KAAN ARSLAN
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Rusya Federasyonu Moskova Hükümeti Dış Ekonomik ve Uluslararası İlişkiler Bakanı Sergey Çeryomin onuruna akşam yemeği verdi.
Moskova hükümeti heyeti, Rusya’dan gelen 60 iş insanı ve Türk iş insanları, Vatan Partisi’nin düzenlediği “TürkiyeRusya Altın Fırsatlar Buluşması”nda bir araya geldi. İstanbul Kuruçeşme’de bulunan Mandarin Oriental Bosphorus Otel’in evsahipliği yaptığı yemeğe, Moskova hükümetinden 20 kişilik heyet ile Türk ve Rus iş adamları katıldı.
Toplantıda Türk ve Rus iş insanları, iki ülkenin ekonomik zorluklardan birlikte çıkacağını vurguladı.
Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ın Rus ödeme sistemi MIR’den ayrılma iddiasına ilişkin konuşan Rus Bakan Sergey Çeryomin, ABD’nin yaptırımlarından korkmadıklarını belirtti.
‘ŞİKAYET DEĞİL ÇÖZÜM ÜRETEN TOPLANTI’
Rus Bakan Sergey Çeryomin, toplantının açılış konuşmasında Türkiye ve Rusya’nın ortak sorunları olduğunu, bu sorunları da ortak değerlendirmelerle çözüleceğine dikkat çekti. Toplantıda şikayet yerine sorunlara çözümleri duyduğunu belirten Bakan Çeryomin şöyle konuştu:
“Vatandaşların eğitim, tıp hizmetleri konusunda hizmet almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Yeni kuşakların ihtiyaçlarını karşılamak için planlarımız var. Moskova ve İstanbul birbirine çok benzeyen kentler. Moskova nüfusu da 15 milyonu geçiyor. Her alanda ortak sorunlarımız var. Ortak değerlendirmemizle sorunları çözebiliriz. Sorumluluklarımız büyük. Moskova’da çok sayıda milletten insan yaşıyor. İstanbul da öyle. Rusya’da Moskova’nın ve diğer büyük şehirlerin gelişimine katkılar sunan çok sayıda Türk şirketi var. Biz de alt yapıda kuvvetli bir ülkeyiz. İlaç ve turizm alanını geliştirmeliyiz. Sayın Perinçek’in bahsettiği strateji çok önemli. Sinerji yaratıyoruz. Rusya’nın ihtiyacı olan her şey Türkiye de var; Türkiye’nin ihtiyacı olan her şey Rusya’da var. 2022’denin ilk yarısındaki ticaret hacmi, 2021’dekinin toplamının iki katına ulaştı. Liderlerimiz çok sık görüşerek hızlı çözüm üretiyor, refah ve barış için daha yakın çalışmalıyız. Türk şirketleri için rahat çalışma olanağı sağlayacağız. Batı medyası yalan haber yazıyor, onlara inanmayın. Batılı şirketlerin bir bölümü Rusya’yı terk etti bu doğru ama bu toplamın çok azı. Akkuyu Nükleer Santrali ve Güney Akım Projelerindeki (Türk Akım) işbirliğimizin boyutunu, çapını ve önemini gösteriyor. Bu toplantıda çok sayıda şikayet duyacağımı tahmin ediyordum ama bu toplantı sorunlara çözüm üreten bir toplantı oldu.”
Bakan konuşmasını, bir Rus atasözü olan “Yol yürürsen biter, biz de bu yolu yürüyoruz.” İfadeleriyle bitirdi.
BAŞKONSOLOSTAN TÜRKÇE MESAJ
Rusya İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov da toplantıda bir konuşma yaptı. Buravov, Türkçe olarak “İyi gün dost kara günde belli olur” diyerek TürkRus dostluğunun günümüzdeki önemini vurguladı. Buravov şöyle konuştu:
“Batı ülkelerinin yaptırımları sebebiyle şu anki işbirliğimiz iki kat daha önemli. İyi dost kara günde belli olur. (Türkçe olarak ifade etti) Genel Başkan Perinçek az önce bu fotoğraftan bahsetti. (Kurtuluş savaşı sırasında Mustafa Kemal Paşa ile Sovyet askerinin cephede bulunduğu fotoğraf) Bu fotoğraf yardımlaşmamızın simgesidir. Zor dönemlerde omuz omuza veriyoruz. Ülkelerimiz sanayileşmeye de katkı sundu. 1930 ve 1960’larda sanayileşme alanında da yakından çalıştık. Ekonomi her şeyin temelidir. İlişkilerimizi geliştirmeliyiz. Sayın Perinçek’in konuşması aslında pratik bir talimattır. Yeni bir gelişme çağrısıdır. Aynı bölgedeyiz, sorunlarımız aynı, coğrafyamızı değiştiremeyiz, coğrafya değiştirilmez. Beraber olmak zorundayız. Önümüzdeki kuşaklar bu birlikteliğimizden istifade edecek.”
