Türkiye'nin 23 Ağustos tarihine kadar Meis Adası'nın güney ve doğu hattında sismik arama faaliyeti yürütmesi ile birlikte Doğu Akdeniz'de sular ısındı.
Yunanistan'ın hazırlıksız şekilde yakalandığı adım için aylar önceden 'savaş tehdidinde' bulunması Doğu Akdeniz'deki askeri hareketliliği had safhaya çıkarmasına neden oldu.
Türkiye bir taraftan diplomasiyi ve müzakereleri öne çıkartarak diğer taraftan da Oruç Reis'in güvenliğini sağlayarak kararlılığını sürdürdü.
Yeni Şafak, Yunanistan'ın son bölgedeki son provokasyonları ile birlikte bölgede çatışma ihtimali artarken, olası bir kriz durumunda Türkiye'nin adımlarının ne olacağı Genelkurmay Eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin'e sordu.
Türkiye'nin Yunanistan'la olası bir çatışmaya planlı olarak gireceğini söyleyen Pekin, "Bir çatışma çıksa bile başlangıcında önce hava kuvvetleri, sonra deniz kuvvetleri ile olacaktır ama mutlaka kara kuvvetleri devreye girecektir." diye konuştu.
Yunanistan'ın olası bir çatışma durumunda dezavantajlı olan taraf olduğuna dikkat çeken Pekin, şöyle devam etti:
"Yunanistan çok parçalı bir ülke. 2 bin civarında ada var deniyor. Yunanistan'ın 18 milyon nüfusu var. Askerlik çağına gelenlerin sayısı belli. 45 milyon güçlük bir durum ortaya çıkıyor. Bu güç üretim mi yapacak yoksa savaşacak mı? Yunanistan karayı, Mora Yarımadasını nasıl savunacak? Meis ve Midilli gibi adalara lojistik ikmali nasıl yapacak?"
ATİNA İÇİN TAM BİR FELAKET OLUR
"Bütün bunları hesaba kattığımızda Yunanistan'ın Türkiye ile topyekun bir savaşı göze alması Atina için tam bir aptallık ve felakettir. Yunanistan şu ana kadar kazanmış olduğu, Adalar Denizi'ndeki bütün kazanımlarını kaybedecek. Avrupa Birliği'nden siyasi destek alabilir ama bu siyasi destekle sınırlı kalır"
ORTADOĞU'DA TÜRKİYE'YE KARŞI YENİ CEPHE AÇILIYOR
Genelkurmay Eski İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Ortadoğu'da yaşanan sürecin Doğu Akdeniz'deki gelişmelerden bağımsız olamayacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Avrupa'nın amacı birilerini kullanarak Türkiye'yi zayıflatmak ve denizciliğini ortadan kaldırmaktır. Ortadoğu'da Türkiye'ye karşı yeni bir cephe kuruluyor. İsrailBAE arasındaki anlaşmaya önümüzdeki dönemde Umman, Bahreyn, Sudan, Fas, ve Suudi Arabistan'ın katılması bekleniyor. Aynı zamanda ABD'nin F35 savaş uçağı ve gelişmiş drone teknolojisini Birleşik Arap Emirlikleri'ne satma planı var. Özetle bu bölgede yeni biroluşum var. Bu oluşum Türkiye ve İran'ı dışarıda bırakıyor. "
