Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel dönüşü yaptığı açıklamada Türk halkının tehdit olarak gördüğü ve yüzde 90'ının karşı olduğu NATO'ya yönelik övgü dolu sözler söyledi. Avrupa'nın güvenliğinin temel taşının NATO olduğunu savundu. Fransa Devlet Başkanı Macron'un daha önce yaptığı “NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti” sözlerini 'talihsizlik' olarak niteledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamında yaptığı Belçika ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AVRUPA GÜVENLİĞİ VE NATO
“RusyaUkrayna savaşı sonrasında NATOAB ilişkilerini nasıl değerlendirirsiniz? Bu işgal bize neler gösterdi?” sorusuna Erdoğan “Bu kriz iki hususu gözler önüne serdi. Bunlardan birincisi Avrupa güvenliğinin temel taşı, temel yapısı NATO’dur. Bunu çok açık, net olarak görmüş bulunuyoruz. İkincisi, Türkiye bölgesel güvenliğin temini için vazgeçilmez bir müttefiktir. İttifak dayanışması ruhuyla üzerimize düşeni imkanlarımız ölçüsünde yapmaya da devam edeceğiz.” yanıtı verdi.
ALTI MADDEDEN DÖRDÜNDE UZLAŞILABİLİR
Rusya ile Ukrayna arasında müzakere edilen altı başlık olduğunu tarafların dördünde uzlaşmaya yakın olduğunu belirten Erdoğan “Bunlardan bir tanesi özellikle bu NATO meselesiyle ilgili. Ukrayna ilk başlarda bu konuya önemle asılıyordu ama daha sonra NATO üyeliğinden çekilebileceğini Zelenskiy ifade etmeye başladı. Bir diğer konu, özellikle Rusya’nın resmi dil olarak kabul edilmesi meselesi. Zelenskiy bunu da kabul etti. Bir diğer konu silahsızlanma meselesi. Tabii Ukrayna bir devlet, yani silahsızlanmayı A’dan Z’ye kabul söz konusu değil. Ama bu konu da anlaşılamaz değil. Yani orada da belli tavizlerin verilebileceğini Ukrayna tarafı ifade etti. Dördüncü konu, ki yine Ukrayna’nın da burada bir mutabakatı var; o da bu kolektif güvenlik dedikleri mesele. Bu konuda da Ukrayna olumlu bir yaklaşım ortaya koydu.” diye konuştu.
Kırım ve Donbass konularında ise Ukrayna'nın rahat olmadığını söyleyen Erdoğan “Donbass meselesinde en sonda güzel bir adım attı, bana göre akıllı bir liderlik diyebiliriz ve 'Bu konuda referanduma gitmem gerekir' dedi. Bu konuyla orayı kestiler.” şeklinde konuştu. Rusya'nın 2014’te Kırım’ı işgal ettiğini savunan Erdoğan “Ama o zaman Batı bu işgale bugün olduğu gibi çok açık, net bir tavır koymamıştı. Bu tavrı koymadıkları için işte bugün başımıza bunlar geldi.” ifadelerini kullandı.
'ONURLU ÇIKIŞ'
Erdoğan şöyle devam etti: “Tabii bu altı başlığın dördü için şu anda Ukrayna tarafından olabilir deniyor ama diğer ikisi hakkında olumlu bir yaklaşım söz konusu değil. Şimdi benim bugün Zelenskiy ile bir görüşmem olacak. Putin ile büyük ihtimalle yine hafta sonu veya hafta başı bir görüşmem olabilir. Bu görüşmelerde de bu NATO’daki görüşmelerin kendileriyle bir müzakeresini, değerlendirmesini yapıp, bundan sonraki sürece yönelik 'Artık barış için atılacak adımın mimarı sen olmalısın' demeliyiz. 'Buna bir onurlu çıkış yap' demek suretiyle bu işi tatlıya bağlamanın yolunu aramamız lazım.”
ABD İLE F16 GÖRÜŞMELERİ
Yeni F16'lar ve F16 modernizasyon kitleri konusunda görüşmelerin sürdüğünü anlatan Erdoğan ABD Başkanı Joe Biden’ın kendisine “Ben kongreye bu konuyla ilgili olumlu yaklaşımımı sunacağım ve konunun da takipçisi olacağım.” dediğini aktardı. Erdoğan “Temenni ederim ki bu istikamette eğer netice devam ederse, noktalanırsa o zaman biz yeni alacağımız F16’lar ve eldekilerin modernizasyonunu süratle bitirme fırsatını bulacağız.” ifadelerini kullandı.
KARADENİZ'DEKİ MAYINLAR
Karadeniz'deki mayınların sorulduğu Erdoğan “Bütün tedbirler tarafımızdan alınmıştır. Gerek Milli Savunma Bakanımın gerek Deniz Kuvvetleri Komutanımın ortak kanaati, bunlar böyle başıboş bir durumda değil. Ayrıca bu mayınların kendilerini kilitleme durumu söz konusu.” diye konuştu.
