Macaristan’da muhalefetteki 6 parti, 10 yıldır iktidarda bulunan Başbakan Viktor Orban hükümetini devirmek için anlaştı.
Muhalefet partileri, gelecek yıl düzenlenecek genel seçimlerde Orban’ı mağlup edebilmek için tek aday belirlenmesi üzerinde görüş birliğine vardı.
2010 yılından bu yana başbakanlık koltuğunda bulunan Orban, arka arkaya üç seçim kazanma başarısı gösterdi.
Muhalefet partileri Orban karşısında yarışacak adayı belirlemek için biri bu ay sonunda, diğeri ekim ayında olmak üzere iki turlu aday yoklaması düzenleyecek.
Kazanan adayı, bütün muhalefet partileri, 2022 yılında düzenlenecek genel seçimde Orban karşısında destekleyecek.
"Ülke siyasetinde dönüm noktası"
Euronews’e konuşan siyasi analist Robert Lászlo, bu gelişmeyi ülke siyaseti için “dönem noktası” olarak değerlendirdi.
Laszlo, son gelişmeyle ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Macaristan’da buna benzer bir gelişme daha önce hiç yaşanmadı. Muhalefet partileri 2014 ve 2018 yılındaki seçimlerde böyle kapsamlı bir dayanışma içine giremediler. Bu aday yoklaması muhalefetteki partiler arasında yeni bir işbirliğinin ilk adımı. Bu iktidar partisi için oldukça riskli bir gelişme. İktidar işbirliği yapmalarını önlemek için sürekli muhalefeti bölme stratejisi izledi. Ancak şimdi bu partiler işbirliği konusunda uzlaştı. Sadece aday yoklamasında değil, partiler artık genelde işbirliği yapmak istiyor ve bu aday yoklaması bunun sadece bir sonucu.”
AB'de Türkiye'ye destek vermiş ve görüşmeleri kilitlemişti
28 üyeli Avrupa Birliği'nin, Barış Pınarı Operasyonu öncesi Türkiye hakkında uyarı metni yayınlamaya hazırlandığı fakat Orban yönetimindeki Macaristan'ın bu ortak metne imza atmadığı ve veto ettiği ortaya çıkmıştı.
AB üyesi 27 ülke tarafından imzalanan metne Macaristan hiçbir gerekçe göstermeden imza atmamış ve bildiri Macaristan’ın veto etmesi nedeni ile gecikmişti. Macaristan vetosuna gerekçe olarak "ülkeler sınırlarını savunabilir" demişti.
"Biz Kıpçak Türkü'yüz, Attila'nın torunlarıyız"
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da konuşmasında, Macaristan’ın Türk kökenini koruduğunu ifade ederek, "Biz Macarca konuşuyoruz. Bu Türk diliyle bağlantısı olan eşsiz bir dil. Hristiyan dinini aldık, fakat KıpçakTürk ilkeleri üzerinde duyuyoruz. Attila'nın torunları olmaktan onur duyuyoruz. Bizler Türk kökenliyiz.” demişti.