1930 Hakkari depreminde 2514,

1934 Niksar depreminde 3000,

1944 Bolu Gerede depreminde 3959,

1966 Varto depreminde 4394,

1970 Gediz depreminde 1086,

1971 Bingöl depreminde 878,

1975 Lice depreminde 2385,

1976 Çaldıran depreminde 3840,

1983 Erzincan depreminde 1155,

1999 Gölcük depreminde 17 bin 408,

1999 Düzce depreminde 710,

2011 Van depreminde 604 vatandaşımız yaşamını yitirdi.

Bunlar sadece bazıları.

Ayrıca kayda geçirilmeden toprağa verilenler;

Yaralılardan ölenler de var.

Küçük depremler de ayrı...

VARTO DEPREMİ

Aksu Yatılı Öğretmen Okuluna başlamıştım.

Varto depremi sonrası bölgeden öğrenciler geldi.

Birinci sınıftan itibaren birlikte okuduk.

Aynı koğuşlarda kaldık.

Geceleri gördükleri kabusları hatırlıyorum.

Ne zor günler geçirmişlerdi.

O günlerde kamuculuk esastı.

Yatılı okullar yaralara merhem olmuştu.

DEPREM GERÇEĞİ

Türkiye deprem kuşağında. Gerçek bu.

Büyük acılar yaşadık, ancak çabuk unuttuk.

Alınması gereken önlemleri konuştuk.

Ama almadık.

Ülkenin kaynaklarını doğru kullanmadık.

Deprem için toplanan paraları bile başka yerlerde harcadık.

İSTANBUL, İSTANBUL..!

Önümüzde İstanbul depremi var.

Bütün deprem uzmanları aynı görüşte.

“İstanbul’da deprem kaçınılmaz.

Faylar harekete geçti.

Küçük depremler haberci.

7’nin üstünde bir depreme hazır olunmalı” diyorlar.

Ancak söylenenler kulak arkası ediliyor.

Bir yerde bir deprem olduğunda hatırlanıyor.

Kısa süre sonra herkes kendi aleminde...

TOPLANMA ALANLARI AVM’YE KURBAN

Eskiden çok sık giderdim.

Son yıllarda fazla gidemiyorum.

İstanbullular Ankara’dan İstanbul’a dönüşü severler.

Ben ise İstanbul’dan Ankara’ya dönüşü.

İstanbul’a gidince boğuluyorum.

Bazen deprem aklıma geliyor.

Etrafıma bakıyorum.

“Deprem olursa ne yaparım” diye düşünüyorum.

Sağımda solumda boş alan arıyorum.

Bulamıyorum.

Deprem toplanma alanları belirlenmişti.

Çoğu yok, AVM yapılmış.

Ranta kurban gitmiş...

Daralıyorum.

ELAZIĞ DEPREMİ SONRASI

Elazığ’da 6,8 büyüklüğünde deprem yaşadık.

Bu yazıyı yazarken ölü sayısı 35’di.

Bin 500’den fazla da yaralı vardı.

Televizyonlar yine deprem yayınına geçti.

Uzmanlar konuşuyor.

Tabi “her konunun uzmanları” da boş durmuyor.

Onlar da bilimsel (!) açıklamalar yapıyor.

Gerçek uzmanlar döne döne İstanbul’u hatırlatıyor.

Acil alınması gereken önlemleri sıralıyor.

BÜYÜK FELAKET

Bu konunun şakası yok.

Beklenen 7 üstü bir deprem İstanbul için felaket olur.

O felaket de;

Ak Partili, CHP’li, MHP’li, Vatan Partili, ... ayırımı yapmaz.

Herkes elini taşın altına koymalı.

İstanbul için harekete geçilmeli.

Aksi halde;

Sonrasında yakılacak ağıtların;

“Keşke şunları yapsaydık” serzenişlerinin;

“Biz dememiş miydik?” sözlerinin;

Ahların, vahların hiçbir anlamı olmayacak.

DERS OLMALI

Uzmanlar adres bile vermişti.

“Sivrice’ye dikkat” uyarısı yapmışlardı.

Ama kulak tıkandı.

Riskli binalara dokunulmadı.

Her gün önünden geçildi.

Umarız Elazığ depremi ders olur.

Küçük hesaplar bir kenara bırakılır.

İstanbul için adım atılır.

Geç kalınmaz..!

Aksi halde sonrasını düşünmek bile kabus...


Aydınlık