'S400 KONUSU KAPANMIŞTIR'
Erdoğan'a “Amerika S400’lerin Ukrayna’ya verilmesini istiyor” iddiasının Amerikan basınında yer aldığı hatırlatıldı, “Bu konu kapandı” denmesine rağmen S400'lerin neden ABD tarafından inatla gündeme getirildiği soruldu. Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Her şeyden önce S400 konusunda nasıl en başta bizim için bu iş kapanmıştır dediysek, bugün de biz aynı noktadayız. Bu konu bizim için kapanmıştır. Bunlar savunma noktasında bizim kendi malımızdır, bu bitmiştir. Bir diğer konu Wall Street Journal’ın yazdığına karşı İletişim Başkanımız gerekli cevabı bütün hassasiyetiyle zaten vermiştir. O cevap onlara yeter de artar bile. Daha fazlasına da bu konuda gerek yok. Çünkü bunların bütün işi ortalığı karıştırmak. 'Buradan acaba Türkiye’ye nasıl bir darbe vururuz da onu sıkıntıya sokarız' böyle bir gayretin içindeler. Anında müdahale ederiz, sonuç alamazlar.”
'RUSYA İLE İLİŞKİLERİ KENARA KOYAMAYIZ'
Yaptırımlara değinen Erdoğan “BM’nin belli çizgilerini biz de değerlendiririz ama şunu da unutmayalım ki bütün bu adımları atarken bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi bir kenara koymamız mümkün değil.” dedi ve şöyle sürdürdü: “Zira bugün sadece doğal gaz düşünüldüğünde, kullandığımız doğal gazın yaklaşık yarısını biz Rusya’dan alıyoruz. Bunun yanında Akkuyu Nükleer Enerji Santralimizi bugün Rusya ile yapıyoruz. Biz bunu da bir kenara koyamayız. Ben bunu bugün Macron’a da söylediğimde 'haklısın' diyor. Yani orada yapılacak herhangi bir şey söz konusu değil. Bu konudaki hassasiyetimizi korumak durumundayız. Birincisi ben halkımı karda kışta soğukta bırakamam. İkincisi sanayimizi tamamen sıfırlayamam. Bunları korumak durumundayız. Biz devletiz, 85 milyon nüfusumuz var.”
'BEYİN ÖLÜMÜ AÇIKLAMASI TALİHSİZDİ'
Bir gazeteci “İki yıl kadar önce Fransa lideri Macron, 'NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti.' demişti ve siz de buna çok sert bir yanıt vermiştiniz. Bugün baktığımız noktada bırakalım NATO’nun beyin ölümünü yeniden doğuşunu izliyoruz. Macron ile de bir araya geldiniz. Kendisinin de bu krizde arabuluculuk çabaları oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz? ABD Başkanı Biden ile ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? İlk göreve geldiğinde 'Diğer ABD Başkanları gibi başlamadık' demiştiniz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan Macron'la ilgili “Demek ki NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmemiş. Böyle bir şey de söz konusu değilmiş. O çok talihsiz bir açıklamaydı. Bu talihsiz açıklamanın ardından da Macron şu anda NATO içerisinde en aktif rolü oynayan liderlerden bir tanesi durumunda.” dedi.
BİDEN SORUSUNU GEÇİŞTİRDİ
Erdoğan, sorunun Biden'la ilgili kısmını geçiştirerek “Biden’a gelince, Biden ile bu zirvede ayaküstü bir hal hatır sorduk. Önümüzdeki süreçte kendisiyle telefon diplomasisiyle bazı konuları ele alma fırsatımız olacak. Ama tabi burada Milli Savunma Bakanım muhatabıyla bu F16’lar konusunu görüştü.” demekle yetindi.
'ENERJİDE ÇOK FARKLI ALANLAR AÇILACAK'
Son günlerdeki yoğun diplomatik ziyaretlere dikkat çeken Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’la görüşmesinin önemli olduğunu ifade etti: “Biz bu süreçte İsrail Başbakanı Benet’in de gelme durumu söz konusu. Onun da gelişiyle birlikte Türkiyeİsrail ilişkilerinde yeni bir süreci başlatma durumumuz olabilir. Bunun Filistin meselesine de olumlu yansımaları olacağına inanıyoruz. Burada tabii daha çok Doğu Akdeniz ile ilgili birlikte neler yapabiliriz konusu var. İkili ilişkilerde birlikte atabileceğimiz en önemli adımlardan bir tanesi olarak öyle zannediyorum ki burada yine doğal gaz konusu öne çıkabilir. Bunların değerlendirmeleri için önce Dışişleri Bakanımı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımı, taraflar tarih belirledikten sonra İsrail’e göndereceğiz. Bu görüşmeleri Dışişleri Bakanımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın İsrail’de yapacakları çalışmayla başlatmış olacağız.”
