hayvancılıkta Türkiye için çıkış yolu olabilir.”
CARGİLL AİLESİ SERVETİNE SERVET KATTI
Oxfam, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu (WEF) kapsamında her yıl gelir adaletsizliğine ilişkin ortaya koyduğu araştırmasını yayımladı.
Yardım kuruluşundan yapılan araştırmada, önce salgın, ardından Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonu nedeniyle artan enerji ve gıda fiyatlarıyla zenginlerin servetlerine servet kattığı ele alındı.
Oxfam'ın, "Acıdan Kar Elde Etmek" başlığıyla yayımladığı rapora göre, milyarderlerin serveti salgının ilk 24 ayında son 23 yılın toplamından daha fazla artış gösterdi.
Açıklamada, gıda ve enerji alanında yatırımları olan milyarderlerin servetinin son iki yılda toplam 453 milyar dolar arttığı, yine son iki yıl içinde küresel ölçekte 62 yeni gıda milyarderinin ortaya çıktığı kaydedildi. Dünya milyarderlerinin toplam serveti küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 13,9'una ulaştı.
Dünyanın en büyük gıda girişimcilerinden biri olan Cargill ailesine mensup milyarder sayısı salgın öncesi 8 iken bu sayının 12'ye yükseldiğinin belirtildiği açıklamada, ailenin 3 gıda deviyle birlikte küresel tarım piyasasının yüzde 70’ini kontrol ettiğine vurgu yapıldı.
Küresel ölçekte yoksulluk sınırına itilecek 263 milyon insanla birlikte, günde 1.90 doların altında gelirle yaşam mücadelesi veren küresel nüfusun 860 milyona ulaşmasının beklendiğine de dikkat çekildi.