ORTAK SORUMLULUK
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, toplantının açılış konuşmasında yeni bir dünyanın kurulduğunu, Asya’dan yeni bir uygarlık yükseldiğini söyledi. Rusya ve Türkiye’nin bu uygarlığın kuruluşunda ortak sorumluluğunun olduğunu vurgulayan Perinçek, bu süreçte sadece zorlukları değil çözümleri de gördüklerini ekledi.
ABD’nin Rusya ve İran’a uyguladığı yaptırımların aynı zamanda Türkiye’ye de konduğunu ekleyen Perinçek, “Burada devletlerimiz ve milletlerimizin ufkunu açmak için buluştuk. Bu buluşmamız, yalnız Avrasya’nın değil, yedi iklimde yaşayan bütün insanlığın geleceğini aydınlatacak değerdedir.” dedi.
Doğu Perinçek konuşmasında şu vurguları yaptı:
“Yeni bir dünya kuruluyor. Atlantik uygarlığı Batıdaki tepelerin ardında batarken, Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor. Rus ve Türk milletleri ve iş dünyaları olarak, küresel ölçekte sorumluluklar ve tarihsel görevlerle yüz yüzeyiz.
“Biz burada Asya ile Avrupa’nın buluştuğu İstanbul Boğazı’nda yükselen yeni uygarlığın kurucuları olarak buluşuyoruz. Bizlerle birlikte Çin, Hindistan ve İran’ı elbette unutmuyoruz. Evet kurucularız ve kurucu olmak bizlere yakışıyor.
“Yükselen ekonomiler artık Asya’da. Hümanizm bayrağı artık Asya’da. İnsanlığın karşılaştığı büyük sorunların çözümü olan devlet bağımsızlığı, kamuculuk, paylaşmacılık, özgürlük, demokrasi ve barış, hep Asya’nın ellerinde. Unutmayalım, Avrupa’nın stratejik umutları da Asya’da.
“Rusya ve Türkiye olarak yeni uygarlığın kuruluşunda ortak sorumluluklarımız ve ortak geleceğimiz var. Bu sorumluluklar hem ekonomidedir hem de güvenliktedir. Abartmadan vurgulayabiliriz: Türkiye ve Rusya’nın işbirliği, insanlığın ufuklarını açmada anahtar önemdedir. Bizler, kilitleri açacak birikimlere sahibiz.
‘ZORLUKLARDAKİ ÇÖZÜM’
“Var olan koşullara boyun eğenler, zorluklarda yalnızca zorluğu görürler. Biz Rus ve Türk milletleri ise, zorluklardaki devrimci çözümü görmüş ve büyük zorluklardan devimlerle çıkmışızdır.
“Coğrafyalarımız eşsiz: Hem Asya ve hem de Avrupa’da toprağı olan iki ülkeyiz. Cesur olmak için her şeyimiz var ve koşullar elverişlidir. Dolar Saltanatı çöküyor. Dünyanın haracını yiyen ABD ekonomisi için çanlar çalıyor.
“Atlantik sisteminin efendisi her yerde yeniliyor. Artık ABD’nin silahlı saldırganlığını dengeleyen silahlı kuvvetlerimiz var. Yaptırım ve ambargolara ve silaha başvurarak Asya uygarlığının yükselişini durdurma çabaları boşunadır. Dünün sözde özgürlük şampiyonları, artık ticaret özgürlüğünün ve kapitalizmin yükseliş çağındaki bütün değerlerinin düşmanı oldular. “Rusya ve İran’a konan yaptırım, Türkiye’ye yaptırımdır. Bu yaptırımları tanımak, yoksullaşmaya teslim olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Biz Türkiye vatanseverleri olarak ABD’nin yaptırımlarına meydan okumaktan çekinmiyoruz. Türkçemizde bir söz vardır: “Demirden korkan trene binmesin” Biz emperyalizmin kanlı demirinden korkmayız ama onlar bizim serbest ticaretimizden bile korkuyorlar. Kaldı ki, bizim demirlerimizin gücüne bütün tarih tanıktır.
“Yaptırımlar, aslında Türkiye ve Rusya ekonomileri için Altın Fırsatlar sunuyor. Bu buluşmamızı bu nedenle “Altın Fırsatlar Buluşması” olarak adlandırıyoruz. Rusya ve Türkiye ekonomide ve güvenlikte ortak çıkarları olan ve birbirlerini tamamlayan ülkelerdir. Rusya, yıllardan beri Türkiye’nin birinci ya da ikinci ticaret ortağıdır.
“Devlet başkanlarımız Sayın Putin ve Sayın Erdoğan, ticaret hacmimizi yılda 100 Milyar dolara çıkarmayı hedeflediler. Bu hedefe ulaşacağız. Başka deyişle yaptırımlara boyun eğmeyi hiç kimse bizlerden beklemesin. Bu toplantı küresel zorbalara boyun eğenlerin toplantısı değildir.
