Han, 'u fethettikten sonra en büyük kiliseyi yani 'yı camiye çevirmişti. Ayrıca Ayasofya'yı camiye çeviren Fatih Sultan Mehmed bir vakfiye de yazmıştı. Fatih, bu vakfiyesinde şu cümlelere yer vermişti: "Eğer bu hayır müesseseleri yıkılacak olursa, ikinci defa, üçüncü defa ila ahir yeniden inşa oluna… Bütün bu şerh ve ta'yin eylediğim şeyler, tesbit edilen şekilde ve vakfiyede yazılı haliyle vakıf olmuştur; şartları değiştirilemez; kanunları tağyir edilemez; asılları maksatları dışında bir başka hale çevrilemez; tesbit edilen kuralları ve kaideleri eksiltilemez; vakfa herhangi bir şekilde müdahale Allâh'ın diğer haramları gibi haramdır."

"AYASOFYA İBADETE AÇILMALI, BİR BÖLÜMÜ HRİSTİYANLARA VERİLMELİ" DEDİ

Ayasofya'nın camiye çevrilmesi tartışmalarının yaşandığı şu günlerde Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan da konuya dahil oldu. Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan, Ayasofya'nın müzeden camiye tekrardan dönüştürülmesi tartışmalarına sosyal medyadan katıldı. Ermeni Patriği Maşalyan, Ayasofya'nın ibadethaneye açılması gerektiğini, mabedin yeterince büyük olduğunu ve Hristiyanlara da bir alan tahsis edilmesi gerektiğini beyan etti. Patrik Maşalyan şu cümleleri kullandı:

"Ayasofya on bin işçinin emeğiyle, bir servet harcanarak kuruldu. 1500 yıllık sayısız onarım, Fatih Sultan Vakfının emekleri, hepsi bu Mabet ibadet yeri olarak korunsun diyeydi. Müze olsun diye değil. Meraklı turistlerin fotoğraf çekmek için oraya buraya koşuşturması yerine diz çökmüş imanlıların saygı ve huşuyla secde kılmasının, Mabedin fıtratına daha uygun olduğunu düşünüyorum. Ayasofya ibadete açılsın. Mabet yeterince büyük. Hristiyanlara da bir alan tahsis edilsin. Dünya dinsel barışımızı, olgunluğumuzu alkışlasın. Ayasofya çağın ve insanlığın barış sembolüne dönüşsün. Çok mu ütopik? Zaten hepimiz aynı gök kubbenin altında yapmıyor muyuz ibadetlerimizi? Ayasofya'nın kubbesini de paylaşabiliriz. İtikatlarımız ayrı olsa da aynı tek Allah'a inanmıyor muyuz? 1000 yıl Hristiyan, 500 yıl Müslüman dualarını duvarlarına emmiş ve onları gizemli varlığında sentezlemiş mabedin buna bir itirazının olacağını zannetmiyorum. Mabede girin, sessizliği soluyun ve öğrenin ondan. Aya Sofya, "Kutsal Bilgelik" mabedi seyrettiği 1500 yüzyıllık insanlık tarihinde barıştan daha değerli bir şeyin olmadığı öğüdünü verecek size. Yeni bir haç ve hilal ihtilafı lüksümüz yok. Dünyanın kurtuluşu haç ve hilal ittifakıdır. Böyle bir barışı dünyaya armağan etme onuru Türkiye Cumhuriyeti Devletine yaraşır."

İşte Fatih Sultan Mehmet'in 558 yıl önce Ayasofya Vakfiyesi'nde kayıt altına aldırdığı tarihi açıklama:

SULTAN FATİH'İN AYASOFYA VAKFİYESİ TERCÜMESİ

"İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi'nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar.

Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh'ın, Peygamber'in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın.
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.

Allâh'ın azabı onlaradır.
Allâh işitendir, bilendir.

(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)