Türkiye, petrol ve doğalgaz zengini bölgelere komşu, geleceğin petrolü olan bor ve tityanyum madenlerine sahip Avrupa ve Asya’yı birleştiren bir ülke olarak her zaman emperyalist ülkelerin iştahını kabartmıştır. Yaşadığımız bu dönemde de ülkemiz üzerinde birçok oyunlar oynanmak istenmektedir. Büyük ve dinamik pazar olan ülkemiz ne gelişmiş ekonomi olmalı ne de batmalı. Sadece Batı’nın çizdiği yol haritasında ilerlemeli.
Fakat devlet geleneğinin sağlamlığı, nitelikli insan gücünün varlığı ve tarihsel genlerindeki özgür toplum refleksi ülkemiz üzerinde oynanan her oyunu bozmaktadır.
Bütün bu gücümüze rağmen ekonomide üreten ve katma değer yaratan bir ülke olmazsak batının üzerimizdeki ısrarlı oyunları bir gün başarıya ulaşabilir. İşte bu da titrediğimiz ülkemizin bekasını tehlikeye atacak bir durumdur.
Oysa öyle zenginliklerimiz var ki bunlar ülkemizin gelişmiş ekonomi haline gelmesini sağlayacak zenginliklerdir. Bunlardan biri bor madenleridir.
TÜRKİYE’DE BOR
Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan Türkiye’de bilinen bor yatakları; Eskişehir Kırka, Kütahya Emet, Balıkesir Bigadiç, Bursa Kestelek’te bulunmaktadır.
Türkiye’de rezerv açısından en çok bulunan bor mineralleri Tinkal ve Kolemanit’tir. Türkiye’de Tinkal yatakları Eskişehir Kırka’da, kolemanit yatakları ise Kütahya Emet, Balıkesir Bigadiç ve Bursa Kestelek’te bulunmaktadır. Ayrıca, Balıkesir Bigadiç’te üleksit rezervi mevcut olup Bursa Kestelek’te zaman zaman Üleksit yan ürün olarak elde edilmektedir.
2840 sayılı Kanun ile birlikte Türkiye’de bor ve bor ürünlerinin üretilmesi, işletilmesi ve pazarlanması faaliyetlerini gerçekleştirme görevi Eti Maden tarafından yürütülmektedir.
Bor ürünleri Türkiye’de; yüzde 36 cam, yüzde 31 seramik, yüzde 9 temizlik deterjan, yüzde yedi tarım, yüzde dört tutkal ve yüzde 14 pay ile diğer alanlarda kullanılmaktadır. Eti Maden, yurt içi bor taleplerinin tamamını karşılamaktadır.
Türkiye bor madenini tam rafine işlenmiş olarak değil, ham veya yarı rafine halde satmasından dolayı çok önemli döviz kazandıracak fırsatları kaçırmaktadır. Örneğin, ortalama FOB Bandırma 200 dolar/ton dan satılan tenörlü kolemanit cevherini Türkiye bu cevherde dünyanın tek üreticisi ve ihracatçısı konumundadır alan ABD’li bir firma söz konusu ürünü öğüttükten sonra 600650 ABD doları/ton fiyatla nihai kullanıcıya satmaktadır. Katma değer ABD tarafından kazanılmaktadır.
DÜNYA’DA BOR
Dünyada ham madde kaynaklarının hızla tükenmesi ve sanayinin birçok dalında kullanması sebebiyle borun, her geçen gün önemi artmaktadır. Dünyadaki en yüksek bor rezervine sahip olan Türkiye’yi Rusya, Güney Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri takip etmektedir.
Dünyada 2017 yılında 5.7 milyon ton civarında üretim kapasitesi olduğu bilinmektedir.
Dünya bor ürünleri tüketimi ise 2000 yılında 3.1 milyon ton iken, bu değer 2014 yılında 4.3 milyon ton, 2015 yılında 3.8 milyon ton, 2016 yılında 3.77 milyon ton, 2017 yılında 3.87 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Dünyada sektörel bazda bor ürünlerinin tüketimi: yüzde 47 cam sektörü, yüzde 16 tarımgübre, yüzde 15 seramik sektörü, yüzde 2 temizlik ve deterjan sektörleri ve yüzde 20 diğer sektörlerdir.
BORUN STRATEJİK ÖNEMİ
Bor ve borlu yakıtlar, 1950’li yılların başında ABD Savunma Programında geleceğin yakıtı olarak adlandırılmış ve nükleer silahlanma dışında 2. önemli stratejik malzeme olarak nitelendirilmiştir. 1958 1961 yıllan arasında ABD ve NATO tarafından bor, stratejik bir maden olarak ilan edilmiş, pazarlaması kontrol altına alınmıştır.
Yakın bir gelecekte şu anda motorlu araçlarda kullanılan petrolün (benzin, mazot) alternatifi “bor” madeni olacağı kesindir. Türkiye, petrol kadar önemli ve hatta petrolden bile daha önemli olacağı varsayılan bor madeninin dünyadaki en büyük rezervine sahip ülkesidir.
Böyle bir servete sahip ülkemizin stratejik açıdan önemi ortada. Coşkulu konuşmalarla ülkenin bekası korunmaz. Üretimle, katma değer yaratmakla ancak ülkemizin gelecek nesillere de vatan olacağını aklımızdan çıkartmamalıyız!
Aydınlık