Dünyada bir enerji sıkıntısı yaşandığı hatırlatılarak “Liderlerin Türkiye’ye ziyaretleri, bunların hepsini bir araya getirecek olursak, Türkiye’nin enerji hub’ı olma hedefi vardı, bu hedefte mesafenin azaldığını söyleyebilir miyiz?” sorusu yöneltildi. Erdoğan şu yanıtı verdi: “İnşallah bu önümüze yeni kapılar açacak. Şu anda açıklamayacağım. İnşallah bu yaptığımız görüşmelerle birlikte önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda 'Bu da nereden çıktı' diyeceksiniz. Bu görüşmelerden inşallah şöyle dört dörtlük bir sonuç çıkacak. İlk görüşmeleri yaptık, inşallah arkadaşlarımız da görüşmeleri devam ettirecekler, bu görüşmelerin devamında da biz bunun açıklamasını yapacağız.”
TURİZMDE RUBLE
Krizin turizme etkisine ilişkin Erdoğan şunları söyledi: “Böyle bir dönemde turizmde bir patlama veya ciddi bir yükseliş çok iddialı bir ifade olur. Ama Turizm Bakanım bu konuda çok çok gayretle ülkelerle görüşmeleri sürdürüyor. Aynı şekilde biz de gerek Rusya gerek Ukrayna gerek Polonya, bütün bölgelerle yine görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Başta Putin olmak üzere onlar da turizmde biz özellikle önünü kesmeyeceğiz, teşvik edeceğiz ve Türkiye’ye vatandaşlarımızın gidişi noktasında herhangi bir engel koymayacağız dediler.
MİLLİ PARALAR
“Şunu da söylüyorlar; belki para konusunda ruble, yani kendi milli paralarımızla bu işi yapalım diye bir çıkış söz konusu olabilir. Bunu zaten biz normal zamanda Rusya’ya teklif etmiştik. Milli paramızla, yerli paramızla bunları yapalım ve ruble ile Türk Lirası olarak bunu çalıştıralım demiştik. Şimdi de haklılığımız tam ortaya çıkıyor ve rubleTL ve farklı ülkelerle de bunu o ülkelerin paralarıyla yapabileceklerini söylüyorlar. Bu adımı bu şekilde atacağız.”
'ÇÖZÜM MUTEBER BİR FORMÜLE DAYANMALI'
Erdoğan, NATO Olağanüstü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ardından NATO Karargahında düzenlediği basın toplantısında da “Nihai çözümün, her iki ülkenin ve uluslararası kamuoyunun kabul edeceği muteber bir formüle dayanması gerektiğini” söyledi.
Zirvede aldıkları kararların tamamen NATO'nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını güçlendirmeye yönelik adımlar olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İttifakın, Rusya'ya ya da başka bir üçüncü ülkeye tehdit oluşturacak bir yapılanma içinde olmadığının altını bu şekilde bir kez daha çizmiş olduk. Muhtemel çatışmalar ve krizler karşısında, müttefiklerin etkin biçimde korunmasına yönelik tedbirler alınırken, güvenliğin bölünmezliği ilkesinin önemine özellikle dikkat çektim.
TÜRK SAVUNMASINA AMBARGO
“Türkiye, ittifak dayanışması ruhunu esas alarak, NATO'nun caydırıcılık ve savunma tedbirlerine gerekli katkıyı vermeye devam edecektir. Müttefiklerimizden de aynı dayanışmayı bekliyoruz. Türk savunma sanayi ürünlerinin başarıları ortadayken, bu alanda karşılaştığımız engellemelerin hiçbir makul gerekçesi olamaz. Savunma sanayimizin önüne bizzat bazı müttefiklerimiz tarafından konan kısıtlamaların artık kaldırılması ortak menfaatimizedir. Müttefikler arasında gizliaçık ambargoların bırakın uygulanmasını, konuşulmaması, hatta gündeme dahi gelmemesi gerekir. Bu konudaki beklentilerimizi liderlerle açıkça paylaştım.”
Zirvede mevkidaşlarıyla ağırlıklı olarak Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldıklarını belirten Erdoğan “Bu vesileyle Avrupa Birliği liderleriyle katılım sürecimizin canlandırılmasına, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine başlanmasına, kurumsal iş birliği mekanizmalarına yeniden işlerlik kazandırılmasına, vize serbestisi sürecinde esneklik sağlanmasına, Birliğin geliştirdiği ortak savunma ve güvenlik yapılarında Türkiye'ye hak ettiği yerin verilmesine dair beklentilerimizi bir kez daha paylaştım. Yine bu süreçte küresel barış ve istikrarı sağlamakla görevli kurumların yeniden yapılandırılmasına dair artan ihtiyacı da dile getirdim.” dedi.