MİLLİ PARALARLA TİCARET
“Türkiye, zaman kaybetmeden Rusya ve Çin’in geliştirdiği para transfer sistemine katılacaktır. Binlerce yıldır ticareti dolarla mı yaptık? Millî paralarla ve takasla ticareti en kapsamlı ölçülerde gerçekleştirmenin yollarını bulmak için buradayız.
“İstanbul’u Rusya ile dünya arasında finans, enerji, hava ve deniz ulaşımı ve lojistik ağının merkezi olarak değerlendirebiliriz. Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlayarak Rusya’nın tarım ve sanayi ürünleri ihtiyacını karşılamada Türkiye’yi bir üretim üssüne dönüştürebiliriz.
“ABD’nin MİR ödeme sistemine koymaya kalkıştığı yasak, Türkiye turizmine ve Rus insanının dinlenme özgürlüğüne kilit vurma anlamına geliyor. Türkiye ekonomisi bu dayatmayı taşımaz. Tatillerini ülkemizde geçiren Rusyalı milyonlarca konuğumuz, yüzlerce yıllık Rus rüyasını atık hayata geçiriyorlar, ayaklarını sıcak Akdeniz sularında yıkıyorlar. İskitlerden, Kıpçaklardan ve Tatarlardan beri kanlarımızın karışması süreci böyle devam ediyor.
“Bilişim güvenliğini birlikte sağlarız. Bilimsel araştırmada insan odaklı işbirliğimizi geliştirme görevi de önümüzdedir. Asya Çağı üniversitelerini birlikte inşa eder ve 21. yüzyılın öncü kadrolarını yetiştiririz.
“Güvenliğimiz de artık kol koladır. Kafkaslar ve Karadeniz’den Doğu Akdeniz ve Hürmüz Boğazı’na hatta Tayvan Boğazı’na kadar tek bir cephe oluşmuştur.
‘UKRAYNA KARADENİZ’DEKİ YUNANİSTAN’DIR’
“Ukrayna, Karadeniz’deki Yunanistan’dır. Yunanistan, Akdeniz’deki Ukrayna’dır. NATO’nun doğuya, kuzeye, güneye doğru genişlemesine izin verilemez. Rusya’nın bu cephedeki mücadelesi bütün insanlık adınadır.
“Türkiye’nin bütün Yunanistan kıyılarında kurulan ABD askeri üslerine ve Akdeniz’deki ABDİsrailYunanistan donanmalarının tehdidine karşı direnmesi, yine bütün insanlık adınadır. Abhazya ve KKTC’nin devlet olarak tanınması, Karadeniz ve Akdeniz’deki cephe birliğimizi güçlendirecektir. Suriye’nin toprak bütünlüğü bölge ve dünya barışı için önceliklidir. Batı Asya’da “Kürdistan” adı altında ikinci bir İsrail devletinin kurulmasına izin verilemez. Bölgemizde TürkiyeRusya işbirliği barış ve istikrar için bir model oluşturmuştur. Karabağ ve Irak’ın Kuzeyi’nde başarı kazanan bu model, diğer bölge ülkelerinin katılımıyla cephenin diğer alanlarına taşınmalıdır. Millî savunma sanayilerimizi dünya ölçeğinde geliştirme yeteneğine ulaştırmak da bizlerin ellerindedir.
“Bugün burada bizleri ağırlayan Mandarin Hotel’in değerli sahibi Vedat Aşçı’ya konukseverliği nedeniyle teşekkür ederim. Sözlerime son verirken, gözlerim karşı duvardaki o tarihî fotoğraftadır.
“1922 yılı 26 Ağustos günü Kocatepe sırtlarında Mustafa Kemal Paşa’nın arkasında zamanın Rus kaputlu ve şapkalı Sovyet komutanları vardı. Atatürk bu silah arkadaşlığımızı Taksim’de anıtlaştırdı. Bu fotoğraflar, tarih yapan bir cephe arkadaşlığının resmidir.
‘MASADAKİLER TARİH YAPACAK’
“Bizlerin bu masa çevresindeki fotoğrafı da yine tarih yapacaktır. Burada devletlerimiz ve milletlerimizin ufkunu açmak için buluştuk. Bu buluşmamız, yalnız Avrasya’nın değil, yedi iklimde yaşayan bütün insanlığın geleceğini aydınlatacak değerdedir.
“Tarihin derinliklerinden geleceğe Rus bozkırının mujiklerinin ve Anadolu köylüsünün insan sevgisini, Müthiş İvan ile Muhteşem Süleyman arasında başlayan ve Atatürk ve Lenin ile çağımıza damgasını vuran ittifak stratejik önemdedir. Bu ittifak, Soçi’de devlet başkanlarımızın güvene dayalı dostluğu ile tarihte yeni sayfalar açıyor. Bugün Türkiye’de yapılan anketlerde Türkiye halkını Rusya ve Çin’i dost, Atlantik ağasını ise hasım görüyor.”