Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da düzenlenen 13. Garantörler Toplantısı'nda, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde sivil kayıpları önlemek ve garantörlerin askeri personelinin güvenliğini sağlamak için somut önlemler almak konusunda uzlaştı. 3 ülke ayrıca, Suriyeli mültecilerin eve dönmesini kolaylaştırmak için uluslararası topluma çağrıda bulundu.

Toplantının ikinci gününde taraflar, nihai bildiri üzerinde uzlaşmak için ikili ve üçlü toplantılar düzenledi.Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, Türkiye, Rusya, İran, rejim ve muhalefet heyetinin bir araya geldiği ana oturumda kapanış bildirisini okudu.

Bildiride, tarafların Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılıkları vurgulanarak, ülkede DEAŞ, Nusra Cephesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin terör listesindeki bağlantılı kişilerle mücadeleye devam edileceğinin altı çizildi.


Bu bağlamda Golan Tepeleri'nin işgalini reddeden taraflar, BM Güvenlik Konseyinin 497 sayılı kararı başta olmak üzere, ilgili tüm uluslararası kararlara saygı duyulması gerektiğini vurguladı.

Uluslararası topluma çağrı

Suriye’de ateşkesi garanti altına alan Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan'ın başkenti Nursultan'da gerçekleştirilen 13. Astana Garantörler Toplantısı'nda Suriyeli mültecilerin eve dönmesini kolaylaştırmak için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Garantör ülkeler tarafından yapılan ortak açıklamada, mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'deki asıl ikamet yerlerine güvenli ve gönüllü olarak geri dönmelerini kolaylaştırmanın, geri dönüş ve destek haklarını almaları gerektiğinin altını çizdi.

BM gözetimindeki siyasi geçiş sürecine...

Bildiride, Suriye'nin kuzeydoğusundaki duruma da değinilerek, bölgedeki güvenlik ve istikrarın ancak Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyularak sağlanabileceğine işaret edildi.

Komşu ülkelerin ulusal güvenliğini hedef alan ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileneceği ifade edilen sonuç bildirisinde, Suriye ihtilafına askeri çözüm bulunamayacağına dikkat çekildi. Ayrıca BM gözetimindeki siyasi geçiş sürecine bağlılık vurgusu yapıldı.